İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu ile İTO Halk Sağlığı ve Çevre Komisyonu tarafından hazırlanan “Koronavirüs Salgınında İstanbul’da Filyasyon Çalışmaları” başlıklı rapor düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı
İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu ile İTO Halk Sağlığı ve Çevre Komisyonu tarafından hazırlanan “Koronavirüs Salgınında İstanbul’da Filyasyon Çalışmaları” başlıklı rapor düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.
Basın toplantısına İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ve İTO Çevre ve Halk Sağlığı Komisyonu üyesi Dr. Deniz Mardin katıldı.
Toplantı Dr. Pınar Saip’in konuşmasıyla başladı. Dr. Saip şunları söyledi:
COVID-19 salgını sürecinde filyasyon ekipleri büyük bir özveriyle çalıştılar. Başından beri söylediğimiz gibi bu salgın önlenebilir bir hastalık ve bu mücadelenin en önemli ayağı birinci basamak. Ancak maalesef Sağlıkta Dönüşüm Programı sonrasında birinci basamak sağlık hizmetleri parçalanmış durumda. Bugün aile hekimliği sistemiyle ilçe sağlık müdürlükleri, filyasyon ekipleri birbirlerinden kopuk vaziyette bu süreci yürütmeye çalışıyorlar. Oysa Sosyalizasyon Yasası uygulanırken bölge tabanlı, bütünlüklü bir şekilde topluma sağlık hizmeti verilmekteydi. Salgınla mücadelede şimdi aşılama noktasına geldik. Siyasi iktidardan beklentimiz bu süreci açık, şeffaf, öngörülebilir şekilde, birinci basamağın her türlü sorununu gözeterek yönetmesi.
İTO Halk Sağlığı ve Çevre Komisyonu adına konuşan Dr. Deniz Mardin ise raporun hazırlanış sürecini ve raporda öne çıkan başlıkları şöyle özetledi:
Raporun hazırlığında özellikle İstanbul’un farklı ilçelerinden veriler alarak bir çalışma yürüttük. Sahada çalışan sağlık çalışanlarıyla 2 odak grup halinde görüşmeler yaptık. Buradan çıkan verileri analiz ederek raporlaştırdık. Bazı ilçelerde filyasyon ekiplerinin yarıya yakınında dişhekimi arkadaşlarımız çalışıyor ve esasında aşı süreci başladığından beri kendi uzmanlıkları dışında bir alanda çalışmaya zorlanmış durumdalar ve kaygılılar. Bir diğer önemli sorun evlere sağlık hizmeti götürülürken, merdiven boşluklarında, uygun olmayan mekanlarda örnekler alınması. On iki saat üzerine çıkan çalışma saatleri, yemek, dinlenme gibi olanaklardan yoksun çalışmaları da sağlık çalışanlarına büyük zorluklar yaşatıyor. Çalışan sağlığı ve güvenliği açısından da sorunlar mevcut. Hazırladığımız raporda çalışma saatlerinin çalışanların güvenliği gözetilerek düzenlenmesi gerektiğinin altı çizildi. Ayrıca gebe ve kronik hastalıkları olan sağlık çalışanları var. Bu kişilerin sahada çalışmaları son derece riskli. Sağlık Bakanlığı tarafından daha açıklayıcı metinler oluşturulmasına ihtiyaç var. Vatandaşların kaygı ve sorularını cevaplamakta kullanılacak referans metinlere ihtiyaç var. Salgınla mücadelede sağlık birimleri, kurumları arasında tam bir işbirliği gerekiyor. Bunu sağlayacak olan da merkezden koordinasyondur. Aynı zamanda filyasyon ekiplerinin ilgili uzmanlık dallarında hekimlerle desteklenmesine ihtiyaç var. Umuyoruz aşı süreci yürütülürken bu sorunlar giderilebilir.
Ardından “Koronavirüs Sürecinde İstanbul’da Filyasyon Çalışmaları” başlıklı raporu İTO Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu basınla paylaştı.
Daha nitelikli bir filyasyon çalışması için sunulan öneriler ise şöyle:
- Geçici sağlık merkezleri: Okul ya da benzeri kamu kurumları, numune alınması ve ilaçların verilmesi için geçici sağlık merkezleri olarak kullanılabilirler. Bu şekilde hem numune alınması ve gerekli bilgilendirmelerin yapılması için uygun fiziksel koşullar sağlanabilir, ayrıca sağlık çalışanları bu merkezlerde temel ihtiyaçlarını giderebilirler.
- Kurum içi eğitim ve kişisel koruyucu malzemeleri (KKM): İlçelerde filyasyon çalışmalarına yeni başlayanlara kurum içi eğitimlerin düzenlenmesi, bu eğitimlere şoförler dahil tüm yardımcı sağlık personelinin katılması gereklidir. Sağlık meslek mensubu olan ve olmayan tüm personele maske verilmesi ve belirli zaman aralıklarıyla filyasyon ekibindeki sağlık çalışanlarına tarama yapılmasına ihtiyaç vardır.
- İlçelerin vaka temelli kısıtlamalar uygulaması: İlçelerin mahalle temelli vaka sayılarını değerlendirerek gerekli yerlerde mahalleleri karantinaya almaları vb. kısıtlamalar uygulamalarına ihtiyaç vardır.
- Uzman doktorların filyasyon ekipleri ile belirli aralıklarla toplantı yapması: Filyasyon ekiplerinin belirli konularda danışabilecekleri uzman kişilerin olması daha nitelikli bir filyasyon yapılmasını sağlayacaktır.
- Hastalara yazılı bilgilendirme/eğitim videoları: Sağlık Bakanlığı tarafından rehberdeki ilaçlar ve yan etkileri ile ilgili bilgilendirici broşürler ya da eğitim videoları hazırlanmalıdır.
- Hastalara yönelik telefon hattı: İlçelerde hastaların ilaçlar ya da sağlık sorunları ile ilgili danışabilecekleri bir telefon hattı kurulmalıdır.
- Aile hekimleri ile iş birliği/koordinasyon sağlanması; Aile hekimleri ile iletişim için ortak bir platform kurulmalıdır. Bazen hastaların iletişim bilgilerine ulaşılabilmesi için bazen de hasta ve temaslıların sağlık sorunları ile ilgili bilgi edinebilmek için aile hekimleri ile koordinasyon sağlanması gerekiyor.
- Rehberde net olmayan bilgilerin detaylandırılması: Hem tedavi protokolüne yönelik hem de izolasyon/karantina düzenlemelerinin netleştirilmesine ihtiyaç vardır.
- Temaslılardan numune alınması ve tedavilerinin düzenlenmesi: Hasta kişi ile aynı hanede olmayan temaslı kişilere kurumdan telefon ile ulaşılarak semptomu varsa numune alınması şeklinde düzenleme yapılabilir.
- Ek ödemeler filyasyonda çalışan tüm ekip çalışanlarına eşit bir şekilde yapılmalıdır.
Sendika.Org