Boğaziçi Dayanışması, dün (30 Ocak) geç saatlerde 2 öğrenciye tutuklama, 2 öğrenciye ise ev hapsi kararı verilmesinin ardından sosyal medyada bir açıklama yayımlayarak “Bundan sonrası bizde” dedi
Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan 5 üniversiteliden 2’si tutuklandı. Üniversitelilerden biri polis ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, 4 üniversiteli adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından 2 öğrenci tutuklama ve 2 öğrenci de konutunu terk etmeme adli kontrolü uygulanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, 2 üniversiteli hakkında tutuklama kararı verdi. Diğer 2 üniversiteliye ise ev hapsi kararı verildi.
Tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 2 kişiden video gelmişti. Öğrencilerin, “Bundan sonrası sizde” sözünün ardından gece boyu tüm üniversiteliler “Bundan sonrası bizde” diyerek arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti.
Boğaziçi Dayanışması, dün (30 Ocak) geç saatlerde 2 öğrencinin tutuklanması, 2 öğrencinin ise ev hapsi cezası almasının ardından bir basın metni yayımlayarak “Bundan sonrası bizde” dedi.
Açıklamada şunlar belirtildi:
29 Ocak Cuma günü okulumuzda düzenlenen ve direnişimizin bir parçası olan sergi etkinliği sonrasında beş öğrenci arkadaşımız özel güvenlikler ve sivil polisler tarafından afişe edilerek gözaltına alındı. Kulüp odalarımız herhangi bir kulüp üyesine ve kulüp danışman hocalarına haber verilmeden polis tarafından basılarak usulsüzce arandı. Sergilenen eserler, LGBTİ+ bayrakları ve pankartlar suç teşkil ediyormuşçasına toplandı.
Bugün (30 Ocak) ise, dün (29 Ocak) gözaltına alınan beş arkadaşımızdan biri serbest bırakılırken iki arkadaşımız hakkında ev hapsi ve iki arkadaşımız hakkında da tutuklama kararları verildi.
Direnişimiz ve başka birçok mücadele bu suçlamalar doğrultusunda “LGBTİ+ dernekleri kapatılsın” ve “İstanbul Sözleşmesi feshedilsin” çağrıları arasında mahkum edilmeye çalışıldı. Bu süreçte LGBTİ+lar birçok nefret söylemine maruz kaldı. Bu nefret söylemlerinin cezasız kalması kabul edilemez!
Arkadaşlarımız hükümet yetkilileri ve hükümet yanlısı medya tarafından açıkça hedef gösterilirken, kayyum Melih Bulu’nun sosyal medyada başlatılan linç kampanyasına katılarak attığı tweet ve rektörlük tarafından açılan soruşturma gösteriyor ki Melih Bulu’nun atandığı görevde kalması üniversitenin özgürlüğüne şu ana kadar yapılan en büyük saldırıdır. Melih Bulu, onu atayan iktidarın sesinden fazlası olmadığını bu hareketiyle bir kez daha göstermiştir.
Bu saldırılar İçişleri Bakanlığı, YÖK, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Valiliği ve kayyum Melih Bulu’nun sanatçı arkadaşlarımızı ve LGBTİ+ları hedef göstermesiyle bizzat ve açıkça devlet otoriteleri tarafından işlenen bir nefret suçu boyutuna ulaşmıştır.
LGBTİ+lar, öğrenciler, sanatçılar, Kürtler, kadınlar, işçiler… toplumun direnen her kesimi bu saldırıların hedefindedir. Direnenler; onların baskıdan, kayyumdan başka hiçbir şey vaat etmeyen iktidarlarını sarsmaktadır.
Bu mücadeleyi sürdürenler olarak bugüne kadar kimsenin sesini kısmadık, kısmayacağız. Ne hedef şaşıracağız ne de kendimizi susturacağız. Herkesin kendi sözünü söyleyebildiği, üniversite emekçilerinin, öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin söz ve yetki sahibi olduğu bir üniversite için mücadele ediyoruz, edeceğiz. İfade özgürlüğünün milli, kültürel, dini hassasiyetler gerekçesiyle kısıtlanmasını hiçbir koşulda kabul etmiyoruz. Açık ya da örtük otosansür dayatmalarına boyun eğmeyeceğiz.
Gelenekler ve inançlar hakkındaki hassasiyetler tarihin başından beri ezilenlerin ve onların haklı mücadelelerin önünü kesmek için kullanıldı, kullanılıyor. Bugün saflar nettir. Karşımızda ülkeyi “hassasiyetleri” nedeniyle açık cezaevine çevirmiş bir iktidar var. Seçilmiş belediye başkanları “güvenlik hassasiyetleri” nedeniyle hapistedir. Erkeklik değerleri “incindiği” için onlarca kadın ve LGBTİ+ şiddete maruz kalmaktadır. Patronların “hassasiyetleri” nedeniyle tüm grevler yasaklanmakta, ertelenmektedir. Bizim tarafımız ise mücadele edenlerin tarafıdır.
Üniversiteliler “Direnişimiz; gözaltılarınıza, tutuklamalarınıza, baskılarınıza ve saldırılarınıza boyun eğmez. Bir kere daha taleplerimizi haykırıyoruz” diyerek taleplerini şöyle sıraladı:
İçişleri Bakanı ve kayyum rektör Melih Bulu’nun hedef göstermesi üzerine yapılan gözaltı ve tutuklamalara karşı açıklamamızdır. Tutuklanan arkadaşlarımızın da dediği gibi #bundansonrasıbizde #ArkadaşlarımızSerbestBırakılsın pic.twitter.com/Sv8pqc8qq3
— Boğaziçi Dayanışması (@boundayanisma) January 30, 2021
İlgili haberler:
Sendika.Org