Su sıkıntısı çeken ve meteorolojik ve coğrafik koşulların uygun olduğu yerlerde sisten su toplamak gayet ekonomik yoldur. Ancak dünyadaki deneyimler göstermiştir ki halkın katılımı ve bu konuda eğitilmesi ile çok disiplinli bir yaklaşım olmadan sistemin başarılı olması imkânsızdır
İnsan vücudundaki su yüzdesi yüzde 60-70 (yaşa göre değişir) yani koskoca dünyada bir damla suyuz.
Yaşamın kaynağı. Bu nedenle kaynağa çok dikkat etmeliyiz. Ama nerede…
Bir taraftan savurganlık bir taraftan suya göz dikip özelleştirmeye çalışan piyasa arasında bocalayıp duruyoruz.
Yıllardır “Su savaşları yakında çıkacak” diyenler belki bu savaşın piyasa savaşından çok uluslararası düzeyini ön düzleme koydular.
Dünyanın yüzde 71’i suyla kaplı. Ancak bunun yüzde 97’si tuzlu. Kalan yüzde 3’ten yüzde 2’si ise buzul. İnsana kalan tatlı su miktarı ise yüzde 1. İşte bu nedenle önemli su.
2017 yılında 6,4 milyar insandan 3,5 milyarı her gün sağlıklı su içemiyor. 2,4 milyar insan su sistemine sahip değil. 2 milyar kişi suyunu kuyulardan temin ediyor.
Her 5 saniyede bir çocuk suya ve sağlıksız çevreye bağlı hastalıklardan dolayı yaşamını kaybediyor.
Suyu en çok kullanan sektör ise tarım
Dünya nüfusunun beşte biri suyun olmadığı yerde yaşıyor.
Denizin tuzlu suyunu tatlı suya dönüştürme pahalı.
Atmosfer suyu toplam su içinde payı binde 0,4. Yani 12900 km3 su kullanılmıyor.
İşte sis bulutlarında bulunan bu suyu elde etmek kimi bölge insanları için kolay ve ucuz bir yol.
Elde edilen su hem içecek olarak hem de tarımda sulama suyu olarak kullanılır.
Ortalama olarak elde edilen su miktarı günlük 3-15 litre arasında olup 50 litreye kadar çıkabilir.
Sis toplamak ya da biçmek
“Bulut fileleri” de denilen bu sistem bugün yaklaşık 25 ülkede kullanılıyor ya da denemeleri yapılıyor. Şili’den Peru’ya, Nepal’den Güney Afrika’ya, Fas’tan Dubai’ye kadar uygulanıyor.
İnsanlık yine biyotaklit yoluyla sisten su elde etmeyi düşünmüş ve uygulamaya koymuştur. Doğada kimi bitkiler (yosun, liken) ve omurgasızlar, kınkanatlılar suyu tutabiliyor. Stenocara gracilipes adlı böcek (Namibya) dış kanatlarını açarak kumul üzerinde rüzgâra karşı durup suyu elde eder ve sonra ağzına götürür. Güney Amerika’da pasifik kıyısında bulunan, bir tür defne olan (ocotea foetens) ve suyu toplayan bitkiye “su ağacı ya da çeşme ağacı” adı verilir.
Biyotaklitten yararlanarak sislerin yaygın olduğu yüksek ve rüzgâra karşı olan tepelere polipropilenden üretilen fileler (ağ ya da balık ağları gibi) yerleştirilir. Sis filelerden geçtikçe damla bırakır ve bu damlalar filelerin altında bulunan depolarda birikir. Depolarda bu sistemi yerleşim birimine aktarır.
Kanarya Adaları’nda defne ağacının su toplamasından yararlanılır.
Peru’da yerleştirilen 48 m2 file 500 avroya mal olmuştur. File ömrü 10 yıldır.
Guatemala’da Tojquia köyünde 30 file ile günde 6000 litre su elde edilir. Bu da 140 kişinin su gereksinmesini karşılar.
Şili’de El Tofo yerleşim biriminde 1990’lı yıllarda Pasifik Okyanusu’ndan gelen ve “karanlık sisi” adı verilen Camanchaca rüzgârıyla oluşan sislerden su elde etmek için yerleştirilen filelerin ilk amacı orman oluşturacak ağaçları sulama ve teknoloji deneyimi idi. Bir maden köyü olan El Tofo maden kapanınca nüfusunu kaybeder. Ama sis fileleri yerleştirilince nüfus 300’den 900 kişiye ulaşır ve turistler için yazlık evler yapılır. Ama ne yazık ki bu sistem 10 yıl verimli çalıştıktan sonra terk edilir. Bu kurak köyde fileler sayesinde günde 15000 litre su elde edilip patates, biber, lahana, mısır yetiştirilirken 2002 yılında 94 fileden sadece 9’u çalışmaktadır. Sonra kent suyu köye bağlanınca (daha fazla maliyetle) fileler, kablolar, borular sökülür. Sis suyu yetersiz, düzensiz güvencesiz denilerek 20 kilometre öteden su getirilir.
Peru’nun başkenti Lima’da su tesisatı bulunmayan fakir bölgelerde -ki burada bir milyon kişi yaşamaktadır- bu sistem kullanılmaktadır. Altı semtte bulunan 1500 file ile günde kişi başına 20 litre su toplanmaktadır. Filelerin boyutu 5×4 metredir. 6500 kişi sistemden yararlanmaktadır. File maliyeti 480-1430 avro arasında değişmektedir.
Fas’ta Sidi Ifni bölgesinde bulunan 1225 metre yükseklikte beş köyde bu sistem yerleştirilir. Daha önce 4 saat yürüyerek su aramaya giden insanlar sis bulutları sayesinde suya kavuşur. Köylüler su sayesinde argan yağı üretirler.
Alman vakfı WasserStiftung desteğiyle Peter Trautwein adlı tasarımcının bulduğu “CloudFisher” adlı teknikle Fas’ın Boutemezguida Dağı’nda 2013-2016 yılları 10 değişik ağı test eder. Bu ağlar üç boyutlu olup verimi fazladır. 120 km/saat hızda esen rüzgâra dayanıklı olup 16,5 ile 55 m2 arasında olan bu ağlarla günde 66 litre su elde edilir.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Sistemin olumlu, olumsuz yönleri nelerdir?
Sistemin en önemli öğesi filelerdir. Bunun içinde üç temel ölçüt bulunur:
1- Filenin teli ya da ipliğinin (liflerin) büyüklüğü daha doğrusu filede bulunan deliklerin (halkaların) boyutu,
2- Deliklerin aralarındaki boşlukların boyutu,
3- Ağı örten kimyasal örtü.
Ağdaki iplik (lif) kalın ise verimlilik düşmektedir. Hafif siste verim yüzde 2 iken daha sıkı dokunmuş file ya da ağda verimlilik yüzde 10’a çıkabilir.
En uygunu insan saçının 3-4 katı kalınlıkta iplerin (liflerin) olmasıdır ve böylelikle küçük damlalarda yakalanabilir ve rüzgâr dağıtmaz.
Doğal olarak bu sistem meteorolojik ve coğrafik koşulların uygun olduğu yerlerde verimli olabilir.
Olumlu yönleri sistemin enerjiye gereksinim duymamasıdır. Sistemi yerleştirme maliyeti fazla değildir ve kent suyu bağlamaktan daha ucuzdur. Elde edilen su miktarı yerleşim birimi için yeterlidir. Filelere ödenen para fazla değildir ve yerel olarak üretimi sağlanırsa daha da ucuza gelebilir. Gerekirse filelerin sayısı çoğaltılarak su miktarını artırmak mümkündür.
Fileler sökülüp taşınabilir ve başka yerde kullanılabilir. İşletme maliyeti yoktur.
Sistem özel koşullara uyum sağladığından bütün yıl su elde etmek zordur ama günlük su gereksinmesinden fazla olan su depolanabilir. Filelerin ömrü sınırlıdır.
Sis bulutu kirlilik içerebilir.
Fileler rüzgâra dayanıklı olmalıdır.
Kuşlar için tehlikeli olabilir.
Bu sistemlerin dışında su elde etmenin başka yolları da vardır. Rus asıllı F. I. Zibold 1912 yılında Kırım’da ilk kez çiyden su elde etmiştir ve bu sistem kimi bölgelerde kullanılmaktadır.
Atık sudan tarımda kullanılmak üzere sulama suyu elde edilebilir. Klimadan elde edilen su sağlıklı değildir.
İtalyan Arturo Vittari’nin Etiyopya’da bambu ile gerçekleştirdiği üç boyutlu Warka Kulesi nemi ve yağmur damlalarını toplar. Günlük verim 100 litredir.
“Safe Water Cube” ile kirli su ya da çamur suyu filtrelenerek (kum, aktif kömür ve seramik yapı ile) içme suyu elde edilmektedir. Saatte 1-3 litre su filtrelemek mümkündür ve Afrika’da 50 kadar köye bu sistem yerleştirilmiştir.
Swiss Intech firması güneş enerjisiyle çalışan hareketli pompalarla Kongo köylerinde saatte 240 litre su pompalar.
Su sıkıntısı çeken ve meteorolojik ve coğrafik koşulların uygun olduğu yerlerde sisten su toplamak gayet ekonomik yoldur. Ancak dünyadaki deneyimler göstermiştir ki halkın katılımı ve bu konuda eğitilmesi ile çok disiplinli bir yaklaşım olmadan sistemin başarılı olması imkânsızdır.
Her özyönetimli ve özyeterli sistem için işbirliği ve katılım önemlidir. Böylelikle su tekellerinden az da olsa kurtulma olanağı bulunmaktadır.
Kaynaklar:
- G. Bornert, L. Boukbir, F. Calvet, O. Koehle, M. Jaafar, P. Bornert: Kurak ortamda su üretmek; çözümler, Bulletin de l’Académie vétérinaire de France, c. 166, no: 3, 2013.
- Inad Lekouch: Produstion d’eau potable par condensation de l’humidité atmosphérique, doktora tezi, 2010, pastel.archives-ouvertes.
- Wikiwater.fr; observes.france24.com; idre.ca; up-magazine.info; ladepeche.fr; planet.fr; paris.match.fr; futura.sciences.com; leparisien.fr; tdg.ch; wipo.int; laterredufutur.com; horizon.documentation.ird.fr.