İstanbul Tabip Odası üyeleri, COVID-19 nedeniyle 5 Aralık’ta yaşamını yitiren Dr. Ümit Erdem için İBB Şehzadebaşı Tıp Merkezi önünde ve aynı tarihte yaşamını yitiren Dr. Adnan Çetin için Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimlik binası önünde saygı duruşunda bulundu
Bugün (8 Aralık) İzmir S.B.Ü. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin İber, İzmir’de özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Dr. Hamdi Kandilcioğlu ve Konya’da çalışan Eczacı Nazım Yiğit dün ise Hatay’da özel bir hastanede çalışan Hemşire Fikriye Çakmak, Manisa Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yapan Mücahip Etil, İstanbul’da özel bir hastanede çalışan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kartal ve Aydın Nazilli’de çalışan Eczacı Rıdvan Mutlu COVID-19 sebebiyle yaşamını yitirdi.
İstanbul Tabip Odası üyeleri, COVID-19 nedeniyle 5 Aralık’ta yaşamını yitiren Dr. Ümit Erdem için İBB Şehzadebaşı Tıp Merkezi önünde ve aynı tarihte yaşamını yitiren Dr. Adnan Çetin için Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimlik binası önünde saygı duruşunda bulundu.
Dr. Adnan Çetin için çalıştığı kurum olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi önünde saygı duruşu etkinliği gerçekleştirildi. Törende Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Güray Kılıç, Dr. Osman Öztürk ve Dr. Recep Koç hazır bulundu.
İstanbul Tabip Odası’nca düzenlenen tören için İTO yöneticileri, İTO hastane temsilcileri ve hastanede çalışan hekimler 12.30’da hastane başhekimlik binası önünde bir araya geldiler. Ancak pandemi sürecinde hayatını kaybeden bütün hekimlerin anısına çalıştıkları kurumların önünde saygı duruşu etkinliği gerçekleştirilmişken bu kez polisin ve özel güvenlik firmasının engellemesiyle karşılaşıldı. Töreni izlemeye gelen basın mensupları dışarı çıkartılırken, Yönetim Kurulu üyelerimize hastane önünde tören yapamayacakları söylendi. Yapılan görüşmelerde İstanbul Tabip Odası’nın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybetmiş bütün meslektaşlarımıza sevgi ve saygı ifade etmek, sağlık çalışanları arasındaki vefat sayılarına dikkat çekmek ve toplumun duyarlılığını artırmak için törenler düzenlediği belirtildi. Dr. Adnan Çetin için de son görev yeri olan hastanenin önünde saygı duruşu töreni yapmanın engellenemeyeceği dile getirildi.
Yaşanan tartışmaların ardından Yönetim Kurulu üyelerimizin kararlı duruşu sonuç getirdi ve tören gerçekleştirildi. Dr. Adnan Çetin’in fotoğraflarının ve karanfillerin taşındığı törende ilk konuşmayı Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı ve şunları söyledi:
Günler gerçekten çok ağır. Her gün sağlık çalışanlarının vefat haberlerini alıyoruz. Oysa bu ölümler, bu hastalık önlenebilirdi. Biliyoruz ki doğru önlemlerle bu salgının yayılımını azaltabilir ve sağlık ortamlarındaki, sağlık çalışanları üzerindeki yoğun yükü de azaltmış olurduk. Bu süreçte Covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması talebiyle de mücadele yürütüyoruz. Sevgili Dr. Adnan Çetin’in geride bıraktığı yakınları hiçbir güvenceye sahip olmayacak. Bu durum Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi talebimizin haklılığına bir örnektir. Sürecin başından beri pandemi yönetilemiyor dedik, salgını hastanelerde karşılamaya çalışmanın yanlış olduğunu dile getirdik, önerilerimizi dile getirdik ama kulak verilmedi. Yaşanan ölümlerin durdurulması, sağlık ortamında artan yükün hafifletilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanındaki emek meslek örgütleriyle ortak değerlendirme yapması gerekiyor.
Ardından bir konuşma gerçekleştiren Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ise şunları dile getirdi:
Her gün kaybettiğimiz arkadaşlarımız için tören düzenler olduk. Bu süreçte 220’nin üzerinde sağlık çalışanı ve 85 hekim kaybettik. Hayatını kaybedenlerin büyük kısmı çalışan hekimlerdi. Mesleklerinde bilgi biriktirmiş, tecrübe kazanmış, öğreteceği, katacağı çok şey olan meslektaşlarımızdı. Onların ölümü sadece aileleri için değil bu ülke için de çok büyük kayıptır. Dr. Adnan Çetin hakkında anlatılanlar onun anısı önünde saygıyla eğilmemize yetiyor; 35 yıl aradan sonra, ara verdiği tıp eğitimini tamamlayıp gönüllü olarak bu hastaneye, pandemiyle mücadele etmek için gelmiş bir hekimdi kendisi. Bu durum onun ne kadar idealist bir hekim olduğunun kanıtı. Bu kayıplar bir son bulsun istiyoruz. Pandemi süreci bu şekilde, kısmi tedbirlerle yürütülemez. En az 15 gün tam kapanma gerekiyor. Hem halkın, hem sağlık çalışanlarının ölümünü engellemenin başka yolu yok. Yine hayatını kaybetmiş meslektaşlarımızın aileleri için de birşeyler yapmamız gerekiyor. Özveriyle çalışan insanların geride bıraktıklarına sahip çıkmak gerekiyor.
Etkinlik Dr. Osman Öztürk’ün “Günler ağır. Günler ölüm haberleriyle geliyor. Eksik, yanlış, hatalı politikalar yüzünden ne yazık ki seksen beşi hekim iki yüz yirminin üzerine sağlık çalışanını ve otuz beş binin üzerinde yurttaşımızı kaybettik. Pandeminin şeffaf ve doğru adımlarla yönetilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için İstanbul Tabip Odası olarak taleplerimizi her yerde dile getirmeye devam edeceğiz” sözleriyle sona erdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) işyeri hekimlerinden Dr. Ümit Erdem için İBB Şehzadebaşı Tıp Merkezi önünde bir saygı duruşu gerçekleştirildi. “Artık Yeter! Ölümleri Durdurmak İçin Tam Kapanma Şart!” yazılı pankartın ve Dr. Ümit Erdem’in fotoğraflarının taşındığı törende İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Sağlık Daire Başkanlığı yetkilileri, MESKA (Meslek Hastalıkları-İş Kazaları Araştırma ve Önleme Vakfı) yöneticileri, Dr. Ümit Erdem’in kardeşi ve yeğenleri ile çalışma arkadaşları hazır bulundu. Odamızı temsil eden heyette yer alan isimlerse Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Güray Kılıç, Dr. Osman Öztürk ve İTO Denetleme Kurulu Üyesi Dr. Nazmi Algan oldu.
Saygı duruşu etkinliği Dr. Osman Küçükosmanoğlu’nun konuşmasıyla açıldı. Dr. Osman Küçükosmanoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Biz salgının başından beri sürecin yeterince iyi yönetilmediğini, kamu otoritesinin işbirliğinden uzak davrandığını, salgını yönetmek yerine bir algı yönetme telaşı içinde olduğunu dile getirdik. Bu salgının hastanelerde daha çok yatak, daha çok yoğun bakım yatağı kurarak kontrol edilemeyeceğini haykırıyoruz. Salgının nasıl önleneceği bilimsel olarak ortadadır. Hasta kişilerin sağlam kişilerle temasının önlenmesi şarttır. Bunu sağlamak için de yapılması gereken en az 14 gün süreyle tam kapanmadır. Tam kapanma adımının yanı sıra ülkenin kaynaklarının adil dağıtımı yapılmalı, işçilere, emekçilere, işsizlere, esnafa destek verilmelidir. Bilindiği gibi salgın Ekim ayından itibaren hızla artış gösterdi, Kasım ayından itibarense tüm ülkede tamamen kontrolden çıktı. Uygulanan toplum bağışıklığı veya sürü bağışıklığı yöntemi topluma çok pahalıya malolacaktır.
Dr. Küçükosmanoğlu Dr. Ümit Erdem’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) işyeri hekimi olarak çalıştığını, tabip odası faaliyetlerine, sağlık hakkı ve iyi hekimlik mücadelesine omuz veren bir hekim olduğunu ekledi ve tüm katılımcıları Dr. Ümit Erdem için 1 dakikalık saygı duruşuna çağırdı. Ardından İBB görevlisi Tuğrul Tuna Dr. Ümit Erdem’in kısa özgeçmişini paylaştı.
Dr. Pınar Saip yaptığı konuşmada şunları belirtti:
Öncelikle hepimizin başı sağolsun. Ne yazık ki her gün artan sayıda sağlık çalışanını, hekim arkadaşlarımızı ve vatandaşlarımızı önlenebilir bir hastalık sebebiyle kaybediyoruz. Bir işyeri hekimi olan Ümit Erdem aslında koruyucu hekimliği bilen, işyerlerinde güvenli çalışma koşullarının sağlanması konusunda yıllardır emek vermiş, iyi hekimlik mücadelesine katkı sunmuş bir meslektaşımızdı. Bugün sevgili Ümit Erdem’in de kurucusu olduğu MESKA’dan arkadaşlarımız da burada. Gündemimizde çok önemli bir konu var; bir yandan ölümleri önlemek için tam kapanma çağrımızı diğer yandan da Covid-19’un sağlık çalışanları için bir meslek hastalığı kabul edilmesi talebimizi yineliyoruz. Yoğun bakımlar dolu, vaka sayısı hızla artıyor, sağlık çalışanları tükenmiş durumda. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilerek bu yük hafifletilmelidir. Zaman kazanabilmek için de tam kapanmanın sağlanması gerekiyor. Bu süreçte fedakarca çalışan sağlık çalışanlarının özlük haklarının düzeltilmesi ve Covid-19’un bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve acilen yasalaştırılması için yetkililere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.
Törende son konuşmayı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise şunları söyledi:
Çok değerli doktorumuz Ümit Erdem’i kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Bütün çalışma arkadaşlarına, bütün sağlıkçılara başsağlığı diliyorum. Zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günlerde seferberlik duygusuyla hareket etmenin her zaman en değerli prensip olduğunu düşünüyorum. Adı ne olursa olsun; afet, salgın, burada tüm bireysel duyguların ötesinde, aklı ve bilimi kendine rehber edindiğiniz zaman hata yapma olasılığınız çok azalacaktır. Bu manada kıymetli Tabip Odası başkanımızın yaptığı konuşmanın altına imza atıyorum. Bu hastalığı yenecek olan şeyin ortak akılla ve bilimin bize gösterdiği yolla mümkün olabileceğini her ortamda dile getirdik. Bugüne kadar yaptığımız bu çağrılarda isteğimiz bulaşmanın ve dolayısıyla can kayıplarının azalmasıdır. İstanbul’da şu anki veriler de dahil olmak üzere ne yazık ki bir yavaşlama söz konusu değil. Bir haftayı aşkın süredir bir takım kısıtlamalar uygulanıyor ama en acı manzarayı vefat sayıları üzerinden takip edebilen bir kurumuz. Buradan gördüğümüz kadarıyla ne yazık ki bir azalma söz konusu değildir. Vatandaşlarımızın hastanelerde veya yoğun bakımlarda yer bulma konusundaki talepleri bize de ulaşmakta, bu isteklere cevap üretememekteyiz, buradan şahidiz. Aynı zamanda kurumumuzun içerisinde binlerce çalışanımız Covidle mücadele ediyor, buradan da şahidiz. Sevgili doktorumuz Ümit Erdem’in bir görev şehidi olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla her bir sağlıkçının nasıl can siperane görev yaptığını, bu hastalığı geçirmiş birisi olarak yakından gördüm. Her birinin önünde saygıyla eğiliyorum. Bu süreçte fedakarca çalışan, vatandaşı sarıp sarmalayan bütün sağlıkçılarımıza minnet duyuyorum. Ama onların işini kolaylaştırmaz isek böyle bir sorunun üstesinden gelme şansımız olmayacak. Ben de tabip odası başkanımızın çağrısına katılıyorum, derhal sıkı bir kapanmayla bu gidişi hafifletmek, sağlıkçıların yükünü azaltmak gerekiyor.
Ekrem İmamoğlu Dr. Ümit Erdem’in adını İBB bünyesinde yaşatmak için de çalışma başlatacaklarını duyurdu. Yapılan konuşmaların ardından tören sona erdi.
Sendika.Org