Kendi seçim gözlemcileri, kendi atadıkları hakimler, kendilerine yakın Yüksek Mahkeme ve gene kendi parti yüksek makamlarının bile kaybettiklerini kabullenmesi ya da tescillemesi bile Trump destekçisi dinci, ırkçı, faşist kitleyi durduramıyor. Silahını kapan sokağa çıkıyor
Şaibeli de olsa ABD seçimleri sona erdi ama Trump’ın oy tabanı olan silahlı milisler, ırkçı faşistler ve dinciler Trump’ın seçimi kazandığından hala şüphe etmiyorlar.
Kendi seçim gözlemcileri, kendi atadıkları hakimler, kendilerine yakın Yüksek Mahkeme ve gene kendi parti yüksek makamlarının bile kaybettiklerini kabullenmesi ya da tescillemesi bile bu dinci, ırkçı, faşist kitleyi durduramıyor.
Trump ve etrafındakilerin hiç ama hiçbir ciddi delil sunmadan durmadan seçimde yolsuzluk olduğu ve Trump’ın seçimi açık ara farkla kazandığını açıklamaları bu dindar kesimi çok etkiliyor.
Daha önce Trump’ın desteğiyle ellerinde bazuka, ağır makinalı tüfekler, mitralyözler, alev makinaları, el bombaları ve roketatarlarla devlet dairelerine saldıran faşistlere polisler hiçbir şey yapmamış, hatta yardımcı olmuşlardı.
Komşu eyaletten dürbünlü tüfeğini hazırlayıp salt siyah eylemci katletmek için arabayla başka eyalete geçen 16 yaşındaki ırkçı milliyetçi bir genç, Kyle Rittenhouse, yaylım ateşiyle silahsız göstericileri öldürmeden önce sokakların güvenliğini sağlamakla görevli polislerle, elinde uzun namlulu silahını tuttuğu halde sokak ortasında sohbet etmiş, polislerle gülüşmüş ve hatta polis kendisine bir şişe su ikram etmiş, o da birkaç dakika sonra da halka ateş açmıştı.
Daha sonra yakalanan Rittenhouse, kefalet ücreti olarak istenen milyonlarca dolar faşistlerin bir kampanyasıyla bir iki günde toplanınca mahkemesi devam ederken serbest bırakıldı ve bugün dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor.
Trump’ın yüksek mahkemelere açtığı 50’den fazla seçim/sayım şikâyeti davası ciddiyetten uzak olmaları nedeniyle teker teker reddedilirken, bu güruhu tutabilmek kolay olmuyor. Silahını kapan Trump’a destek için sokaklara düşüyor. Hatta Texas eyaletinde başkanlık Trump’ın elinden zorla ve yolsuzlukla alındığı iddiasıyla ABD’den ayrılma kampanyası hız kazanmış durumda. Öteki Trump eyaletlerinde de ABD’yi parçalayarak birlikten ayrılma tartışmaları ciddi ciddi yer alıyor.
Silahlı grupların iddiasına göre, eğer başkanlık Trump’tan gayri meşru şekilde alındıysa artık kanun ve nizam değil silahla sokağa dökülme zamanıdır.
Ancak bunların düşmanı nedense en başta düşmanlıklarını dile getirdikleri devlet, devlet güçleri, polis ya da kolluk kuvvetleri değil. Daha düne kadar onulmaz düşman olarak gördükleri polis ve devlet güçleriyle sarmaş dolaş, siyahilere, solculara ve Latinlere saldırıyorlar. Irkçılıkları o seviyede ki, siyahlara saldıran kim olursa olsun onun yanında yer almaya razılar.
13 Aralık’ta Washington’a inen faşistler de anti-faşistlere (Antifa) silahla saldırdı. Sokak ortasında 4 kişi bıçaklandı.
Kendilerine Gururlu Oğlanlar (Proud Boys) diyen faşistler daha önce de silahlarla devlet dairelerine, valilere saldırdığında Trump’a onlarla ilişkisi sorulunca, bu silahlı grubu “Akıllı Çocuklar” (Good Boys) olarak nitelemişti. Hatta seçimlere girerken bu beyaz dinci-milliyetçi faşistlere sinyal göndererek “kenarda, ama beklemede olmalarını” istemişti.
Her ne kadar geçen aya oranla sayılarında düşme varsa da Washington’a inenlerin saldırılarında azalma olmuyor. Askeri kaskları, kurşun geçirmez yelekleri, uzun namlulu silahları omuzlarında, ellerinde bayraklarla ve polis koruması altında gelen faşistler onları bekleyen Antifacılarla çatıştılar. Çatışmalar sonucu dört kişi bıçaklandı, 27 kişi de gözaltına alındı.
Cumartesi günkü milliyetçi gösteriye destek ve moral vermek için Trump helikopterle göstericilerin üzerinden uçtu.
Antifa, ABD’de yükselen dinci-milliyetçi faşistlere karşı üniversite yerleşkelerini ve sokakları savunmak için bir araya gelen eylemcilerden oluşuyor. Antifa bir örgüt olmayıp, faşizme karşı mücadeleyi göze alan herhangi bir kişinin de derhal sokakta katılabileceği bir hareket. Antifa yapılanmasının bir örgüt olmadığından haberi olmayan Trump seçim kampanyası sürerken Antifayı bir “terörist örgüt” olarak niteleyip, kapatma girişiminde bulunmuştu. Neyi kapatacaklarını bulamadılar bile.
Cumartesi günkü faşist saldırıda Trumpçı Gururlu Oğlanlar bir kilisede asılı olan Siyah Hayatlar Önemlidir (Black Lives Matter) pankartını indirmiş ve çirkin el hareketleri yaparak pankartın üzerine benzin dökerek yakmışlardı. Saldırı altında olan kilise 1836’da siyahlar için kurulmuş, bugün de siyahların gittikleri bir kilise.
Proud Boys set fire to the Black Lives Matter banner outside of Harry’s here in DC #DC #MarchForTrump #ProudBoys #Antifa #BLM pic.twitter.com/uWfhwyTITC
— Brendan Gutenschwager (@BGOnTheScene) December 13, 2020
Pankart yakılırken etrafındakiler “Antifayı si***iz” şeklinde sloganlar atmış, pek çoğu da beyaz ırkın üstünlüğü iddiasındaki ırkçıların sembolü haline gelen işaretler yapmışlardı.
Washington eyaletinin Olympia şehrinde de gene Trump’a destek veren faşist yürüyüşte bir kişi silahla vuruldu. Yaralının durumu hakkında bilgi edinilemedi.
New York’ta da gösteri yürüyüşü yapan Siyah Hayatlar Önemlidir göstericilerine bir araba tüm hızıyla girerek, birisi ağır en az altı kişiyi yaraladı.
Sendika.Org / San Francisco (Mehmet Bayram)