Ali Ergin Demirhan hakkında 2018’de attığı 6 tweet gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın karar duruşmasından ceza çıktı. Demirhan savunmasında “Erdoğan’ın adının geçmediği, hakaret sözcüğünün bulunmadığı paylaşımlardan bir hakaret imgesi yaratıp cumhurbaşkanına yakıştıran savcının kendisidir” dedi
Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı. Daha önce de aynı suçlamayla 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan Demirhan, 19 Kasım’da yine “Cumhurbaşkanına hakaret” ettiği iddiasıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.
Demirhan hakkında 2018’de attığı 6 tweet gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ikinci ve karar duruşmasından ceza çıktı.
İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen, Demirhan ve avukatı Tuba Güneş’in hazır bulunduğu duruşmayı Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) de izledi.
Savunmasında dava konusu 6 tweet’i tek tek açıklayan Demirhan, sosyal medya hesabını Erdoğan’a ya da bir başkasına hakaret amacıyla kullanmadığını, iddianamede alıntılanan paylaşımlardan biri hariç hiçbirinde Erdoğan’ın adının geçmediğini, Erdoğan’ın adının geçtiği tweet’te de değil hakaret eleştiri bile bulunmadığını, bazı tweet’lerle Erdoğan arasında ilişki kurulmasının savcının zorlaması olduğunu belirtti.
Demirhan, “Erdoğan’ın adının geçmediği, hakaret sözcüğünün bulunmadığı paylaşımlardan bir hakaret imgesi yaratıp cumhurbaşkanına yakıştıran savcının kendisidir” dedi.
Söz konusu tweet’ler ve Demirhan’ın savunmaları:
İşte “savaşa hayır” diyenler de onu diyor zaten. “Biz bu memlekette diktatörlüğün inşa edilmesine sessiz kalmayacağız, izin vermeyeceğiz” diyorlar. https://t.co/bIPE4wlZg2
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) January 25, 2018
Demirhan bu tweet’te bir eylemin politik mesajının anlatıldığını ve o mesajda da Erdoğan’a yönelik bir söz bulunmadığını, eylemcilerin diktatörlüğün inşasına izin vermeme beyanının yer aldığını belirtti.
Zübüğe en yüksek oy oranlarını hediye eden memleketimin, tombalağa üç beş kuruş kaptırmasını çok görmem.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) March 15, 2018
Demirhan, Malatya’daki Çiftlikbank mağdurları ile ilgili bir diyalogda yer alan bu Tweet’te de alenen herhangi bir kişiden söz edilmediğini, Malatya’nın farklı dönemlerde farklı politik partilerin kalesi olmuş bir kent olduğunu, Zübüğün ise Türk siyasetçisini anlatan ünlü bir roman olduğunu, buradan hakaret çıkarıp Erdoğan’a yakıştıranın da savcının kendisi olduğunu söyledi.
İdlip’teki anlaşma konusunda Putin’le el sıkışırken Trump’ın teşekkürünü de alan Erdoğan, iki güç arasındaki rekabetin yıkımını kendinden önce Kürtlere ödetmeye ve bunu da iç politikada kendisi açısından bir zafere çevirmeye çalışıyor. https://t.co/S8hUlNb39z
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) October 18, 2018
Demirhan, Erdoğan’ın adının geçtiği tek tweet olan bu tweet’te bir hakaret olmadığı gibi eleştiri bile bulunmadığını, bir politik tespit yer aldığını belirtti.
“Faşizmin “üst yapısı” kurulmuş olsa da, alt yapısı henüz sağlamlaştırılamamıştır. Saray bütün çabasını buna yoğunlaştırıyor.” https://t.co/9JziBUDV3k
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) October 21, 2018
Söz konusu tweet Sendika.Org’da yayımlanan bir derleme yazıdan alıntı. Yine içinde ne hakaret sözcüğü ne de Erdoğan’ın adı yer alıyor.
Bütün aktroller gibi ben de ağız hastalıklarından mustarip olan devlet büyüklerimizin ağzına sağlık diliyorum.
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) November 15, 2018
Süleyman Soylu’nun HDP’li vekillere hakaret ettiği dönemde aktroller tarafından #AğzınaSağlıkSoylu etiketiyle başlatılan sosyal medya kampanyası sırasında atılan bu tweet’in neden “Cumhurbaşkanına hakaret” olarak gösterildiği izaha muhtaç.
Kendi kendini yönetmesini bilen milyonlarca yerli çapulcu, diktatör bozuntusuna isyan etmiştik #HepimizGezideydik ve çok güzeldi. pic.twitter.com/3TOh2nbQka
— Ali Ergin Demirhan (@ali_ergind) November 16, 2018
Demirhan, yine Erdoğan’dan ya da Cumhurbaşkanlığı makamından açıkça söz edilmeyen bu tweet’te ironi ve eleştirinin iç içe olduğunu, ne kendisinin ne de milyonlarca yurttaşın “çapulcu” olmadığını, milyonlarca yurttaşın “çapulcu” kabul edilmesinin sorun edilmediği yerde iktidardakilerin “diktatör bozuntusu” diye adlandırılmasının de sorun edilemeyeceğini söyledi.
Demirhan’ın avukatı Tuba Güneş ise, “Müvekkilin politik varlığı hedef alınarak seçme tweet’ler iddianameye eklenmiştir. Tüm tweet’ler ifade özgürlüğü ve politik eleştiri kapsamında ele alınmalıdır. Erdoğan sadece Cumhurbaşkanı değil aynı zamanda AKP Genel Başkanı’dır. Tweet’lerde Cumhurbaşkanı’na hakaret değil Erdoğan politik faaliyetine ilişkin eleştiri vardır” diye konuştu.
Duruşma savcısı ise mütalaasında neyin hakaret olduğu ve Cumhurbaşkanlığı makamını hedef aldığı konusunda herhangi bir açıklama yapma gereği duymadan Demirhan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı mütalaasının ardından söz alan Avukat Güneş, Demirhan’ın ayrıntılı açıklamalarına rağmen savcının neyin hakaret olduğu konusunda herhangi bir izah gereği duymamasına tepki gösterdi. Güneş, Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ‘hırsız, katil’ kelimelerinin de kullanıldığı bir dosyada siyasi kimliği olan kişilere yönelik siyasi kişilik taşıdıkları dönemde bu tarz eleştirileri kabul etmeleri gerektiği belirtilerek verilen beraat kararını okuduktan sonra Demirhan’ın beraatini istedi.
Mahkeme ise kararında Demirhan’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediğinin sabit olduğuna hükmederek 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakılırken Güneş karara itiraz edeceklerini belirtti.
Demirhan 19 Kasım’da yine “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak. Afrin savaşı döneminde Sendika.Org’da yayımlanan haberlerde “terör örgütü propagandası” yapıldığı iddiasıyla açılan dava, bu suçun koşullarının oluşmadığına hükmedildikten sonra, “Cumhurbaşkanına hakaret” davasına çevrilmişti.
Sendika.Org