Ersoy, Antakya’da 9 Eylül 2013 gecesi düzenlenen ODTÜ’ye destek eylemleri sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın dava sürecine ilişkin soruşturmanın derinleştirilmesi, sorumluların açığa çıkarılması ve bu konuda olası engellemelerin önlenmesini araştırmak amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi
HDP milletvekili Oya Ersoy, Antakya’da 9 Eylül 2013 gecesi düzenlenen ODTÜ’ye destek eylemleri sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın dava sürecine ilişkin soruşturmanın derinleştirilmesi, sorumluların açığa çıkarılması ve bu konuda olası engellemelerin önlenmesini araştırmak amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Ahmet Atakan’ın yaşamını yitirdiği alanda bulunan gaz bombası kapsülleri üzerindeki kanın Atakan’a ait olduğunun belirlendiği ancak Hatay Valiliği’nin polislere soruşturma açılmasına izin vermeyerek soruşturmayı kapattığı açığa çıkmıştı.
Ne olmuştu?
Ahmet Atakan, 9 Eylül’ü 10 Eylül’e bağlayan gece gerçekleşen ODTÜ’ye destek eylemleri sırasında yaşamını yitirdi.
Görgü tanıkları Atakan’ın polisin attığı gaz fişeği ile vurulduğunu söylemiş ancak daha sonra bir apartmanın terasından düşüş anına ilişkin görüntüler yayınlanmıştı. Ahmet Atakan Armutlu Mahallesi’nde polisin yoğun saldırısı sırasında hayatını kaybetmiş olmasına rağmen ortaya çıkarılan görüntüler ve kuvvetli bir delil sunulmamış olması sebebiyle görevli polisler hakkında soruşturma açılmamıştı.
Atakan’ın yakınları olay yerinde bulunan kapsülün üzerindeki lekenin kan lekesi olduğundan şüphelenmiş ve kapsülden örnek alınmasına rağmen Jandarma Kriminal Laboratuvarında yapılan incelemede kapsül üzerindeki lekelerin ne olduğunun belirlenemediği söylenmişti.
Geçtiğimiz yıl savcılık tahkikatı sırasında Atakan’ın annesi ve babasından alınan kan örnekleri sonucunda gaz kapsülü üzerindeki kanın Ahmet Atakan’a ait olduğu saptandı. Savcılık laboratuvar sonucunu delil göstererek Hatay Valiliği’ne o gün görev yapan polislerle ilgili soruşturma talebinde bulundu. Hatay Valiliği ise yetersiz delil gerekçesi ile bu durumu Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı ve temmuz ayında soruşturmayı kapattırdı. Ahmet Atakan’ın ailesi, davaya ilişkin gelişmeyi taraflarına iletilen tebligat ile öğrendi.
“İdare yargılama makamı değildir”
Atakan Ailesi’nin avukatı Hatice Can, ağır cezalık suçlarda kesinlikle Valilik iznine ihtiyaç olmadığını, doğrudan dava açılması gerektiğini belirtiyor ve idarenin yargılama makamı olmadığını ve sübjektif değerlendirme yapamayacağını dile getiriyor. Ayrıca Av. Can, Ahmet Atakan’ın 2014’te hazırlanan adli tıp raporunda yer alan “…düşme öncesi sol parietal arkada etrafında 6×5 cm’lik alanda künt yara olduğu belirlenmiştir” ifadesinde yer alan yaranın gaz kapsülü ile uyumlu olduğunu belirtiyor.
Sorumlular 7 yıldır yargılanmadı
Oya Ersoy, Meclis Araştırması açılmasını istediği yazısında şunları dile getirdi:
Ailenin avukatı Can’ın da belirttiği üzere ağır cezalık durumlarda Valilik iznine ihtiyaç olmaması ve idarenin yargılama makamı olmadığı halde soruşturmaya izin vermiyor oluşu Valiliğin soruşturma ve yargılama sürecini engellediğini göstermektedir.
Ahmet Atakan’ın ölümünün üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen soruşturma yapılması engellenmiş, halen sorumlular yargılanmamıştır. Ahmet Atakan’ın ölümünün ardından devam eden dava sürecinde söz konusu hukuksuz engellemenin kaldırılması ve sorumluların açığa çıkarılmasının araştırılması hukuksuz bir biçimde engellenmesinin araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde araştırma komisyonu kurulmalıdır.
Sendika.Org