25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınlar, Türkiye’nin dört bir yanında “Haklarımız, hayatlarımız ve birbirimiz için” diyerek sokaktaydı
Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde sokaktaydı.
Birçok yerde pandemiyi gerekçe gösteren kolluk kuvvetlerinin engellemelerine rağmen eylemlerini gerçekleştiren kadınlar, “Haklarımız, hayatlarımız, birbirimiz için” diyerek caddeleri, meydanları doldurdular.
Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla Heykelli Park’tan Atatürk Parkı’na yürüyüş yapmak isteyen kadınlar pandemi gerekçesiyle polis tarafından engellendi.
Heykelli Park’ta basın açıklamasını okuyan kadınlar şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep etti ve alkışlarla ses çıkarma eylemi yaparak “6284 uygulansın”, “İstanbul Sözleşmesi uygulansın” diye haykırdı.
Platform adına konuşan Sevil Aracı, yürüyüşlerinin engellenmesine tepki gösterdi.
Mirabel Kardeşler’in anıldığı eylemde Gülistan Doku’dan Duygu Delen’e kadar erkek şiddeti sonucu hayatını kaybeden kadınların akıbetleri soruldu.
Adıyaman İl Kadın Platformu, Demokrasi Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamada “Yasta değil isyandayız” pankartı açan kadınlar, “Jin jiyan azadî” ve “Korona değil erkek şiddeti öldürür” dövizlerinin yanı sıra, katledilen kadınların fotoğraflarını taşıdı. Basın metnini Avukat Aysu Avcı okudu. Açıklama “Jin Jiyan Azadî / kadın yaşam özgürlük” sloganı eşliğinde son buldu.
Ankara Kadın Platformu’nun 25 Kasım eylemi polis tarafından engellendi. Barikata yüklenerek polise tepki gösteren kadınlar, açıklamayı iki ayrı noktada gerçekleştirdi.
“Ne kadar engellerseniz engelleyin sokaklardan, meydanlarda vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada yürüyüşümüz engellediniz ama bulunduğumuz her yeri eylem alanına çevirmeyi bildik ve basın açıklamamızı burada okuduk. Diğer tarafta arkadaşlarımız da sözümüzü haykırdılar” diyen kadınlar, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganıyla 25 Kasım eylemini sonlandırdı.
ANKARA KADIN PLATFORMU’NUN 25 KASIM EYLEMİNE POLİS ENGELİ
Antalya Kadın Platformu, Attalos Meydanı’nda açıklama yaptı. Eylemde, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları atıldı.
Türkçe ve Kürtçe olarak yapılan açıklamada, Mirabel Kardeşler’den bugüne, kadınların şiddete ve sömürüye boyun eğmediği vurgulanarak, “Biz kadınlar olarak erkek iktidarına, baskıya, şiddete, tacize, tecavüze, istismara ve katliamlara dur demek için sokaklardayız, kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak, bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız. Biz İstanbul Sözleşmesi yaşatır demek için sokaklardayız. Biz yaşamı savunmak için sokaklardayız. Sokaklarda olmaya devam edeceğiz” denildi.
Hopa Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, “Hayatlarımız ve Haklarımızdan vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi uygulansın!” yazılı pankart açtı ve “Kadınlar birlikte güçlü”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarıyla Hopa Meydanı’na yürüdü.
Hopalı kadınlar adında açıklamayı okuyan Melike Arduç, şunları kaydetti:
“Geçmişten bugüne kadın mücadelesi, sokaklarda, tarlalarda, okullarda hayatın her alanında kendini var etmeyi bildi. Kadınlar görülmeyen emeklerinin, cinsiyet eşitsizliğinin, baskı be şiddetin karşısında mücadelelerini yükseltti. İktidarın salgın ortamında kadınları, işçileri, çocukları, yaşlıları koruyacak önlemler almamasının ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Kadınlarla erkekler arasındaki gelir eşitsizliği büyüdü. İlk işten çıkarılanlar Kadınlar oldu. Evden çalışanlarımız bitmeyen bir mesainin içine girdi. Çocuğu olanlarımız hem öğretmen, hem anne, hem bakıcı olmak zorunda kaldı. Artık her geçen günden daha fazla mücadelenin içinde olmalıyız.”
Arduç, “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmayı, birlikte öğrenmeyi, birlikte güçlenmeyi istemeli, bunun yol ve yöntemlerini hep birlikte geliştirebilmeyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Didim Kadın Platformu’nun Kent Meydanı’nda yaptığı eylemde “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz” pankartı açıldı. “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jiyan azadi” sloganlarının atıldığı eylemde, platform adına açıklamayı Didim Eğitim-Sen Temsilcisi Belkıs Kahraman okudu.
Dünya genelinde her gün en az 137 kadının en yakınındaki erkekler tarafından katledildiğini belirten Kahraman, milyonlarca kadının sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlandığını söyledi.
Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında birinci sırada olduğunu kaydeden Kahraman, “Kadınlara, LGBTİ+’lara yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Eril yargı kararlarıyla birleşen iktidarın kadın düşmanlığı, şiddet faillerini cesaretlendirmeye devam ediyor” dedi.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa gibi kazanımların iktidar eliyle yok edilmek istendiğine dikkat çeken Kahraman, “Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor ve yaşamlarımızı savunmak için sokaklara çıkıyoruz” ifadelerini kullandı. Eylem sloganlarla sona erdi.
DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Nuran İmir, görevden alınarak yerine kayyum atanan Batman Belediye Eş Başkanı Songül Korkmaz’ı da aralarında olduğu kadınlar Gülistan Caddesi’nde toplandı.
Yöresel kıyafetler giyen kadınlar, “Susmak yok direnişin kendisiyiz”, “Ne rojek tene, her roj berxwedane”, “Ji çanda tecavuze re na”, “Jin azad nebe civak azad nabe”, “Biji berxwedana jinan”, “Güçlü kadın şiddetsiz yaşam”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Korona değil erkek öldürüyor” ve “Bir gün değil her gün direniş” yazılı dövizler taşıdı. “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Jin jiyan azadi”, “ biji berxwedana jinan”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Jin şer naxwazin aşitiyê dixwazin” ve “İnadına isyan, inadına isyan inadına özgürlük” sloganlarını attı.
HDP il binası ile eylemin başladığı Gülistan Caddesi’ni ablukaya alan polis, pandemi gerekçesiyle yürüyüşe izin vermedi. Kadınlar bunun üzerine cadde boyunca zincir oluşturdu. Kadınlar, alkışlar eşliğinde şarkılar söyleyip zılgıt çekti.
Burada konuşan DTK Eş Başkanı Leyla Güven, kadına yönelik şiddete son demek için alanlara çıktıklarını belirterek, engellemeyi kınadı. Güven, “Elinizi kadınlardan çekin. Kadınlara işkence etmekten vazgeçin. Taciz tecavüz kültürünü artık istemiyoruz. Bu yaklaşımınız karşısında isyan ediyoruz. Asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
Ardında konuşan HDP Milletvekili Feleknas Uca, Mirabal Kardeşler’den Sêvêlere kadar direnen tüm kadınları hatırlattı, kadınların hiç bir koşulda alanları sokakları terk etmediklerini söyledi.
HDP Milletvekili Nuran İmir de, “Eğer hedefiniz dilimize yönelik düşmanlıksa bizde Miraballer, Clara Zetkin, Leyla Qasimlar gibi direneceğiz. Biz erkek zihniyeti karşı diz çökmeyeceğiz. Eğer kadın yaşamsa, kadın kendini ülkesini, dilini kültürü koruyacaktır” dedi.
25 Kasım etkiliğimizden sonra DTK eşbaşkanı @LeylaGuvenkcd milletvekilmiz @Feleknasuca ve aktivistlerimiz halkı selamlayarak Gülistan Caddesinden HDP il binasına kadar yürüdüler.#EmXweDiparezin #25KasımKadınaSiddeteHayır pic.twitter.com/fbFIvQ0BNd
— TJA BATMAN-Tevgera Jinên Azad (@tjabatman) November 25, 2020
Candoğan Parkı’nda bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı Ebru Koç Acar okudu.
Kadınların dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten kapitalizme karşı isyanı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının gücüyle, itirazlarını duyurmak için yine alanlarda olduğunu belirten Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsyandayız çünkü dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor! İsyandayız çünkü her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. İsyandayız çünkü her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor.”
İktidar eliyle gasp edilen belediyelerin kadın birimlerinin kapatıldığını hatırlatan Acar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa gibi yaşam güvencesi sayılabilecek kazanımların yok edilmek istendiğini vurguladı.
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır” demek için sokaklarda olduklarını ifade eden Acar, sözlerinin devamında “Her türlü yasağa ve baskıya rağmen ‘Suşsmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz’ demek için sokaklardayız. Bin bir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız. Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız. ‘Ev işi kadın işidir’ diyen ataerkiye karşı bakım hizmetlerinin toplumsallaştırılması için sokaklardayız. Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve vazgeçmiyoruz” dedi.
Dersim Kadın Platformunun çağrısıyla Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, eylemlerini sağlık emekçisi kadınlara ve Gülistan Doku’ya atfetti. Eyleme Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku da katıldı.
Platform adına açıklama yapan Fatoş Taşkale, eşitsizliğin, şiddetin, sömürünün, ayrımcılığın olmadığı, kadınların özgürce yaşamlarını sürdürdüğü bir geleceğin mümkün olduğunu belirterek “Bu gelecek kadınların örgütlü ellerinin üzerinden yükselecektir” dedi.
Yaklaşık bir yıldır kayıp olan Gülistan Doku’nun akıbetini de soran Taşkale “Baş ve tek şüpheli Zaynal Abakarov neden hala tutuklanmadı?” dedi ve sözlerinin devamında Dersim’de son zamanlarda meydana gelen taciz ve cinsel saldırılara dair şunları kaydetti:
“Pertek ilçemizde meydana gelen, kamuoyuna da yansıyan, fakat sonra dosyaya getirilen gizlilik kararı ile kadın ve çocuk örgütlerinden dahi gizlenen çocuk istismarı davasının akıbeti ne oldu? Ovacık ilçemizde yaşanan ve ailenin şikâyeti ile yargıya taşınan ve şüphelinin serbest bırakıldığı çocuk istismarı davasının akıbeti nedir? Hozat ilçemizde Sakine Oğuz adlı kadın arkadaşımızın katledildiği dava dosyasının akıbeti nedir? Pertek’te 13 yaşında bir kız çocuğunun akrabası tarafından istismar edildiği dava dosyasının akıbeti nedir?”
Dicle Amed Kadın Platformu’nun (DAKP) çağrısıyla kadınlar, Kayapınar’daki Dünya Kavşağı’nda bir araya gelerek yürüyüş düzenledi. Yürüyüş öncesi kavşaktaki yollarda polis geniş güvenlik önlemi aldı. Alanın etrafını saran polislerin sayısı kadınların üç katını oluştururken, polis pandemi gerekçesiyle yürüyüşe izin verilmeyeceğini söyledi.
Polisler ile kadınlar arasında geçen müzakere sonrası kadınlar Medya Kavşağı’na kadar yürüyüş yapma kararında ısrarcı oldu. Kadınların eylemine DAKP bileşenlerinin yanı sıra HDP milletvekilleri Semra Güzel, Remziye Tosun ve Dersim Dağ ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri de eyleme destek verdi.
Kadınlar eylemde Kürtçe ve Türkçe “Kadın kırımına hayır”, “Fıtratımızda direniş var”, “Kadın düşmanı yasalara hayır” ve “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” dövizleri açılırken, kadınlar katledilen Mirabel Kardeşler’in fotoğraflarının yer aldığı ve “Erkek ve devlet şiddetine karşı kendimizi savunuyoruz” pankartını açtı.
DAKP Sözcüsü Nihal Yanık tarafından okunan açıklamada, her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele edileceği belirtilerek şöyle denildi:
“Dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir. Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz. Vazgeçmiyoruz.”
Açıklamanın ardından kadınlar yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca zılgıt çeken ve “Jin, jiyan, azadi” sloganları atan kadınlar, yürüyüşü Medya Kavşağı’nda sonlandırdı.
Trakya Üniversitesi Kadın Kolektifi’nden kadınlar Tahmis Meydanı’nda bir araya geldi. Bildiri dağıtarak yürüyüşe başlayan kadınlar Saraçlar Caddesi’ndeki PTT önünde açıklama gerçekleştirdi. “Kadın Üniversiteleri” istemediklerini haykıran kadınlar “Eşit, özgür, feminist üniversite” taleplerini dile getirdi.
“Yaşamımızı, haklarımızı, bedenimizi, emeğimizi kuşatmaya çalışan erkek-devlete ve şiddetine karşı hayatlarına sahip çıkan kadınlardan güç alıyoruz” diyen kadınlar, devamla şunları kaydetti:
“Biz üniversiteli kadınları kendi ideal kalıplarına sokmak için yeni projeleri olan Kadın Üniversitelerini reddediyoruz. Şimdi bizim olanı almak için Feminist Üniversite demenin tam vakti diyoruz. Kadın Üniversiteleri başlı başına kadın düşmanı kurumlarken iktidarını kadın düşmanlığı ile besleyen AKP’nin bu adımının da kadınları toplumdan izole etmeye, kadını “ikincilleştirmeye” kendi kadın kadrolarını oluşturmaya yönelik bir hamlesi olduğunun farkındayız. Kadın üniversiteleri istemiyoruz. Kadın üniversiteleri değil Feminist Üniversite istiyoruz. Feminist mücadelemizin örgütlü gücüyle hayatın her alanını mora boyamaya koyuluyoruz. Kampüslerden sokaklara feminist isyanımızı yükseltiyoruz.”
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, Üniversite Caddesi’nde Espark önünde toplandıktan sonra burada basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadınlar yıl içerisinde 269 kadının erkekler tarafından katledildiğini vurguladıktan sonra, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısında bulundu. Kitle adına açıklamayı okuyan Ebru Özkan, “Genç kadınlar şiddetten kurtulmaya çalışıyor. Tıpkı Melek Aslan gibi. Şiddetten korunmak için koruma kararları aldırırken, geride kitapları kalıyor. Tıpkı Pınar Aslan, Zeynep Şenpınar gibi. Hepsi kendi ayakları üzerinde durmak, kendi kararlarını almak, eşitçe yaşamak istiyordu. Biz ölmek değil yaşamak istiyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından Adalar Migros’a doğru yürüyüşe geçen kadınlar, erkek şiddetine, tacize ve tecavüze karşı sloganlar attı.
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Balıklı Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, parkta düzenledikleri fotoğraf sergisinin ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.
Platform adına açıklamayı Eğitim Sen Gaziantep Kadın Sekreteri Elif Söyleyici okudu. Dünyanın dört bir yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı alanlarda olduklarını belirten Söyleyici, “İsyandayız çünkü dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafına öldürülüyor” dedi.
Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklarda olduklarını belirten Söyleyici, “Bin bir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız. Yeni Feray Şahinler, Duygu Delenler olmaması için, yani bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız. İşsizliğe, yoksulluğa, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, katliamlara ve savaşlara karşı yaşamımızı savunmak için sokaklardayız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
25 kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günün de cinayet kurbanları kadınlarımızın fotoğrafları HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ sloganları ile basın açıklamasını gerçekleştirdik. Katledilen her kadınımızın katillerinden ve koruyanlardan hesabını soracağız. pic.twitter.com/iHdVPd4b0G
— Gaziantep Demokratik Kadın Platformu (@gkadinplatformu) November 25, 2020
HDP Hakkari İl Örgütü binası önünde, “Em xwe li hemberî zordestîya mêran diparêzin (Erkek şiddetine karşı kendimizi savunuyoruz)” pankartıyla eylem yapan kadınlar, mor ve beyaz balonlar taşıdı.
HDP İl Eşbakanı Sipan Turan, “Kadın kazanımlarına yapılan saldırılar hız kesmeden devam etmektedir. İktidar yakın bir zamanda kadını şiddete karşı koruyan 6284 kanunu ve İstanbul Sözleşmesini hedef almıştır. Bu kazanımları hedef alan söylemlere karşı Türkiye’den Kürdistan’a her reaksiyondaki kadınların kararlı ve örgütlü mücadeleleri sokaklara yansımıştır” dedi.
Direnişi kuşanan kadınlar her günü 25 Kasım gibi karşılayarak mücadeleyi her alana yayıyor… Bugün yaptığımız basın açıklamasında her türlü erkek ve devlet şiddetine karşı, her alanda mücadele edeceğimizi bir kez daha yeniledik.
@TJAMerkez@LeylaGuvenkcd
@HDPkadin pic.twitter.com/eAevbW8YbT— DEM Hakkari Kadın Meclisi (@HakkariKad) November 25, 2020
Kadınlar, Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla Köprübaşı’nda bir araya geldi.
“Haklarımızdan ve hayatlarımızdan asla vazgeçmiyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula”, “Gülistan Doku nerede?” dövizleri taşındı.
Pandemi koşullarında mor maskeleriyle alanları dolduran kadınlar, sık sık “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganları attı.
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü adına açıklamayı yapan Mutlu Aymaz, pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarının yok edilmek istendiğini, buna izin vermeyeceklerini, hayatlarından ve haklarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Aymaz sözlerinin devamında şunları kaydetti:
“İlimizde Artan kadına yönelik şiddet ve cinayetler kadın mücadelesinin gerçekliğini ve ortak mücadele hattının önemini bir kez daha göstermiştir. Kadına yönelik şiddeti durdurmak için neler yapılabileceği üzerine fikirlerinizi sunmak ve yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliği için yapmadı gerekenleri hatırlatmak ve harekete geçirmek için 2019 Ağustos ayından beri büyükşehir belediyesinden talep ettiğiniz görüşme hala gerçekleşmiş değildir. Büyükşehir Belediyesi’ne soruyoruz: Bizimle görüşmek için daha kaç kadının öldürülmesini bekliyorsunuz?”
Mutlu Aymaz, yaşamın her alanında kadın mücadelesini büyütme çağrısı yaparak sözlerini sonlandırdı.
25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kadıköy’de bir araya gelen kadınlar, polis barikatını aşarak eylem alanına yürüdü.
Kadıköy Rıhtım’da basın açıklaması yapan kadınlar, “Kazanımlarımızın, haklarımızın, yaşamlarımızın güvencesi biziz!” dedi
İSTANBUL’UN 25 KASIM’I: KADINLAR POLİS ENGELİNİ AŞTI, “SESİMİZ YANKILANSIN” DEDİ
25 Kasım Taksim İnisiyatifi’nden kadınlar Tünel Meydanı’nda bir araya geldi.
Taksim'deki eylemimizi;
basın açıklamamızı okuduktan sonra, şu an direnen, sokaklarda olan tüm kadınları selamlayarak bitirdik.#25KasımKadınaSiddeteHayır#25KasımdaTaksimdeyiz pic.twitter.com/eV6qP75eTQ— 25 Kasım Taksim İnisiyatifi (@25KasimTaksim) November 25, 2020
Kadın Komiteleri’nden kadınlar ise “Affınız katillere, yasağınız kadınlara” yazılı pankart ile Taksim Meydanı’nda eylem yaptı.
#TaksimiKadınlaraAç https://t.co/MvYIpjS4Ou
— Kadın Komiteleri (@kadinkomiteleri) November 25, 2020
Sloganlarla Taksim Meydanı’na çıkan 10 kadın, polis tarafından önce ablukaya ardından gözaltına alındı.
Saatler sonra serbest bırakılan kadınlar, “Vazgeçeriz sandılar, yıldırırız sandılar ama yanıldılar. Yine geleceğiz” dedi.
Bugün İstiklal Caddesi'nden Taksim Meydanı'na çıktık ve 25 Kasım'da kadınlar olarak basın açıklaması yapmak istedik. 8 saat boyunca polisler tarafından rehin alındık.
Vazgeçeriz sandılar, yıldırırız sandılar ama yanıldılar. Yine geleceğiz!#TaksimiKadınlaraAç#25Kasım2020 pic.twitter.com/F4PFH74177
— Kadın Komiteleri (@kadinkomiteleri) November 26, 2020
25 Kasım için Alsancak’ta bir araya gelen kadınlar Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşün sonunda Türkçe ve Kürtçe basın açıklaması okundu ve metal işçileri ve bugün polis saldırısına uğrayan madenciler selamlandı. HDP milletvekili Serpil Kemalbay’ın da katıldığı ve konuşma yaptığı eylem, Tiyatro Sardunya ve İzmirli müzisyen kadınların şarkılarıyla sona erdi.
İzmir’de Dikilili kadınlar ve Buca Kadın Platformu 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Susmuyoruz Korkmuyoruz itaat etmiyoruz..
Buca Kadın Platformu paylaştı: 25 Kasım 2020 Çarşamba
İzmit İnsan Hakları Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı. Eylemde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, “Ülkemizi yöneten erkekçi zihniyet nefret ve savaş politikalarıyla ülkemizi yaşanmaz hale getiriyorlar. Bugün bu meydanlarda toplanan kadınların emeğiyle bu zihniyeti yok edeceğiz” dedi.
Kitle adına açıklamayı okuyan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan, Mirabel Kardeşler’in yükselttiği mücadelenin ışığını büyüttüklerini belirterek şunları kaydetti:
“Tüm dünyada ve Türkiye’de COVID-19 salgını nedeniyle eve kapanma dahil, hayatı alt üst eden ciddi bir krizin içerisinde yaşıyoruz. Kadınlar bu krizin de en yüksek bedel ödeyenleri arasında; kadın yoksulluğu, kronik kadın işsizliği, hayatın her alanında artan kadına karşı şiddet… Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde 2021 bütçesini tartışıyoruz ama kadına karşı şiddeti önlemeye yönelik herhangi bir iktidar politikası ve buna ayrılmış bir bütçe göremiyoruz.”
Hayatlarına sahip çıkan kadınlardan güç aldıklarını vurgulayan Arıkan, “Yaşamımızı, haklarımızı, bedenimizi ve emeğimizi kuşatmaya çalışan erkek devlete ve şiddetine karşı hayatlarına sahip çıkan kadınlardan güç alıyoruz. Nevin Yıldırım’ın Hülya Halaçkay’ın sesini meydanlara taşıyoruz. Erkek adalet değil, gerçek adalet talebimizden; kadın düşmanı devlet politikalarına karşı mücadelemizden; erkek-yargı-devlet işbirliğini açığa çıkarmadaki ısrarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Manisa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar, “Yaşamımızı Savunmak için Alanlardayız” diyerek Manolya Meydanı’nda bir araya geldi.
Platform adına açıklamayı Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Ayşe Dubaz okudu. Dünya genelinde her gün 137 kadının öldürüldüğünü söyleyen Dubaz, 6284 sayılı yasanın ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğine dikkat çekti.
Her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında mücadele edeceklerini belirten Ayşe Dubaz, “Sokaklardayız çünkü daha dün Saruhanlı’ da boşanmak istediği için şiddete uğrayan kız kardeşimiz için, 28 Mayıs sabahı Alaybey’de eski erkek arkadaşı tarafından vurularak öldürülen Gülnur Kocabaş için, Vestel gibi pandemi döneminde işçileri ölüme terk eden, fabrikalarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılan arkadaşlarımız için hesap soruyoruz. Hayatın her alanında, özellikle pandemide yoğunlaşan bu şiddete karşı, mutfaklardan sokaklara, fabrikalardan okullara mücadeleyi örmek için sokaklardayız” diye konuştu.
TJA ve HDP Kadın Meclisi, Kızıltepe’de yürüyüş yaptı. Mehmet Sincar Parkı’nda toplanan kadınların çevresi polis tarafından sarıldı. Mardin Valiliği’nin “eylem etkinlik yasağı” kararı gerekçesi ile yürüyüşe izin verilmeyeceği belirtildi. Yapılan görüşmelerin ardından DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile HDP milletvekilleri Pero Dündar ve Ayşe Sürücü’nün de aralarında olduğu kadınlar, gruplar halinde HDP ilçe örgütünün önüne yürüdü. Polis, “Jin jiyan azadî” sloganıyla yürüyen kadınları, sık sık engellenmeye çalıştı ama başaramadı.
HDP Kızıltepe İlçe Örgütü’nün önüne gelen kitle, pankart ve dövizler açtı. Polis bu kez bu gerekçe ile eylemi engellemek istedi. Kadınların kararlı duruşu üzerine polis geri çekildi.
Burada açıklama yapan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, polis engelini kınadı, “Engelemek istediler çünkü biliyorlar ki; kadınların sesi yükseldiğinde toplum özgürleşecek. Onlara alanlar dar olacak” dedi.
Aydeniz, “kadın cinayetlerinin azaldığı” iddiasında bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “AKP’li Vekil Şirin Ünal’ın evinde onun silahıyla öldürülen Nadira Kadirova’nın yaşadıkları ortada. Yine Gülistan Doku’nun faili olan kişilerin nasıl kaçırıldığı ve onlara ceza verilmesi yerine ablasına ceza verilmesi ortada iken, kadın katliamı yapanların ‘bir gün tutuklanacağımı asla düşünmemiştim’ sözleri ortada iken aslında nereden güç aldıklarını gösteriyor” diyerek yanıt verdi.
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin politik olduğu ve devlet eliyle yürütüldüğünün en bariz örneğinin İpek Er’in katili Musa Orhan’ın korunmasında olduğunu vurgulayan Aydeniz, “Hiç kimsenin kaderimizi belirlemesine izin vermeyeceğiz. Çünkü kadınlar kendilerine yeterler. Bugün dünyanın her yerinde direnen bütün kadınlara bin selam olsun” dedi.
Açıklama “Jin Jiyan Azadî”, “Kadına uzanan eller kırılsın” ve “Em xwe diparêzin” sloganlarının ardından sona erdi.
— DEM PARTİ MÊRDÎN (@MerdinDem) November 25, 2020
Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla Forum durağı yakınlarında buluşan kadınlar, erkek şiddetine, kadın cinayetlerine karşı ses çıkardı. Alana, erkek şiddeti sonucu katledilen kadınların isimlerini hatırlatmak için ayakkabılar bırakıldı. Katledilen kadınların isimleri tek tek okunarak İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmadığı hatırlatıldı.
Platform adına okunan açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bu yıl 25 Kasım’ı pandemi koşullarında karşıladık. Pandemi tüm dünyayı etkisi altında bırakırken, kadınlar bir yandan da erkek şiddeti ve derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ediyor. Af yasası ile faillerin kadınların hanelerine gönderilmesi, şiddet önleme mekanizmalarına ulaşmamızdaki güçlükler ve İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılarla birlikte kapandığımız evler adeta suç mahalline dönüşüyor. Kendi evimizde en yakınımızdaki erkekler tarafından şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Tüm dünyada bu yıl milyonlarca kadın şiddete maruz kaldı. COVID-19’un en ağır etkilerinden birisi erkek şiddetinin artması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesi oldu. 6284’ün uygulanmaması, kadınların karakollardan geri gönderilmesi ve şiddet failleri erkeklerin cezalandırılmamasının sonucunu en ağır biçimde yaşıyoruz, her güne yeni bir cinayet haberi ile uyanıyoruz. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz! Yaşamak İstiyoruz.”
Eşitlik İçin Bodrum Kadın Platformu, 25 Kasım’da Belediye Meydanı’nda eylemdeydi.
Mor tüllerle zincir oluşturan kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın mücadelemiz” sloganları attı.
Platform adına açıklama yapan Çiğdem Erko, kadın cinayetlerinin cins kırımına döndüğünü belirtti. 2021 bütçesinde, kadınlar için bütçe ayrılmadığını söyleyen Erko, 25 Kasım dolasıyla Meclis’te özel oturum talep ettiklerini ancak kabul edilmediğini söyledi.
İktidarın kadınlara yönelik şiddeti önlemek hiçbir politika uygulamadığını, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere var olan yasa ve sözleşmelerden de çekilmeye çalıştığını söyleyen Erko, sözlerinin devamında kadına karşı sistematik şiddetin eziyet ve işkence olduğunu, bunun da insanlığa karşı suç olduğunu vurguladı.
Erko ayrıca, şiddetin önlenmesi için etkili ceza kanunlarının çıkarılarak uygulanması için çağrı yaptı.
Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği ise Özer Olgun Kültür Merkezi önünde yaptığı eylemde, dayanışmayı büyüteceklerini vurguladı.
Dernek adına açıklama yapan Fatma Gül Evren, bir kişi daha eksilmeye tahammüllerinin kalmadığının altını çizerek, İstanbul Sözleşmesi’nin tüm maddelerinin uygulanması için iktidara çağrı yaptı.
Samsun Kadın Dayanışması polisin tüm engellemelerine rağmen yürüyüş yaptı. Çiftlik Şehir Kulübü önünde toplanan kadınlar, sloganlarla Akbank önüne yürüdü.
Eylemde yapılan açıklamada cins kırımına, kadın katliamlarına, şiddete, ekonomik krize ve daha birçok şeye karşı isyanda olduklarını belirten kadınlar, AKP-MHP iktidarının kadın bedeni, kimliği ve emek sömürüsü üzerinden kendini var etmeye çalışarak, şiddet ve sömürü politikalarını dizayn ettiğini söyledi.
Tüm olanaklarını şiddeti önlemek için seferber etmesi gereken devletin, kazanılmış haklara göz diktiğini ifade eden kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıları hatırlatarak şunları kaydetti:
“Kadın dayanışmasının gücüne olan inancımızla; direnen kadınların olduğu her yerde bir araya gelmek, saldırılar ile karşı karşıya olduğumuz her yerde sözümüzü-eylemimizi örgütlemek ve ortak kadın mücadelesini her alanda büyütmek kararlığındayız. Umudu nereden mi alıyoruz? Elbette ki mücadelemizden, birlikteliğimizden, ısrarımızdan ve Kadın özgürlük çizgimizin haklılığından… Patriarkaya-faşizme karşı biat etmeyen, haklarından da hayatlarından da vazgeçmeyen Kadınlar olarak Kadın dayanışmasını ve mücadelesini büyüten bir perspektifle ve Kadın özgürlük mücadelesinden aldığımız tarihsel mirasla, evde, okulda, cezaevinde, işyerinde mücadelemizi büyüterek kazanacağımızı biliyor ve vazgeçmiyoruz.”
Şırnak’ta kadınlar TJA’nın çağrısı ile HDP il binası önünde mor zincir eylemi yaptı.
Eyleme, HDP Kadın Meclisi, Barış Anneleri Meclisi, HDP il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Katledilen kadınların fotoğraflarının taşındığı eylemde açıklama yapan TJA aktivisti Zozan Aksu, iktidarın kadın düşmanı politikalara boyun eğmeyeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Eli sopalı erkekten, eli coplu postallı, üniformalı erkek devletten korkmuyoruz. Tıpkı yoldaş kılıfına bürünen erkek gibi af etmeyeceğiz. İşgal etmedik onurluyuz, diz çökmedik gururluyuz, erkek egemen zihniyetten onun ürünü devletten ve kadını tanımayan kanunlarından korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, geri adım atmayacağız. TJA olarak dünya, Türkiye ve Kürdistanlı kadınları 25 Kasım’da, yaşam da bizim, meydanlar da deyip akın akın kadınları özgürlük alanlarına adeta uçmaya davet ediyoruz.”
Açıklamanın ardından katledilen kadınların hikayeleri okundu.
Em li kolanan, li qadan, li her derê li dijî tundiya mêr û dewletê berxwedana xwe bilind dikin. Ev têkoşîn heta serkeftinê wê bi hêz û hevgirtina jinan bidome.#EmXweDiparêzin#25KasımKadınaSiddeteHayır
@TJAMerkez
@sirnakhdp@HdpSilopi pic.twitter.com/P30cXxiYRq— TJA ŞIRNAK (@TJASIRNAK) November 25, 2020
Urfa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar, Ahmet Bahcıvan İş Merkezi önünde açıklama yaptı.
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır! Haklarımızdan ve yaşamımızda vazgeçmiyoruz!” pankartının açıldığı eylemde, “Jin jiyane jiyanê nekuje”, “Koruma aklama yargıla”, “Boşanmayı değil cinayeti engelle” ve “Öldüren sevgiye hayır” dövizleri taşındı.
Platform adına açıklama yapan Selma Ateş, kadınlar olarak sokakları terk etmeyeceklerini belirtti, mücadele ve dayanışmayı her yerde büyüteceklerini söyledi.
Eylem, “Jin jiyan azadî” sloganının atılmasının ardından sona erdi.
Trabzon Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Atatürk Alanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada; “Birbirimizi eşit, özgür, hayatta istiyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Kadına şiddete hayır”, “Cinayete dur de”, “Şiddete karşı sosyal güvence”, “Eşit temsil hakkı istiyoruz” dövizleri taşındı.
Eylemde okunan açıklamada İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanması çağrısı yapıldı.
Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) düzenlemek istediği yürüyüşe “eylem ve etkinlik” yasağı gerekçe gösterilerek izin verilmedi.
HDP Sözcüsü Ebru Günay, Muş Milletvekili Şevin Coşkun ve çevre illerden gelenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kadın HDP İpekyolu İlçe Örgütü binası önünde bir araya gelerek, yürümek istedi. Sabahın erken saatlerinde parti binasını zırhlı araçlarla ablukaya alan çok sayıda polis, yürüyüşe engel oldu. Bunun üzerine HDP’li Günay ve Coşkun ile polisler arasından uzun bir süre tartışma yaşandı. Kadınlar, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla polislere tepki gösterdi.
Bir süre sonra HDP önünde açıklama yapıldı. “Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz” ve “Şiddete karşı direniş savunmanı kuşan” pankartlarının açıldığı eylemde ilk olarak yerine kayyum atanan Muradiye Belediye Eş Başkanı Leyla Balkan konuştu. “Kadın düşmanı politikalara boyun eğmeyeceğiz” diyen Balkan, “Eli sopalı erkekten, eli coplu, postallı, üniformalı erkek devletten korkmuyoruz. Bu tarihsel duruşumuzla onur duyuyoruz. Onurluyuz, diz çökmedik, gururluyuz. Erkek egemen zihniyetten, onun ürünü devletten ve kadını tanımayan kanunlarından korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.
Musa Orhan’ın sokakta dolaşmasına izin veren, Gülistan’ın faillerini bulmayan, Pınar Gültekin’in faillerini koruyan iktidarın, tüm kadıların yaşamalarını tehlikeye attığına belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay da “Bizler asla bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Her yerde kendimiz korumaya ve ‘Jin, jiyan, azadî’ sesini yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne ilişkin, Parti Sözcümüz ve Mardin Milletvekilimiz Ebru GÜNAY, Muş Milletvekilimiz Şevin COŞKUN, TJA ve Van Kadın Meclisimiz açıklama yaptı.#25KasımKadınaSiddeteHayır pic.twitter.com/cn8V17Bd1M
— DEM PARTİ WAN (@DEMPartiWan) November 25, 2020
Sendika.Org