DİSK Basın-İş, Berat Albayrak’ın istifa açıklaması karşısında iktidar medyasının sessizliğe gömülmesine ilişkin yaptığı açıklamada “İstibdat rejimlerinin karakteristiği haline gelen halkın haber alma hakkına yönelik kısıtlamalar, bu istifa sürecinde artık iyiden iyiye gün yüzüne çıktı” dedi
DİSK Basın-İş, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün (8 Kasım) kişisel Instagram hesabından yayımladığı istifa açıklamasının ardından iktidar medyasının sessizliğe gömülmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
DAMADIN İSTİFASI: EKONOMİ ALLAHLIK, İKTİDAR SESSİZ, MEDYA DİLSİZ, SÖYLENTİLER ARŞTA…
DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan “Yeni Türkiye’de sıvası dökülen yeni medya” başlıklı açıklama şöyle:
Pazar gecesi tüm ülke, ekonominin başındaki Berat Albayrak’ın istifasını açıkladığı Instagram paylaşımıyla sarsıldı. Yaşadığımız ekonomik krizin sorumlularından biri olan Albayrak, istifasını iktidarın yıllardır zapturapt altına almak istediği sosyal medya üzerinden duyurdu.
“O andan itibaren, son dönemde türlü cezalarla yıldırılmaya çalışılan bağımsız televizyon ve internet siteleri dışında hiçbir ‘ana akım’ medya mecrası haberi görmedi, göremedi. Hatta bir ekonomi kanalında ülke ekonomindeki son durum canlı yayında konuşuluyordu. Programda Bakan Albayrak’ın adı bile geçmedi.
Saray’ın bir aparatı haline getirilen medya kuruluşları, Bakan’ın kendi hesabından paylaştığı istifa haberini dahi veremiyordu. ‘Bakan Albayrak İnstagram hesabından istifa ettiğini duyurdu. İstifa haberi henüz resmi makamlarca doğrulanmadı’ bile diyemeyen ‘resmi medya’nın çaresizliği, Saray Rejimi’nin inşa ettiği medya düzenini de herkese malum ediyordu. Belli ki Saray’da konuyla ilgili kargaşa halen devam etmekteydi. Bazı yabancı haber ajanslarının ‘bakanlık yetkililerine’ dayandırarak verdiği gelişme, saatler sonra bazı medya kuruluşları tarafından ‘iddia’ şeklinde paylaşılmaya başlandı.
“İstibdat rejimlerinin karakteristiği haline gelen halkın haber alma hakkına yönelik kısıtlamalar, bu istifa sürecinde artık iyiden iyiye gün yüzüne çıktı. Bir bakan ‘ben istifa ediyorum’ dediği halde bu sözleri bile medyada yer bulamadı. İktidarın birer propaganda aygıtına dönüşen medya kuruluşlarının pulları bu istifa sürecinde bir bir dökülmüş oldu.
Bu durum bir kez daha gösterdi ki: gazeteciliğin belgesi saraydan alınan turkuaz kartlar değil, kamuoyuna duyurulan haberlerdir. O haberler için ter döken basın emekçilerinin fedakâr çabalarıdır. O çabaları gazetecilik diye takdir edecek makam ise saraylar değildir, halkın vicdanıdır.”
Sendika.Org