Sahte içki sebebiyle son 11 günde 63 kişi yaşamını yitirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı açıklama ile konuya ilişkin, “Yasaklar, yüksek vergi artışları ve engellemeler diğer risk etmenleri göz önünde bulundurularak alınmadığında merdiven altı üretimi tetiklemekte, metil alkol zehirlenmeleri kaçınılmaz olmaktadır” dedi
Sahte içki sebebiyle son 11 günde 63 kişi yaşamını yitirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı açıklama ile konuya ilişkin, “Yasaklar, yüksek vergi artışları ve engellemeler diğer risk etmenleri göz önünde bulundurularak alınmadığında merdiven altı üretimi tetiklemekte, metil alkol zehirlenmeleri kaçınılmaz olmaktadır” dedi.
Açıklamada Türkiye’nin Avrupa’da hem genel olarak hem de ağır içicilik açısından en az alkol tüketen ülke olduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi:
Türkiye, Avrupa’da hem genel olarak hem de ağır içicilik açısından en az alkol tüketen ülkedir. Buna rağmen Türkiye’de son yıllarda neredeyse salgın halinde metil alkol zehirlenmeleri yaşanmaktadır. En son örnek 9 Ekim 2020 tarihinden bu yana metil alkol zehirlenmesi nedeniyle 10 ilde (Aydın, İstanbul, İzmir, Kırıkkale, Kırklareli, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Zonguldak) ölenlerin sayısının 63’e çıkması ve 50’ye yakın kişinin tedavisine hastanelerde devam etmesi olmuştur. Metil alkol zehirlenmesinden hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına baş sağlığı; hastalara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Metil alkolün (metanol) odun talaşının damıtılmasıyla elde edildiğine ve kesinlikle içilmemesi gerektiğine dikkat çekilen açıklama, “Dünyanın pek çok ülkesinde metil alkol zehirlenmeleri yaşanmasına rağmen Türkiye’de özellikle son yıllarda bu durum bir salgın haline gelmiştir. Yasaklar, yüksek vergi artışları ve engellemeler merdiven altı üretimi tetiklemekte, metil alkol zehirlenmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Metil alkol zehirlenmeleri de tüm halk sağlığı sorunları gibi sosyal, siyasal, eğitsel ve ekonomik nedenleri doğru bir şekilde ele alındığında çözülür” ifadeleriyle sürdü.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu alkol tüketimi ve COVID-19’un birlikte yıkıcı bir fırtınaya dönüşmemesi için şu önerilerde bulundu:
- İktidara, ekonomik anlamda eşitsizliği perçinleyen yüksek dolaylı vergi artışları ile alkolün de fiyatını artırarak alkol tüketim probleminin çözülemeyeceğini, gerçek çözümün altta yatan sosyoekonomik nedenlerin belirlenmesi ve bu belirlenen sorunların çözümü ile mümkün olacağını;
- Sağlık Bakanlığı’nın alkole bağlı zararı önlemeye ve azaltmaya yönelik kamu politikaları ve müdahalelerini halk sağlığı çıkarlarına göre belirlemesi, yönlendirmesi ve mevcut en iyi kanıtlara dayandırması; uygulayacağı politikaların tüm vatandaşları eşit olarak etkilemesi; ekonomik, sosyokültürel farklılıklar ve davranış eğilimlerini göz önünde bulundurması; ayrıca önleme ve tedavi stratejilerinin, müdahalelerin planlanmasında diğer ilgili bakanlıklara rehberlik etmesi gerektiğini;
- COVID-19 salgını ile karakterize tarihsel bir dönemde, doktorların ve sağlık çalışanlarının vatandaşları alkol tüketmemeye motive etmesi, bu sağlanamıyorsa düşük riskli tüketime motive etmesi gerektiğini;
- Halkımızın alkolden uzak durması, yasa dışı ve sağlıksız çözümlere yönelmemesi gerektiğini belirtiyoruz.
Sendika.Org