Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM), Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmalara ilişkin bildirisinde HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ı hedef gösterdi. Paylan, bildiride imzası olan ASAM yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu
ASAM, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalara ilişkin bildiri yayımladı. Bazı gazetelerde de ilan olarak yayımlanan bildiride, “Ermenistan BM’nin de ilan ettiği üzere işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal çıkmalıdır. Ermenistan saldırgan tutumuna son vermelidir” denildi.
Meclis’te dört partinin imzasıyla yayımlanan bildiriye imza koymayan HDP’yi hedef alan açıklamada, “HDP’li Garo Paylan’ın Azerbaycan ve Türkiye’yi hayasızca suçlayan ve Ermenistan’a açıkça arka çıkan sözleri asla kabul edilemez bir ihanetin belgesidir. Bağımsız yargıyı ve TBMM’yi bahsi geçen şahıs hakkında gereğini yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bunun üzerine HDP’li Paylan; Murat Doğanay (ASAM Yönetim Kurulu Başkanı), Şaban Gülbahar (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi), Ertan Özyiğit (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi), Yalçın Koçak (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi), Halide İncekara (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi), Faik Tunay (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi), Orhan Osmanoğlu (ASAM Yönetim Kurulu Üyesi) hakkında “Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma” ile “Suç İşlemeye Tahrik”ten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HDP’li Paylan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, savaş politikalarına karşı her zaman barışın yanında durduğunu söyledi. Partisini ve kendisini hedef haline getiren bu açıklamayı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Paylan, şunları kaydetti:
“Bugün ben ve partim, ASAM imzasıyla yayınlanan ilanlarda, barış istediğimiz için hedef haline getirildik. Nefret söylemleri içeren ASAM açıklamasını yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundum. İktidar, savaş politikaları ile ülkemizi ve tüm bölgeyi hızla karanlığa doğru sürüklüyor. Savaş tamtamlarını çalanlar, barışın sesini yükseltmeye çalışanların sesini kesmeye çalışıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar ben ve arkadaşlarım ‘barış’ demeye devam edeceğiz.
“Çünkü savaşın kazananı barışın kaybedeni yoktur. Bazı odakların beni susturmak için harekete geçtiğini görüyorum. Bu açıklamanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Buna rağmen savaşları durdurmak için sorumluluk almaktan geri durmayacağım. Başıma gelebilecek her türlü saldırıdan, iktidar kadar, geçmiş nefret saldırılarında da sorumluluğu bulunan ASAM ve türevi organizasyonlar sorumludur. Savaşa karşı barışı savunmak için, barışa inanan tüm kişi ve kurumları savaş politikalarına karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum.”
Sendika.Org