COVID-19 pandemisi nedeniyle Kürt kentlerinin nüfusunun ve iş yerlerinin büyük çoğunluğunu kapsayan Mardin, Urfa, Diyarbakır, Antep, Erzurum ve Van büyükşehirleri başta olmak üzere bütün kentlerde var olan yoksulluk ve işsizlik krizi derinleşti
HDP Ekonomi Komisyonu, pandemi döneminde yaşanan ekonomi alanındaki sorunlara ilişkin rapor hazırladı. Rapor, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi İstanbul Milletvekilimiz Erol Katırcıoğlu tarafından Meclis’te düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Rapor, “COVID-19 Pandemisi ve Türkiye Ekonomisi Raporu” başlığını taşıyor.
Rapor, pandemi sürecindeki ekonomiyi aşağıdaki başlıklarda irdeledi:
- Türkiye pandemiye hangi koşullarda yakalandı?
- Hasar ve risk tespit raporu KOBİ’ler ve pandemi: Daha fazla borçlanma, daha fazla geleceksizlik
- Kürt kentlerinde ekonomik dip kriz
- Bir “lütuf” olarak pandemi: Totaliter-korporatist rejime doğru mu?
- Pandemi döneminde ekonomik destek paketleri, vergiler ve kararlar
- Pandemi sürecinde merkez bankası tarafından yapılan bazı düzenlemeler
Kürt kentleri Türkiye’de yaşanan krizden iki kat daha derin etkilendi. Bu tespit raporda, “2008-2019 yılları arasında Kürdistan’dan batıya 1 milyon 468 bin kişi göç etmesine rağmen Kürt kentlerindeki işsizlik hep yüksek oranlarda seyretti. Yanı sıra Kürt kentlerine dair iktidarın savaşı politik tercih olarak devreye koyması krizi derinleştiriyor. Sadece 2015 yılı sonrası başlayan çatışmalardan ötürü en az 50 bin esnafın kepenk indirdiği biliniyor. Dolayısıyla iktidarların savaşı önceleyen politik tercihleri manzarayı doğrudan etkiliyor. Bu tercihler nedeniyle, Kürt kentlerindeki iktisadi dip kriz katmerlendi” ifadeleriyle yer aldı.
İller arası yaşam endeksi sıralamasında Kürt kentlerinin son sıralarda yer aldığına dikkat çekilen raporda nüfusa ve ekonomik faaliyetlere ilişkin şu değerlendirme yer aldı:
İller arası yaşam endeksi sıralamasında Kürt kentleri son sıralardadır. Kürt kentlerinde ya-şayan nüfus, toplam nüfusun yüzde 18’i iken (15 Milyon 106 bin) 15 üzeri nüfus içerisinde bu oran yüzde 16’ya düşmektedir (9 Milyon 842 bin). Bu kentlerde nüfus oranlarına rağmen işyeri sayılarında oran yüzde 8’e kadar düşmektedir (155 bin, SGK, 2020-Şubat). Kürt kentlerinin temel işletmeleri “esnaf işletmeleri” niteliğinde olmasına rağmen Kürdistan esnaf sayısının ülkeye oranı sadece yüzde 14’tür (254 bin, TESK, Mart-2020). Türkiye’nin işgücünün yüzde 14’ü (4,7 Milyon, TÜİK, 2019) Kürt kentlerinde iken, istihdamın yüzde 13’ü, sigortalı çalışanların yüzde 12’si aynı kentlerdedir. Sigortasız çalışanların yüzde 20’si ve işsizlerin yüzde 20’si bu kentlerdedir. En yüksek işsizlik oranları da Kürt kentlerinde olup ortalama yüzde 20-30 bandındadır. Kadınlarda bu oran yüzde 43’e kadar yükselmektedir.
COVID-19 pandemisi nedeniyle Kürt kentlerinin nüfusunun ve iş yerlerinin büyük çoğunluğunu kapsayan Mardin, Urfa, Diyarbakır, Antep, Erzurum ve Van büyükşehirleri başta olmak üzere bütün kentlerde var olan yoksulluk ve işsizlik krizi derinleşti. Pandemi krizinin etkisiyle son iki ay içerisinde uygulanan 11 günlük sokağa çıkma yasağı, 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri nüfus için getirilen kısıtlama, İçişleri Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığı başta olmak üzere genelgelerle kapalı tutulan işletmeler ve fiili olarak kapanan işletmeler etkisiyle Kürt kentlerinde olan işsiz sayısının (907 bin) kalıcı bir şekilde en az yüzde 35 artma riski taşıdığı, 300-600 bin işsizin daha açığa çıkacağı ve bu kentlerde işsiz sayısının 1,2 milyon-1,5 milyon bandına yükselme riski taşıdığı gözlemlendi.
Rapora göre, Kürt kentlerinde 100 binden fazla esnaf ve işyeri koronavirüsten etkilendi. Raporda bölge dışına çıkan işçilerin dönüşte dahil olacağı işsizlik de şöyle ifade edildi:
Fakat bunun yanı sıra Kürt kentlerinden dışarıya giden yaklaşık 60-80 bin mevsimlik işçinin, 50-80 bin turizm işçisinin, 100 binden fazla inşaat işçisinin de bu kentlerin işsizlerine dahil olacağı bir dönem yaşanıyor. Ülke genelinde 2018 yılında yaşanan kur şokundan sonra inşaat sektörü krizinin etkisiyle başlayan “Ters Göç Dalgası” pandemi krizinin etkisiyle yeni bir aşamaya geçmiş durumda.
Bu verilerden hareketle “Bölgesel Ekonomi Modeli”nin tartışmaya açılması gerekliliğine dikkat çekilen raporda, yapılması gerekenler ise şöyle ifade edildi:
Acil şekilde yapılması gereken adımların başında yayla/mezra yasaklarının kaldırılması ve tarım/hayvancılığın reel olarak desteklenmesi gelmekte. Esnaf açısından sicil affı sağlanması ve borçlu olan işletmelerin borçlarının (vergi, prim ve banka) faizsiz olarak yeniden yapılandırılması iktisadi aktivite için şarttır. Yanı sıra Kürdistan’da reel üretim yapan işletmelerin destek ve teşviklerinin kayıtlı istihdam şartına bağlanması işsizliğin azaltılması ve yerinden edilmelerin iktisadi zor boyutunun aşılması açısından fayda sağlayacaktır. Yine Kürt kentleri ekonomisinin can damarı olan sınır kapılarındaki ticarete dair engellerin kaldırılması ve sınır kapılarının tamamen açılması sağlanmalıdır. Kürt kentlerinde gerek yurttaş gerekse de esnaf ölçeğinde üretilen değere el koyma aracı haline gelen bankalarla ilişkiler yeniden düzenlenmek zorunda. Bu kapsamda, bankalara ve devlete olan borçların faizleri istihdam şartına bağlı olmak üzere silinmeli ve sıfır faiz-uygun yapılandırılmalıdır.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Sendika.Org