“Kocaman’ın mesleki kariyeri, 2003’te Erdoğan’ın CHP lideri Deniz Baykal’ın desteğiyle, Anayasa değişikliği yoluyla milletvekili seçilip AK Parti hükümetinin başbakanı olduğu yıl başka türlü gelişmeye başlamış”
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın 19 Eylül’de yapılan düğünündeki nikâh şahitlerini ve ardından Saray’da Tayyip Erdoğan tarafından ağırlanmasını yazdı.
“Bir hâkim, bir savcı, Bir Düğün Gecesi ve kuvvetler ayrılığı” başlıklı yazısında, 1970 doğumlu Yüksel Kocaman’ın Ankara Üniversitesi’nden mezun olur olmaz Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesi Cumhuriyet Savcısı olarak atandığını ve 1999 yılında Pınarhisar cezaevinde dört ay yattığı dönemde Tayyip Erdoğan’la tanıştığını aktaran Yetkin, devamla “Kocaman’ın mesleki kariyeri, 2003’te Erdoğan’ın CHP lideri Deniz Baykal’ın desteğiyle, Anayasa değişikliği yoluyla milletvekili seçilip AK Parti hükümetinin başbakanı olduğu yıl başka türlü gelişmeye başlamış” ifadelerini kullandı.
Yetkin ayrıca, Kocaman’ın 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 2017’de Hakimler Savcılar Kurulu kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandığını hatırlattı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı Halil Koç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Kocaman’ın nikah şahitleri olduğuna dikkat çeken Yetkin, Adalet Ağaoğlu’nun “Bir Düğün Gecesi” adlı politik romanına atıfta bulunarak şunları kaydetti:
“Birincisi, o roman 12 Mart darbesi sonrasında oluşan ittifakları insan ilişkileri üzerinden anlatıyordu. İkincisi, o romanın kurgulanmasında yargı üyelerinden çok ordu, siyaset ve iş dünyası vardı. Üçüncüsü, romandaki düğün gecesinde farklı görüşler ittifak içinde olsalar da çarpışıyordu. Kocaman’ın nikah şahitleri aynı hizada duruyor, bir görüş ayrılığı yok. Kuvvetler ayrılığına gelince, herhalde 12 Eylül generalleri gibi yargı, yasama, yürütme yerine kara, deniz, hava kuvvetlerinin ayrılığını anlayacak değiliz. Bağımsız ve tarafsız yargımıza güvenebiliriz, değil mi?”
Yazının tamamı için tıklayın!
Sendika.Org