Yarının ulaşım araçları

Yarının ulaşım araçlarını bir bütün içerisinde ele almak gerekiyor. Bu bütün ulaşım ağı ve bu ağın içinde bulunduğu toplum. Almaşık ulaşım araçları çözümleri, tamamlayıcı çözümler (bireysel+toplu) ve çevre etkisi az olan araçlar kadar altyapıyı ve altyapıda zorunlu olarak yapılacak değişiklikleri ve maliyetleri de dikkate alması gerektiği gibi mevzuatı da (ehliyetten kazalara kadar ve havada uçma koşullarından sigortaya kadar) gözden geçirmek zorundadır

Yarının ulaşım araçları

Bilimkurgu filmlerindeki yıldızlararası uzay gemilerinden söz etmeyeceğiz. Bu ulaşım araçlarının yarını çok uzaklarda görünüyor. Uzay istasyonuna insan ve malzemeleri taşıyan füzelerin yakın zamanda diğer gezegenlere gitme olasılığı var ama uzayın boşluklarında seyahat henüz ütopya alanına giriyor.

İnsanlık hep geleceğin ulaşım araçları konusunda kafa yordu. Jules Verne’den Elon Musk’a kadar hep geleceğin araçlarının peşinde koşuldu. Kaptan Nemo’nun Nautilus’undan zeplinlere kadar hep teknolojik düşler devreye girdi. Çoğunu da gerçeğe dönüştürdü.

1900’lü yıllarda James Gresham Nautilus gibi “Yılan gemisi” tasarladı. Atlantik’i bu gemiyle saatte 60/100 mil yaparak üç gün içinde geçmeyi planlıyordu. “20. yüzyılın gemisi olacak” dendi. 1922’de Larson/Ross (ABD) kara ve denizde giden, yolcu ve yük taşıyan yuvarlak gemi tasarladı.

Düşlerde kalan ve unutulan ya da raflarda kalan çok sayıda projede oldu.

1880-1905 yılları arası ulaşımda en fazla yeniliğin olduğu yıllardır. 19. yüzyıl sonunda ise geleceğin araçları için projeler başlar. Ama geleceğin aracı her zamanda düşünülmüştür.

Biz bugün kullanılan, yarın kullanılmak üzere denemeleri ya da projeleri yapılan ulaşım araçlarından söz edeceğiz. Bu araçlar yaşamımızda nasıl yer alacak, neleri değiştirecek görmeye çalışalım.

Kentsel nüfus giderek artıyor ve 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i kentlerde oturacak. Ayrıca 10-20 milyona sahip 27 megapol ortaya çıkacak. Aynı yıl dünyada 2,5 milyar araç yollarda olacak. Özellikle kentli nüfusun yer değiştirmesi söz konusu olacağından ulaşım araçları daha çok kentsel alanlarda görülecek. Bunun dışında küresel iklim değişikliği nedeniyle yarının araçlarının çevreye daha saygılı ve duyarlı olması da izlenen amaçlar arasında. Ulaşımın karbondioksit (CO2) salımındaki payı çok önemli: Yüzde 40 civarında.

Teknoloji nasıl yanıt verecek? İnsanların tepkisi ne olacak ve neyi tercih edecek?

Kapitalist sistem hangi ulaşım aracının kullanılmasını sağlayacak?

1972 yılında arabanın sonu geldiği yazıldı! Hala direniyor.

Arabanın kurduğu egemenlik henüz yıkılmadı ve özerk, sürücüsüz ya da elektrikli arabalarla egemenliğini devam ettirecek gibi görünüyor. Yola çıktığından beri çok yol aldı ve gelecek hep arabada öngörüldü. Amaç ulaşımı daha akıllı hale getirmek değil de satın alınmasını kolaylaştırmak, yakın çevreye, uzağa, tatile, çok uzağa gitmesini sağlamak oldu.

Ford’un ürettiği T modeli tam 1,5 milyon adet sattı.

1910 yılında ABD’de 184 kişiye 1 araba düşerken, bu sayı 1930 yılında 5 kişiye 1 araba oldu.

Her eve uçan araba, helikopter, karada, havada, suda giden araba projeleri yapıldı, denendi ama araba hep üstün çıktı.

2019’da 100 milyon yeni araba yollara çıktı. Çin’de 2004’de 21 milyon olan araba sayısı 2014 yılında 116 milyona ulaştı.

Yarında üstünlüğünü devam ettirecek mi? Ayrıca illa da hızlı gitmemiz gerekir mi?

Toplu taşım arabanın attığı adımlar altında ezildi.

Teknolojik yeniliklerle bugüne geldik. Hızlı ve güvenlik içinde yol alıyoruz. Ama ulaşımda sıkışıklık, tıkanıklık, kirlilikte birlikte geldi. Teknoloji her zaman iyileştirme anlamına gelmez. Teknoloji kolektif örgütlenme çerçevesinde topluma hizmet etmelidir.

Araçlar kim için ve nasıl?

Yarının araçlarını kişisel ve toplu olarak sınıflamak olanaklı olduğu gibi kentsel ve bölgesel(ulusal) olarak da sınıflayabiliriz. Kuşkusuz uluslararası ulaşımı da düşünmek gerekir.

Yakın zamanda devreye girecek olanlar ile daha uzun gelecekte düşünülenler ayrımı da yapılabilir.

Yolcu ve yük (kargo) ulaşım araçları arasında da ayrım yapılabilir.

Bisiklet ve özellikle elektrikli bisiklet, jiropodlar kişisel yer değiştirme aracı olarak giderek daha fazla ulaşımda yer alırken elektrikli otobüs, tramvay ya da özerk sürücüsüz toplu taşım araçları da kimi kentlerde ulaşımı sağlıyor, kimi kentlerde ise deneme sürüşleri yapılıyor. Hızlı trenler çoktandır yaşamımızda ve mesafeleri yutuyor. Uluslararası ulaşımda uçaklara elektrikli motor takılması ya da büyük kargo gemilerinin rüzgârdan daha çok yararlanması üzerinde projeler üretiliyor.

Elektrikli kamyonlar deneme sürüşleri yapıyor.

Yarının ulaşım araçlarını bir bütün içerisinde ele almak gerekiyor. Bu bütün ulaşım ağı ve bu ağın içinde bulunduğu toplum. Almaşık ulaşım araçları çözümleri, tamamlayıcı çözümler (bireysel+toplu) ve çevre etkisi az olan araçlar kadar altyapıyı ve altyapıda zorunlu olarak yapılacak değişiklikleri ve maliyetleri de dikkate alması gerektiği gibi mevzuatı da (ehliyetten kazalara kadar ve havada uçma koşullarından sigortaya kadar) gözden geçirmek zorundadır. Yarının araçları yenilenebilir enerjiler kullanmak zorunda kalacaklar ve az enerjiyle daha uzağa gidebilecekler.

Birkaç örnek

Akıllı kentler (Smart City) yaratılarak akıllı ulaşımlara geçilmek isteniyor. Akıllı telefonlar ya da bağlantılı nesnelerle ulaşımın kolaylaştırılması sağlanmak isteniyor. Tabii çevreye de saygılı olacak.

Sürücüsüz elektrikli otobüs, tramvaylar, arabalar ve metro artık günlük yaşamımıza çoktan girdi.

Bugün dünyada ulaşımda olan 2 milyon elektrikli araba var.

Kentlerde küçük sürücüsüz küçük mekikler (otobüsler) yolcuları taşıyor. Akıllı telefonla arabayı çağırıyorsunuz. Direksiyon artık akıllı telefonunuz! Araba satın almak yerine kiralama olanakları artıyor.

Franky Zappa “Flyboard Air” adını verdiği araçla Fransa’dan İngiltere’ye saatte 190 kilometre hız yaparak ulaştı. Uçuş aracın üzerinde ayakta gerçekleşti.

Boeing’in açtığı yarışma sonucu uçan motor yapıldı. “rFlight” adlı motor ile kalkış ve inişi ayakta yapıyorsunuz ve uçuşta ise motor üzerine yatıyorsunuz. İlk deneme uçuşu Ağustos ayında yapıldı. Elektrikli motora sahip olan motor otomatik pilotla da gidebiliyor ve 100 kilogram yük taşıyabiliyor. İkinci model “rWing” yolda. Ordu ve nakliyecilerinde ilgisini çekiyor.

Lizbon kentinde 21 bin adet sürekli gezen yolcu aracı var ve toplam 60 istasyona uğruyor. Kent merkezinde araç trafiği yüzde 90 azalmış durumda.

Araba paylaşımı ise çoktandır kullanımda.

Lyon kentinde sürücüsüz NAVLY sistemi 1,3 kilometre yol boyunca sürekli yolcu taşıyor.

Volvo fabrika-liman ve lojistik merkez arasında çalışan elektrikli kamyonların peşinde.

SpaceTrain hidrojenle çalışan endüksiyon motorlu bir tren ve denemeleri yapılıyor.

Japonya MAGLEV treniyle 505 km/saat hıza erişti ve Japonya dışında Çin, Güney Kore’de çalışıyor. 21 Nisan 2015 tarihinde 603 km/saat’e ulaşarak rekor kırdı.

ABD’de Hyperloop treniyle (Elon Musk ve Paypal ortak projesi) ortalama 1000 km/saat hıza erişilmesi planlanıyor. Havasız tüplerde yol alacak. Rüzgâr, güneş enerjisini de kullanacak ve 2021’de denemeleri yapılacak.

Çin T-Flight adlı tüp içinde 3000 km/saat hızla gidecek tren projesi peşinde.

TF-X’in uçan araba projesi var. 320 km./saat hızla kent içinde taksi görevini üstlenecek. Dikey kalkışlı ve elektrikli motorlara sahip olacak.

Japonya’da manyetik dengelemeli ya da kaldırmalı trenler çalışıyor. Sürtünme az olduğundan az enerjide kullanıyor.

NASA’nın SkyTrain projesi var. 6-10 metre yükseklikte raylara manyetik dengeleme ile bağlı yolcu taşıyan kapsüller kent içi ulaşımda kolaylık sağlayacak.

Yine Çin’de yürütülen bir proje ise üç boyutlu otobüs. Arabaların üzerinde raylar üzerinde, trafik sıkışıklığına yakalanmadan gidecek.

Kanada TrensQuébec ile 10 metre yükseklikte raylara asılı vagonlarla ulaşımın sağlanması düşünülüyor.

Link-Fly şirketi havalimanı-gar arasında çalışacak ve piste indikten sonra rayda gidecek kabin tasarlıyor. 162 yolcu ve 21 ton yük taşıyacak.

Easy Jet elektrikli uçak projesi peşinde (Wright Electric). 2030 yılında kısa mesafeler arasında uçmayı planlıyor.

Airbus’un CityAirbus adlı dört kişilik taksi-uçak projesi var. 300 km/saat hızla yol alacak.

Teleferik de unutulmuyor. Kolombiya Medellin kentinde iki teleferik çalışmakta. Üçüncü hat yakında açılacak. Teleferik daha çok yamaç semtler, favelalar için düşünülmekte.

Uçan motor, (MİT projesi ya da Hoversurf projesi) uçan gemilerle ilgili çok sayıda projeler var.

Bugünkü motor ve araba yapısında da iyileştirmeler arandığını unutmayalım.

Deniz ulaşımında küreselleşmenin ürünlerini bir kıtadan diğerine taşıyan kargo gemileri de artık özerk olmaya başladı ve otomatikleşme son safhada. Hızları düşük olsa da, yani 18-44 km/saat, yakında 55 km/saate çıkması bekleniyor. Uzaktan kumanda ve uydular aracılığıyla denetimi her an kolay ve gerekirse ele alınması kolay. Ayrıca ulaşım yolları karmaşık değil ve engel çok az. Bu da özerk olmalarını kolaylaştırıyor. 2011-2016 yılları arasında Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı’nın (EMSA) yaptığı araştırmaya göre, gemi kazalarının yüzde 66’sı insan kaynaklı. Dolayısıyla insan denetimi dışında yol alan gemiler daha güvenli olacak deniliyor.

Mayflower adlı 15 metrelik katamaranın Eylül 2020 yılında Atlantik Okyanusu’nu uzaktan kumanda ile geçmesi planlanıyor.

İrlanda 2018 yılında Falca adlı ilk özerk feribotunu ulaşıma soktu. 2019 yılında Kuzey Denizi’nde kargolar otomatik yönlendirilecek. Norveç uyruklu Kongsberg Maritime ise özerk deniz ulaşımında dünya lideri.

Ulaşım araçları dışında yapay zeka-akıllı işletişim araçlarından yararlanılarak trafikte çözümler aranıyor(trafik lambası düzeni, GPS, sıkışıklığı anında bildirme, kazalar).

Ulaşım eşitlikçi olmak zorunda

Ulaşım da demokratik olmalı. Ulaşım planları dikkate alındığında merkez, zengin ve yoğun yerler hep öncelikli olmuştur. Yol ağı, toplu taşım ağı kenar semtlere, gecekonduya hep sonra gitmiştir.

Yarının ulaşımı artan kentli nüfusu ve çevreye vereceği zararı dikkate alarak bireyselden çok toplu taşıma yönelmek zorundadır. Fazla yolcuyu, az yakıtla ucuza taşır. Yatırımı daha azdır.

Kısa mesafelerde bisiklet en iyi çözümdür. Sağlık harcamalarını da azaltır.

Yeni ulaşım araçlarının fiyatları ne olacak ve herkes alabilecek mi?

Hızdan çok güvenliğe ve toplu ulaşımın yaygınlığına önem verilmelidir. 1000 kilometre hızla giden tren iki kent arası çalışır. Peki aradaki kentlere ve insanlara hangi ulaşım aracı yanıt verecektir? Ulaşımda tamamlayıcılık da önemli. Trenden inip metroya binmek, bisikletle bir yere kadar gidip otobüse binmek, uçak-tren kargo iletişimini sağlamakta zaman ve enerji açısından önem taşır ve akışkanlığı sağlar.

Kent merkezlerinde toplu taşımaya daha fazla yer vererek araba yollarını yeşil alana dönüştürmek mümkün. Ayrıca yaya ve bisiklet yollarıyla ulaşımı rahatlatan kentler var. Az kirlilik, az hastalık demek.

Toplu ulaşım kentte her semte ulaşmalıdır.

Ulaşımda kullanılacak yakıt da önemli. Fosil yakıtların yerini hangi yakıt alacak ya da almalıdır? Biyoyakıtlar istenilen düzeyde değil ve geçim tarımının yerini alıyor ve çokuluslu şirketlerin eline geçiyor.

Geleceğin altyapısı şimdiden ele alınmalı. Ray, tüp, özel yol, yeraltı, yerüstü projeleri birbirini tamamlayacak şekilde düşünülmeli. Sadece yol yapmakla ulaşım çözülmüyor.

Sürdürülebilir hareketlilik amaçlanıyorsa da istenilen ulaşım aracı mı yoksa insanları bir yerden diğerine ucuz, güvenli, insan ve çevreye duyarlı şekilde taşımak mı olmalıdır?

Birkaç kitap:

Renaud Lefebvre, Sylvie Setier: La Mobilité du futur, Cherche midi, 2017.

Roland Ries: Les transports urbains, 2003.

Rene Joattan: Les transports du futur, Flammarion, 1996.

Kaynaklar:

Science et Vie dergisi, Ekim 2019 ve Ocak 2020.

Joseph J.Carn: Les moyens de transport de demain(documents.irevues).

Ademe: La mobilité de demain, se deplacer autrement (ademe.fr), 2017.

techno-car.fr; citycle.com; top-du-digital.com; imaginezdemain.fr; consoglobe.com; inc-conso.fr; ggf.fr; futura-sciences.com; rtflash.fr; blooming-you.fr; citazone.fr; economiematin.fr; pourlascience.fr; imaginetonfutur.com; lefigaro.fr; boudulemag.com; wedemain.fr.


Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur