“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhu ve esaslarıyla birlikte yüksek demokratik standartlar bunu gerektirmektedir. Türkiye’nin demokratikleşme sürecini hızlandıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir ‘Yüce Mahkeme’, deyim yerindeyse bir ‘Divan-ı Ali’ kurulması Türkiye’nin gücüne güç katacaktır”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) hedef alan çıkışlarının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AYM’nin “tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılması”nı istedi ve “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir ‘Yüce Mahkeme’, deyim yerindeyse bir ‘Divan-ı Ali’ kurulması” çağrısı yaptı.
Bahçeli, “Yeni yasama yılının açılışı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun ve uyumlu siyasi ve hukuki düzenlemelerin yapılmasına ilişkin” yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Demokrasinin ilkeleriyle ve aziz milletimizin iradesiyle temellenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni darbelerin ardından tesis ve tezahür eden kurumların küflü prangalarından kurtarmak asıl olmalıdır. Bunlardan birisi de ilk defa 1961 Anayasası ile hukukumuza giren, esas itibariyle 1960 darbesinin oluşturmak istediği demokrasi dışı yapıyı korumak için ihdas edilen Anayasa Mahkemesi’dir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır.”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağlıklı bir zeminde devamını ve güçlenmesini mümkün kılacak reformların gecikmeksizin yapılması acil bir ihtiyaçtır” diyen Bahçeli, devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ahlaki ve siyasi bir uzlaşmayla, 1960 darbesinin bütün izlerinin ortadan kaldırıldığı, zulüm olan yargılamaların tüm sonuçlarının yok sayıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi de tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhu ve esaslarıyla birlikte, yüksek demokratik standartlar bunu gerektirmektedir. Türkiye’nin demokratikleşme sürecini hızlandıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir ‘Yüce Mahkeme’, deyim yerindeyse bir ‘Divan-ı Ali’ kurulması Türkiye’nin gücüne güç katacaktır.”
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin son zamanlarda verdiği kararları “sancılı ve sakat” olarak niteledi ve devamında “Hak ihlalleri adı altında, milli haklara ve adalet duygusuna telafisi imkansız zararlar verilmektedir. Türkiye darbelerle yüzleştikçe, darbelerin demokrasi karşıtı kurumlarıyla hesaplaştıkça istikbal ve istiklalini sarsılmaz biçimde güvenceye alacaktır. Yeni Yasama Yılının başlangıcında bu konunun samimi, sağduyulu, önyargısız, demokrasi ahlakına ve milli gerçeklere münasip ölçülerde değerlendirilip tartışmaya açılması halisane beklentimizdir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AYM’nin şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etmesi üzerine, AYM Başkanı Zühtü Arslan’a hitaben 14 Eylül’de “Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun? Niye eskortlarla geziyorsunuz?” demişti.
23 Eylül’de Soylu’ya yanıt veren AYM Başkanı Zühtü Arslan, eleştiri için önce yargı kararlarının okunup anlaşılması, sonra da uygun bir üslup sergilenmesi gerektiğini belirterek, Mevlana’ya atıfla “İnsan, dilinin altında gizlidir” dedi
AYM BAŞKANI ARSLAN’DAN SOYLU’YA GECİKMELİ YANIT: “İNSAN, DİLİNİN ALTINDA GİZLİDİR”
Aynı gün TGRT Haber canlı yayınına katılan Soylu, Zühtü Aslan’ın daha önce polis akademisi başkanı olduğunu hatırlatarak “FETÖ’cü” imasında bulunmuştu:
“AYM Başkanı, polis akademisi başkanıydı. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini FETÖ’den ben ihraç ettim. Biz bu milletin başına bu felaketi nasıl getirebiliriz? Bu nesil bu ülkede her şeyi gördü. Yokluk gördü mü, açlık gördü mü, ABD’nin parmak salmasını gördü mü? Bunların hepsini bu ülke gördü. Gelecek nesiller neden bunu görsün? İlmin kibrine kapılmayın. Türk yargısı büyük bir sınav veriyor.”
Soylu ayrıca, AYM’nin aldığı kararlarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadına uyulmasına tepki göstererek “Bizim sarılacağımız tek şey hukuktur. Bizim AYM, AİHM’in şubesi midir? AİHM şurada Yunanistan 6 aylık çocukları denize atıp öldürdü. AİHM sesini mi çıkardı? Nedir bu batıcılık hayranlığı?” demişti.
Sendika.Org