Bir Migros çalışanının COVID-19’a yakalandığı açığa çıkar… Şube yöneticileri bunun gizli tutulmasını ister… Mağaza dezenfekte edilmeden alışverişe açılır… Çağrılan işyeri hekimi 2,5 metrekare alanda yan yana duran işçilerden yalnızca birini “temaslı” sayıp karantinaya gönderir… Mağaza yöneticisi “mesafe kuralına uymadığı” için işçiyi suçlar… Migros işçisi bu yaşananlara sessiz kalmayınca işler değişir…
Pandemi döneminde özellikle karantina günlerinde perakende sektöründe işçilerin çalışma süreleri uzadı, koşulları ağırlaştı; şirketlerin de ciroları ve buna bağlı olarak kârları arttı.
Büyük market zincirleri, yüksek kârların yanı sıra çalışanların angarya gibi hukuk dışı zorlamalara itirazları ve yer yer iş durdurma eylemleriyle de gündeme geldi.
Şimdi pandemi yeniden tırmanan vaka sayılarıyla konuşulurken büyük market zincirlerinden Migros’ta ciro kaygısıyla çalışanların ve müşterilerin sağlığının nasıl hiçe sayıldığı Migros işçisi Nergis Dokman’ın yaşananları sosyal medya hesabından paylaştıklarıyla açığa çıktı.
Dokman, 22 Eylül’de bir çalışma arkadaşlarının COVID-19’a yakalandığını öğrendiklerini ancak işyeri yöneticilerinin bunun gizli tutulmasını isteyerek önce herhangi bir dezenfeksiyon işlemi yapmadan mağazayı alışverişe açtığını sonra da çağrılan işyeri hekiminin yalnızca kendisini “yakın temaslı” sayıp karantinaya gönderdiğini aynı koşullardaki diğer çalışma arkadaşlarının ise bir sorun yokmuş gibi çalışmaya devam ettirildiğini yazdı.
Sendika.Org’a konuşan Dokman, Twitter mesajlarının gördüğü ilgi sonrası Migros Genel Merkezi’nden kendisini aradıklarını, saygılı bir dille konuştuklarını ve konunun Etik Kurul gündemine alınacağını söylediklerini aktardı.
Dokman, “İki hafta kadar önce, çözülmeyen servis sorunu yüzünden istifa dilekçemi sunmuştum. Henüz işleme konmamıştı. Karantina sonrası haklarımdan faydalanabilmek için istifamı geri çekmek istediğimi söyledim. Genel Merkez’den arayanlar da bu hakkımı kullanabileceğimi, yakındaki bir başka şubede çalışmaya devam edebileceğimi söylediler” dedi.
Migros işçisi Nergis Dokman’ın, 23 Eylül akşamı Twitter hesabından paylaştığı not:
Virüsün nasıl yayıldığından ve nasıl bir işçi hastalığı haline geldiğinden küçük bir örnekten yola çıkarak bahsetmek istiyorum. Kasiyer olarak çalıştığım tek M Migros’ta dün çalışma arkadaşımda virüs çıktığı bilgisini aldık.
Bu bilginin gizli olduğu ve kimseye söylenmemesi gerektiğinin altı çizildi. Ve biz dün bütün çalışanlar işe çağrıldık. Mağazaya dezenfeksiyon işlemi yapılmadan müşteriye açıldı. Çalışanlar muayeneden geçirilmeden iş başı yaptırıldı.
Muayene işlemi iş hekimi tarafından mesaiden 4 saat sonra yapıldı. 4 saatlik zaman diliminde müşterilerle temas kurduk. Muayenede sadece vaka çıkan kişiyle aynı ortamda maskesiz bulunan kişilerin yakın temaslı sayılacağı, 14 gün karantinaya gönderileceği söylendi.
Migros’un en küçük mağazasından bahsediyorum, 14 çalışanı olan. Yemek yediğimiz alan 2,5 metrekare civarında dar bir alan. Dinlenme alanımız yoktur. Mola saatlerimizin çoğunu yemekhanede geçiriyoruz. Aynı tuvaleti kullanıyoruz, aynı yüzeylere temas ediyoruz.
Yakın temaslı olarak sadece beni karantinaya gönderdiler. Diğer arkadaşlarım test yapılmadan hâlâ çalıştırılmaya devam ediyor. Kendi imkanlarımla gidip test yaptırdım. Sonuç negatif çıksa da virüsün kuluçka dönemi var o yüzden işçilerin izole edilmesi gerekir.
Yakın temaslı olduğum için bölge müdürü bana “Neden yakın temasta bulunuyorsunuz? Kuralları ihlal ediyorsunuz” diyerek virüse yakalanmak sanki işçinin suçuymuş gibi bir tavırla şirketi üstüne düşen sorumluluklarından sıyırmaya çalıştı.
Kasaları izole etmeyerek masraftan kaçan, sadece siperlik ve maskeyle işin içinden sıyrılmaya çalışanlar işçileri suçlama cüretinde bulunabiliyorlar. Suçlu, tıklım tıklım dolmuşlarla iki araç değiştirerek işe gelmeye çalışan işçilerin oluyor.
Yarım yamalak koydukları servislerle yolcu sayısına dikkat edilmeden, farklı mağazalarda çalışan işçileri aynı araçta taşıyan firma suçlu olmuyor. Mağazaya özel servis istendiğinde israf olur yapamayız diyenler işçilerin canını hiçe sayarak bütün sorumluğu işçiye yıkıyor.
Kasa aralarındaki yarım metrelik mesafeleri görmüyorlar. Virüs döneminden kaynaklı yetersiz personelle çalıştıranlar; ağır iş yükü altında çalışan işçilere kişisel hijyen, uzayıp giden kasa kuyruklarında kasa hijyenini sağlamasını bekliyorlar.
Sokağa çıkma yasaklarından bu yana ağır iş yüküne maruz kalan. İş yükü ikiye katlanan işsizlikle, virüs arasında çalışmak zorunda kalan işçiler psikolojik olarak tükenmiştir. Üyesi olduğumuz @tezkoopissndk’sını görevini yapmaya işçilerin yanında durmaya çağırıyoruz.
Akbatı 5M Migros çalışanlarının %80’inin virüse yakalandığı söyleniyor. Şeffaf bilgi almak istiyoruz. Ciro kaygısıyla virüse yakalananlar gizlenerek işçilerin ve halkın sağlığı tehlikeye atılıyor. Bizim canımız sizin cirolarınızdan daha kıymetli!
Virüsün nasıl yayıldığından ve nasıl bir işçi hastalığı haline geldiğinden küçük bir örnekten yola çıkarak bahsetmek istiyorum. Kasiyer olarak çalıştığım tek M migrosta dün çalışma arkadaşımda virüs çıktığı bilgisini aldık.?
— Nergis (@DokmanNergis) September 23, 2020
Sendika.Org