Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Karakoç, kentte salgının kontrolden çıktığını belirterek “Ankara’da günde 30’dan fazla sağlık çalışanı virüse yakalanıyor, hastalar hastane koridorlarında yatak bekliyor” dedi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 Eylül’deki Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrasında “Vaka sayısının en fazla olduğu il Ankara” demiş ve buradaki vaka sayısının İstanbul’u iki kat geçtiğini belirtmişti.
Medyasccope’tan Özgür Özdemir’in haberine göre, Ankara’da salgının Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünden çıktığını söyleyen Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Karakoç, “Koronavirüs tanısı pozitif ve genel durumu iyi olmayan ve yatmak zorunda olan hastamız saatlerce sırada bekliyor. İnsanlar ellerinde çantaları ve üstlerinde pijamalarıyla saatlerce hastane koridorunda yatakların boşalmasını bekliyor. Yeni hastaları kabul etmek için durumu kötüleşen bir hastanın hayatını kaybetmesi ya da başka bir hastamızın iyileşmesini bekliyoruz. Ancak bu şekilde hastalarımızı yatırabiliyoruz. Hastalarımızın önemli bir kısmı evde düzensiz bir şekilde takip ediliyor. Tedavi yöntemleri ise düzensiz ve günübirlik değişiyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Karakoç, Ankara’da vakalardaki artışla birlikte hastanelerde koronavirüslü hastaları yatıracakları yatak bulmakta zorlandıklarını belirterek şunları kaydetti:
“Koronavirüs tanısı pozitif ve genel durumu iyi olmayan ve yatmak zorunda olan hastamız saatlerce sırada bekliyor. İnsanlar ellerinde çantaları ve üstlerinde pijamalarıyla saatlerce hastane koridorunda yatakların boşalmasını bekliyor. Yeni hastaları kabul etmek için durumu kötüleşen bir hastanın hayatını kaybetmesi ya da başka bir hastamızın iyileşmesini bekliyoruz. Ancak bu şekilde hastalarımızı yatırabiliyoruz. Hastalarımızın önemli bir kısmı evde düzensiz bir şekilde takip ediliyor. Tedavi yöntemleri ise düzensiz ve günübirlik değişiyor.”
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kendilerine yeni bir tedavi algoritmasının gönderildiğini aktaran Dr. Karakoç, “Ankara İl Sağlık Müdürlüğü yeni bir tedavi algoritması yayınladı. Müdürlük bize diyor ki, ‘Polikliniklerdeki hastaların semptomları ciddi değilse hastalardan sadece sürüntü alın. Ne kan tahlili yapın ne de tomografi çekin’. Bu hastalara hiçbir faydası olmayan sıtma ilacı verip tedavi yapmamızı istiyorlar. Ancak bu ilacın kalp üzerine çok ciddi yan etkileri var. Hastaya hiçbir kan tahlili yapmadan bu ilaca başlamamız isteniyor. Uygulanan tedavi yöntemleri günübirlik değişiyor. Bu konuda birikimi olan kurum ve kişilerle işbirliğine yanaşılmıyor” dedi.
İldeki pandemi hastanelerinden birinde çalışan Dr. Karakoç, koronavirüs nedeniyle kendilerine başvuran hastaların birçoğunun çalışan olduğunu kaydetti.
Dr. Karakoç, kamu kurumlarında ve sanayi bölgelerinde çalışanların, koronavirüs testleri pozitif olmasına rağmen çalıştırılmaya devam ettiğini belirtirken, Ankara’da vakaların bu kadar yükselmesini nedenlerini ise şöyle anlattı:
“Polikliniklerimize başvuran hastaların çok büyük kısmı emekçi insanlar. Hizmet sektörü, kamu kurumunda ve fabrikalarda çalışan emekçiler. 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci ile birlikte toplu taşıma araçları kriterleri gözetmeksizin kullanılmaya başlandı. Çalışan insanların birçoğu da toplu taşıma kullanıyor. Bu da virüsün yayılmasına neden oldu. Yine Ostim, Sincan, Kazan ve Gölbaşı gibi sanayinin yoğun olduğu bölgelerde birçok emekçinin koronavirüs testi pozitif olmasına rağmen bunlar ne hastalara ne de kamuoyuna açıklanıyor. Burada çalışanlar hasta olduğunu bilmeden çalışmaya devam ediyor. Bu da çok önemli bir bulaş kaynağı oldu.”
“Ankara bir bürokrasi kenti. Bu nedenle buraya ülkenin her yerinden gelip gidenler var” diyen Dr. Karakoç, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Savunma Bakanlığı personellerinin de muayene için Ankara’ya geldiklerini belirterek bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünde görev alan personeller yıllık muayenelerini olmak için Ankara’ya geliyorlar. Pandemi hastanesine gelip muayene olan bu personeller, ülkenin dört bir yanına geri gidiyorlar. Personeller hem ülkenin dört bir yanından Ankara’ya geliyor hem de buradan tekrar ülkeye dağılıyor. Böyle bir dönemde halen bu uygulamanın yapılması çok riskli.”
Ankara’da vaka sayısının düğün ve sünnet gibi etkinlikler nedeniyle arttığını söylemenin, sorumluluğu bireylere yüklemek anlamına geldiğinin altını çizen Dr. Karakoç, “Birtakım halk sağlığı uzmanları Ankara’daki vakaların düğünler ve sünnetler nedeniyle arttığını belirtiyor. Bunlar sadece Ankara’da mı var? Yönetsel bir sorunun olduğu yerde tüm sorumluluğu yurttaşlara yüklemek ne akla ne bilime uygun” diye konuştu.
Sendika.Org