Orman, Orman Endüstri, Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri, iktidarın barolar ve meslek odalarına yönelik saldırısı ile ilgili imza kampanyası başlattı: “Mesleğimize, odalarımıza, TMMOB’mize, demokrasiye sahip çıkıyoruz, sahip çıkacağız. Yok sayılmaya, baskıya son! Demokrasi, hemen, şimdi!”
Çok baro yasası ile başlayan iktidarın meslek odalarına yönelik saldırıları devam ederken, Orman, Orman Endüstri, Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri, bir imza kampanyası başlattı.
“Katılımcılığımızı yok sayarak birliğimizi bozan, örgütlü gücümüzü yok etmeyi hedefleyen ve görüşlerimizi içermeyen hiçbir değişikliği kabul etmeyeceğiz” diyen mühendisler 12 Eylül’den bugüne meslek odalarının hep iktidarın hedefine olduğunu belirtti.
Meslek odalarına yönelik bu saldırıların “; örgütlü güçleriyle ayakta kalarak mücadeleye devam eden son demokratik mevzileri de ele geçirmek ya da etkisizleştirmek için” planlandığına dikkat çekilerek, “Parti-devlet” düzeninin, iktidarın vesayetindeki mesleki örgütlenmelere yansıtılması amaçlanmaktadır” denildi.
627 mühendisin imzaladığı açıklanmanın devamında şu ifadelere yer verildi:
12 Eylül 1980 diktatörlüğü de, gerçekleştirdiği değişikliklerle, TMMOB ve bağlı odalarının gücünü zayıflatmak, meslektaşlarıyla kurduğu ilişkiyi kesmek, üye sayısını azaltmak istemişti.
Egemenler bunu başaramadılar. Ama vazgeçmediler de!..
Uzunca bir süre kapalı kapılar arkasında yaptıkları hazırlıktan sonra, 8 yıl önce 2 Kasım 2012’de, doğrudan TMMOB Yasası’nı ve örgüt yapısını değiştirmeye yöneldiler.
Bu değişiklikte; “toplum yararı” ilkesi yok sayılarak; mesleki alanların, mesleki uygulamaların ve meslektaşların piyasa ilişkisi esaslarıyla tamamen ticarileştirilmesi hedeflenmiştir.
TMMOB’nin, egemenlerin istediği şekilde biçimlendirilmesi demek; bilimin ve teknolojinin halkın değil, bir avuç egemenin hizmetine sunulması demektir.
Ormanlarımız, ormancılık politikamız, meslek ve meslektaş sorunları konularında hiçbir şey yapmayan; Cumhurbaşkanlığı seçiminde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde; üzerine vazife olmayan her konuda açıklama yapan; TMMOB’yi reddeden, her platformda TMMOB ve bağlı odalarını siyaset yapmakla suçlayanların yürüttüğü tüm politikaların yılmaz savunucusu olan Orman Mühendisleri Odası Yönetimi yine durumdan vazife çıkararak, bu tartışmada da yerini aldı.
“Ahlaksızlığa prim veren söylemlerin faturasını halkımız ödetir” açıklamasında bulundu.
47. Dönem OMO Genel Kurulu’nda, 1 Nisan 2018’de; siyasi iktidarca açıkça desteklenerek, her türlü baskı/yıldırma politikası ile işsiz genç mühendislerin iş umudunu istismar eden şantajlarla, “devletin, siyasi, bürokratik idare ve iradelerin yanında olacağız” beyanıyla yönetime seçilen “Birliğe Çağrı Grubu”nun “46 dönemlik bir tabu yıkıldı” derken aslında neyi kast ettiği açıkça görülmektedir.
HES, RES, maden, turizm vb. projelerle rantın ve talanın önü açılıyor. Kaz Dağları’ndan Cerattepe’ye, Salda Gölü’nden Arhavi’ye kadar bütün alanlar, sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. Yeşil Yol, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, “Endüstriyel Plantasyon” adı altında eta artımıyla orman tahribatı gibi devasa yıkım projeleri, bir bir hayata geçiyor. İşte bahsettikleri yıkılan TABU bunlar…
Meslek odaları ve barolar bağımsız kalmalıdır. Vesayetçi antidemokratik uygulamalara boyun eğmeyeceğiz.
Hukukun, insan haklarının ve demokrasinin evrensel normlarına dayanarak, demokratik irademiz ile ortaya koyduğumuz güçle, bundan sonra da antidemokratik uygulamalara karşı durmakta kararlıyız.
Katılımcılığımızı yok sayarak birliğimizi bozan, örgütlü gücümüzü yok etmeyi hedefleyen ve görüşlerimizi içermeyen hiçbir değişikliği kabul etmeyeceğiz.
Mesleğimize, odalarımıza, TMMOB’mize, demokrasiye sahip çıkıyoruz, sahip çıkacağız. Yok sayılmaya, baskıya son! Demokrasi, hemen, şimdi!
Bizler aşağıda imzası olanlar #BİŞEYYAPMALI diyoruz ve sizi de sesimize ses katmaya ve daha gür bir şekilde DUR demeye davet ediyoruz.
Sendika.Org