Ekoloji Birliği son dönemde sayıları artan ve müdahalede yetersiz kalınan orman yangınlarına ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada müdahalenin kesin çözüm olmadığına yangın başlamadan tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca orman varlığımızın şirketlerce sermayeleştirildiği de ifade edildi
Ekoloji Birliği yaz döneminde ardı ardına çıkan ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın müdahale etmede yetersiz kaldığı orman yangınlarına ilişkin “Orman yangınlarına önlem alınmalı” başlığıyla bir yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamanın başında “Her sene olduğu gibi yaz mevsiminin gelmesiyle beraber, Muğla ve Kütahya’da başlayıp sonrasında Marmaris’te, Antalya/Kaş’ta çıkan yangınlar, Mardin’in Omeryan bölgesiyle devam etmiştir. Son hafta itibariyle Lice’den, İzmir/Balçova’ya, Siirt/Baykan’a, Adana/Kozan’a, Hatay/Amanoslar’a, Çanakkale/Gelibolu Yarımadası’na, bugün İzmir/Menderes’e kadar her güne birçok orman yangını haberiyle uyanmaktayız” ifadeleri yer aldı.
Orman yangınlarının yaz döneminde artmasına dikkatsizliğin, çatışmaların ya da bilinmeyen nedenlerin yol açtığına dikkat çekilen açıklamada yangınların büyümesinde rüzgarın şiddetinin ve yüksek sıcaklığın çok etkili olduğuna yer verildi.
Açıklama, “Bir orman ekosistemi oluşabilmesi yüzyılları alabilmektedir. Bir orman, ağaçları, kuşları, binlerce mikroorganizma canlısıyla birlikte bir yaşam alanıdır. Ekosistemde her canlının bir yeri olduğu gerçeğinden çıkışla yok olan her bir ağaç/orman eksilen nefesimiz, oksijenimiz ve doğayı paylaştığımız diğer canlıların yok oluşu demektir” ifadeleriyle sürdü.
Müdahalenin de kesin çözüm olmayacağını ifade eden açıklamada “Yangın Mevsimi olarak tanımlanan riskli dönemlerden önce tedbirlerin alınması, hazırlı olunması gerekmektedir. Zira yaşanan her orman yangını eldeki tüm araçları kullanılsa dâhi yangının şiddeti, rüzgâr ya da arazi şartları karşısında, müdahaleler yetersiz kalabilmektedir” denildi.
Ayrıca itfaiye ekipmanlarının, havadan müdahale gerektiği yerde uçakların önceden hazır edilmesi gerektiğine, soğutma işleminin de önemli bir faktör olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada şu sorunlara da yer verildi:
- Tarım ve Orman Bakanlığı’nın orman yangınlarına ilişkin olarak 2019 yılında yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye genelindeki orman yangınlarında bu yıl 5 bin 469 hektar alanın zarar gördüğü” belirtilmiştir.
- Orman Genel Müdürlüğü’nde bulunan “Ağaçlandırma Yetkisi” 23 Ekim 2019’da çıkarılan Özel Ağaçlandırma Yönetmeliği ile özel işletmelere devredilmiş,
- Bunun yanısıra 2013 yılından itibaren “Endüstriyel Ağaçlandırma Planları” yapılarak ormanlar açıkça şirketler için sermayeleştirilmeye başlanmıştır.
Açıklama şöyle sonlandırıldı:
Sonuç olarak, birçok bilim çevresinin tespitlerine ve resmi verilere göre ‘ormansızlaştığımızı’ açıkça görebiliyoruz. Bu yıl bunca orman yangını ile bir felakete kapı aralanmaktadır. Sadece bir ağacı dahi kaybedecek lüksümüz yoktur. Yangınların yaz mevsimi ile birlikte başladığı, aylarca ülkenin her tarafında sürdüğü gerçeğiyle, önceden tedbirlerin alınması, hazırlığın yapılması, orman alanlarına yakın piknik alanlarında önlemlerin alınması, dikkatsizliğin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Sendika.Org