Tayyip Erdoğan, sosyal medyaya müdahale edileceğini açıklayarak “83 milyon Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz” dedi
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, kızı Esra Albayrak ile damadı ve aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yeni doğan çocuğuna ilişkin sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek, sosyal medyaya yönelik engelleme ve kapatma kararları içeren bir yasal düzenleme yapılacağını açıkladı.
Erdoğan’ın, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, konuya ilişkin açıklamaları şöyle:
“Bazı konular var ki inanın bana üzerinde konuşmak bile insanın kalbini acıtıyor. Aile olarak birkaç gündür işte böyle can acıtıcı bir meseleyle karşı karşıyayız. Biliyorsunuz önceki gece 8. Torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Rabbim, cümle evlatlarımızla birlikte Hamza Salih’e de hayırlı, sağlıklı ve uzun bir ömür nasip etsin. Berat Bey, evladının doğumunun sevincini yazdığı bir sosyal medya mesajıyla kamuoyuyla paylaştı. Bu mesajın altına onbinlerce kişi tabii olarak tebriklerini ve iyi dileklerini ifade eden yorumlar yazdı. Ancak sayıca az da olsa bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı.
“Dünyaya gözlerini henüz açmış bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde bu esfel-i safilinlerin her birinden işledikleri suçun hesabını elbette soracağız. Benzer saldırıları, farklı vesilelerle daha önce de yaşamıştık. Son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün hem de organize saldırıların kolaylaşmasını rolü vardır. Niçin YouTube? Niçin Twitter? Niçin Netflix? Niçin şu bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Bunlar, sevgili vatandaşlarımı, ahlak sahibi değil. Akif diyor ya: Ahlakın izmihlali, ne müthiş izmihlal. Ne millet kurtulur, zira ne milliyet ne istiklal. Evet, biz ahlakı yüce, medeniyet değerleri yüce bir milletin torunlarıyız, evlatlarıyız. Ve bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak istemiyoruz, görmek istemiyoruz. Tabii burada üzerinde durmamız gereken asıl konu medya ve özellikle sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüştükleridir.
“Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz, bunları parlamentomuza getirip bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Ve sosyal medya mecralarını kontrol eden küresel firmalar, Batı ülkelerinde açtıkları temsilcilikler vasıtasıyla içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Buna karşılık kimi yerlerle birlikte, Türkiye’de ısrarla bundan kaçınıyorlar. Unutulmamalıdır ki bizim ailemizin başına gelenleri 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti bireyinin her biri yaşayabilir. Hiç kimsenin izzet-i nefsi koruma hakkı elinden alınamaz. Bir kişinin yüzüne karşı ifa edildiğinde suç olan her şey medya ve sosyal medya mecralarında yapıldığında da aynı sonuçla karşılaşmalıdır. İnternet mecralarını kullananlar, suç işleme konusunda layüsel değildir.
“Cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası, hakaret başta olmak üzere kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yolları açık olmalıdır. Milletimize karşı sorumluluklarımız bu doğrultuda gereken mekanizmaları kurmayı ve işletmeyi gerektiriyor. Amerikalısı, Avrupalısı, Çinlisi bu imkâna sahipken, 83 milyon Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Bu kapsamda hukuki düzenleme tamamlandığında, erişim engeliyle, adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye, bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Hukuk devleti ilkesi, demokrasinin vazgeçilmez bir şartıdır. Asıl bu konuda gerekeni yapmazsak demokrasiye ve hukuka aykırı davranmış oluruz. Buradan Adalet Bakanlığımıza, Meclis grubumuza ve ilgili tüm kurumlarımıza konuyla ilgili düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmiş olacağımızı ümit ediyorum. Artık bu konularda ‘Kim ne der’ yerine, ‘Ülkemizin neye ihtiyacı var’ sorusuna cevap arayacağız.”
Sendika.Org