İstiladan kurtulmak için dünyayı istila eden bu sistemden kurtulmanın gereğini ne zaman kavrayacağız?
Küresel ısınma her geçen gün insan ve çevre yaşamına olumsuz etkilerini sürdürmeye devem ediyor. Etkiler her geçen gün daha fazla ve şiddetli ve sonuçları da maddi ve manevi açıdan önemli kayıplara neden oluyor. Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına alırken kimi diğer kaygı verici sonuçlar ise gözden kaçıyor.
Bunlardan biri de yıllardır görülmeyen çekirge istilası.
Son 25 yıldır fazla görülmeyen ve en son 2007 yılında boyutları az olan çekirge istilası Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerini tehdit ediyor. 2007 yılında boyutları azdır. Yine de Kenya’da kaybolan tarım alanının 70.000 hektar olduğu saptanmıştır. En son 1987-1989 yıllarında görülen çekirge istilaları bugün daha fazla alana yayıldığı gibi istila sıklaşıyor.
Ergin Yıldızoğlu’nun da dediği gibi son yıllarda sıklaşan çekirge sürülerinin sayısında patlamayla karşı karşıyayız. 360 milyar çekirgeden söz ediliyor! Peki neden bu ani artış?
Bu artış uzmanlara göre küresel ısınma ya da iklim bunalımıyla yakından ilgili. İkinci bir neden ise çekirgelerin yayıldığı ortamdaki siyasi istikrarsızlık, savaşlar. Dolayısıyla mücadelede etkin şekilde yürütülemiyor.
Nedenin iklim değişikliği olduğunu söyledik. Peki bu çekirgeleri nasıl etkiliyor? Commonwealth Scientific and Industrail Research’de iklimbilimci olarak çalışan Wenju Cai’ye göre sera etkili gaz salımları Hint Okyanusu’nda iki kutbu yüzyıl sonuna kadar üç kat artıracağını söylüyor. Hint Okyanusu’nda batı kutbunun yüzeyi ile doğu kutbunun yüzeyi arasındaki sıcaklık farkı kasırga yaratıyor ki bu fark son yıllarda giderek artıyor. Mekunu kasırgası Arap Yarımadası’nı etkilerken Lubanu kasırgası Yemen ve Umman’ı, sonra da Afrika kıtasını etkiler. Pakistan, İran, Arap Yarımadası bir taraftan, Kenya, Uganda, Sudan, Etiyopya, Somali, Eritre, Tanzanya, Moritanya diğer taraftan etkilenir. Bu bölgeler zaten 12 milyon kişinin yetersiz beslendiği yerlerdir. İstila gıda bunalımını daha da artırır.
Kasırgaların vurduğu yerler kurak yerler. Yağışlar olağanüstü artarken nemli alanlarda çoğalır ki bu çekirgelerin yumurtlaması ve çoğalması için en uygun ortamdır.
Nemli yerlere yumurtalarını bırakırlar. Her metrekareye 1000 yumurta bırakırlar. Çekirgenin ömrü üç aydır. İki farklı davranış içindedir çekirge: 1- Nüfus az olunca yani nemli alan az olunca yalnızdır ve sakin kalır. 2- Nüfus artınca fizyolojik davranışı değişir ve sürü mantığını kabul eder.
Göğü karartırlar, güneşi engellerler.
Çekirge sürüsü 2400 kilometrekareye yayılır ki bu da 200-300 milyar çekirge demektir, yani Moskova kenti ya da Lüksemburg ülkesi kadar bir alana yayılır. 40-80 milyonluk gruplar halinde yer değiştirirler. Günde 150 kilometre yol alırlar. Her 24 saatte ağırlığının (2 gram) iki katı kadar tüketir. Çekirgelerin boyları 2 ila 10 santimetre arasında değişir. Büyüklere çöl çekirgesi adı verilir ki istilayı yaratanlar da bunlardır. Yaşamları 1 ila 6 ay arasında değişir. Her kuşakta sayıları 20 kat artar.
Bir günde Kenya nüfusu kadar yiyecek yerler, yani yaklaşık 50 milyon kişinin yiyeceği. Kimi hesaplara göre bu 400 bin ton yiyecek demektir. İnsanların yiyeceğini etkilediği gibi hayvan yemlerine de zarar verirler. İstilanın bahardan önce meydana gelmesiyle tarım tehlikeye girer. Gayri safi millî hasılanın önemli ölçüde tarımdan kaynaklandığı (%25-35) ülkelerde kıtlık yaratır. Açlık baş gösterir. Kırsal göçe neden olur.
Çekirgelere karşı mücadele genelde ilaçla yapılmaktadır. İlaçlama, ülke olanaklarına göre uçakla ve karadan sabah vakti çekirgeler uykuda iken yapılmaktadır. Uçakla mücadele çok pahalı olup zaten fakir olan ülkelerin bütçeleri yetmemektedir. Ancak çekirgelere karşı kullanılan ilaçlar tarımı ve çiftçiyi de etkilemektedir. Bu nedenle kimi fakir bölgelerde tencere çalınarak çekirgeler kovulmaya çalışılmaktadır. Bu da çekirgeleri sadece uzaklaştırmakta olup başka bölgeye göç etmelerine yardımcı olur.
Bazen ordu mücadelede devreye girer.
Bir başka önerilen çözüm Çin’den gelmiştir. Pakistan’daki istilaya karşı Çin, çekirgeleri yem olarak yiyen pekin ördeklerinden 100 bin adet yollayacağını söylemiştir. Doğal ama kısmi bir çözüm. 2000 yılında Çin’in Xinjiang bölgesinde 700 bin ördek biyolojik silah olarak kullanılmıştır. Günde 200 çekirge yediği söylenir. 100 bin ördek günde 500 metrekare çekirge yer. Ama ördek su isteyen bir hayvan olup, gideceği düşünülen yerler kasırganın etkisi altında kalsa da genelde susuz yerlerdir. Sınırlı etkisi olan bir çözümdür.
Kimi ülkelerde ise çözüm olarak ölü çekirge kilosuna 12 santim para ödenerek mücadele edilmektedir!
Kapitalist sistem iklim bunalımını giderek artırdığından bu tür çekirge ve diğer virüs istilalarından kurtulmak zor olacaktır. Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) böceklere karşı mücadele ve çiftçilere yardım için istediği 76 milyar dolar ise devede kulak gibidir ve yardımı kimin, nasıl yapacağı meçhuldür. İstiladan kurtulmak için dünyayı istila eden bu sistemden kurtulmanın gereğini ne zaman kavrayacağız?
Kaynaklar:
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.