Brezilyalı ünlü yazar Jorge Amado’nun 1946 yılında yazdığı bu roman, 1929 Buhranı ve 2. Dünya Savaşı’nın ardından kırsal ekonominin varlıklı toprak sahipleri lehine yeniden düzenlendiği bir devirde, daha da yoksullaşan köylülerin dramını ve yükselen siyasal başkaldırısını yansıtıyor
Kitapları tüm dünyada en az G.G. Márquez kadar geniş yankı uyandıran Brezilyalı ünlü yazar Jorge Amado’dan trajik bir göç hikâyesi…
Jorge Amado, Brezilya’nın dünya çapında tanınmış yazarlarının başında geliyor. Kitapları kırk beş ülkede kırktan fazla dile çevrildi. Latin Amerikalı yazarlar içinde çağdaşlarının saygısını kazanarak, yazdıklarıyla edebiyatın seyrini bu kadar etkilemiş bir ikinci yazar yoktur herhalde. Melek yüzlü, kır saçlı afişleri ülkedeki kitapçıların vitrinlerinde her daim asılı durur. Ülkesinde viskiden yağa birçok ürünün üzerinde onun yarattığı kahramanlardan birinin ismi yazar. Ününün menzili Latin topraklarıyla da sınırlı değildir. 1985’te, ikinci evi Paris’te, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın elinden Şeref Nişanı alır. 1951’de, Soğuk Savaş’ın en civcivli günlerinde, Moskova’ya gidip aldığı Stalin Barış Ödülü ise, hapis ve sürgün cezalarına çarptırılan adanmış bir komünistin yıllarca verdiği mücadelenin takdiridir de aynı zamanda.
1912’de Brezilya’da Bahia bölgesinin güneyindeki bir çiftlikte, orta halli bir anne babanın çocuğu olarak doğan Amado, özellikle ilk dönem eserlerinde, bu topraklarda köylülerin uğradığı zulmü ve eşkıyalar ile büyük toprak sahibi “albaylar” arasında bitmek bilmez kanlı çatışmaları işler.
1946’da yazdığı Kızıl Tarlalar ise topraklarından edilmiş köylülerin yeni bir hayat kurabilmek için yollara düştükleri göç yolculuğunda, hayallerini ve ümitlerini her şeye rağmen diri tutmaya çalışan bir ailenin fertlerinin savruluş hikâyesini anlatıyor.
Ancak en vahşi hayvanların ve onların da en vahşisi olan insanın sağ kalabildiği, bir damla suya hasret, çorak ve haşin topraklar. Mülksüzleştirilerek açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilen köylülerin, güçlünün adaleti karşısında ya eşkıyalar ya da azizlerden medet umduğu çetin bir coğrafya. Ve hayata tutunabilmek için, daha pek çokları gibi evini barkını terk eden, daha iyi bir hayat ümidiyle São Paulo’ya doğru yollara düşen bir ailenin hazin göç hikâyesi. Brezilya’nın dünya edebiyatındaki güçlü kalemlerinden Jorge Amado, aynı zamanda Komünist Parti üyesi olan radikal bir solcuydu. 1946 yılında yazdığı bu roman, 1929 Buhranı ve 2. Dünya Savaşı’nın ardından kırsal ekonominin varlıklı toprak sahipleri lehine yeniden düzenlendiği bir devirde, daha da yoksullaşan köylülerin dramını ve yükselen siyasal başkaldırısını yansıtıyor.
Kızıl Tarlalar/ Jorge Amado/Çeviri: İpek Gürsoy Manavbaşı/388 sayfa/Kırmızı Kedi Yayınevi/ISBN: 978-605-298-630-1/38 TL
Sendika.Org