DİSK Basın-İş, Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel’in gözaltına alınması ile ilgili açıklama yaptı
Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel gözaltına alındı. Yıldız’ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TCK’nın 328. maddesiyle başlattığı “Siyasal ve Askeri Casusluk” suçlamasıyla gözaltına alındığı kaydedildi.
DİSK Basın-İş, gazetecilerin gözaltına alınması ile ilgili açıklama yaptı. “İktidar biliyor ‘Gazeteciliğin Suç Olmadığını’… Ama isteyerek, taammüden suç işliyor. Çünkü korkuyor, korktuğu için de korkutmak istiyor” denilen açıklamada “Ama gerçek gazetecilerin susmayacağını, boyun eğmeyeceğini, biat etmeyeceğini de iyi biliyorlar” ifadelerine yer verildi.
DİSK Basın-İş tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
Bıçak kemikte…
İktidar biliyor ‘Gazeteciliğin Suç Olmadığını’…
Ama isteyerek, taammüden suç işliyor. Çünkü korkuyor, korktuğu için de korkutmak istiyor.
Oda TV Ankara Temsilcisi Müyesser Yıldız ile Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel gözaltına alındı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef gösterdiği gün, gazeteci Müyesser Yıldız’a bir kumpas kurulacağının işareti verilmişti.
19 Mayıs’ta Twitter hesabından Soylu, Yıldız’ı hedef aldı, tam 20 gün sonra gazeteci Müyesser Yıldız gözaltına alındı.
2019 yılına ait Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir soruşturması gerekçe gösterildi.
Oda TV’den Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın tutuklanmasının ardından gelen bu gözaltı bir planın parçası izlenimi veriyor.
Barış Terkoğlu “Müyesser Yıldız, FETÖ yargılamalarını savcılardan bile daha yakından izleyerek birilerinin bilinmesini istemediklerini yazdığı için gözaltına alındı” diyor.
Soruşturmanın içeriğine dair bilgiyi ilk olarak yine hükümetin borazancısı Sabah gazetesinin vermesi şaşırtıcı değildi.
Yine Sabah gazetesinin haberinden anlıyoruz ki, Müyesser Yıldız’ın telefonları dinleniyor. Yaptığı görüşmeleri haberleştirmediği gerekçesiyle suçlanıyor.
İsmail Dükel’in de aynı çerçevede suçlandığı gelen ilk bilgiler arasında. Sabah gazetesinin her bilginin haber yapılamayacağını, doğrulanması gerektiğini bilmemesi anlaşılır(!), ancak böyle bir suçlamanın yargı eliyle yapılması asla kabul edilemez.
Gazeteciler bilgileri çeşitli kaynaklardan toplar ve doğruluğundan emin olduktan sonra yayınlar. Yayınlanmamış bir haber için yapılan görüşmeler casusluk faaliyeti diye suçlama konusu yapılamaz.
Susturulmak, gözdağı vermek bu iktidarın ve ortaklarının en iyi bildiği şey…
Ama gerçek gazetecilerin susmayacağını, boyun eğmeyeceğini, biat etmeyeceğini de iyi biliyorlar.
Baskılarınız tükenmişliğinizden!
Çekin elinizi gazetecilerin ve gazeteciliğin üzerinden!
Sendika.Org