“Ben Neredeyim” teması ile başlayan 28. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri, COVID-19 pandemisi nedeniyle, tarihinde ilk kez dijital olarak gerçekleşti. Bu sene İstiklal Caddesi ve Taksim’de online olarak buluşan LGBTİ+’lar onur mücadelesini tarihsizleştirmek isteyenlere karşı “Bizler varız, mücadelemiz var, tarihimiz var. Sizlerin onayına muhtaç olmayan hatıralarımız, silip süpüremeyeceğiniz yaşanmışlıklarımız var bizim” diye seslendi
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, bu yıl 28. yılını kutluyor. “Ben Neredeyim” teması ile başlayan 28. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri, COVID-19 pandemisi nedeniyle, tarihinde ilk kez dijital olarak gerçekleşti.
LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri kapsamında www.neredesinlubunya.com adresine erişen kullanıcılar konumunu belirleyip, bayrağını alıp, sloganını yazarak başta İstiklal Caddesi olmak üzere tüm Türkiye’de yerini aldı.
Onur Haftası kapsamında bir de basın açıklaması yapıldı. Bugün 18. kez İstanbul’da LGBTİ+ Onur Yürüyüşü kapsamında bir araya gelindiğinin ancak pandemi sebebiyle bunun online şekilde yapıldığının altının çizildiği açıklamanın başında şu ifadelerle LGBTİ+ Onur Yürüyüşü tarihi anlatıldı:
2003 yılında otuz, kırk kişi tarafından yapılan ilk yürüyüş, gittikçe artan sayıda insanın katılımı ile on iki yıl boyunca çok sesli, çok renkli olarak coşkuyla gerçekleşti. 2015 yılında yürüyüş için bir araya gelen onbinlerce insan beklenmedik polis müdahalesi ile karşılaştı ve takip eden dört yılda da yürüyüşümüz İstanbul Valiliği tarafından çeşitli bahanelerle hukuksuzca yasaklandı. Buna rağmen, hiçbir zaman Taksim’i ve İstiklal’i terk etmedik. 2016’da ‘Bizler yürüyüşlerimizde, dünya tarihinde bizim payımıza düşen bu karanlık zamana aşkımız ve arzumuzla kafa tutarız’ dedik. 2017’de ‘Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz’ dedik. 2018’te ‘Bugün burada varoluşumuzun verdiği onurla ve onurumuzun verdiği güçle bizlere sınırlar çekmeye çalışanlarla alay ediyoruz’ dedik. 2019’da ‘Eşitliğin olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir’ dedik. İstanbul Onur Yürüyüşü, bu coğrafyanın en barışçıl ve en kitlesel eylemlerinden biridir.
Bu mücadeleyi tarihsizleştirmek isteyenlere karşı “Bizler varız, mücadelemiz var, tarihimiz var. Sizlerin onayına muhtaç olmayan hatıralarımız, silip süpüremeyeceğiniz yaşanmışlıklarımız var bizim” diye seslenen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü tertip komitesi, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Polisinizle, bekçinizle, ablukanızla “temize çekemediğiniz”, buldozerlerinizle “dönüştüremediğiniz”, inatla, aşkla İstanbul’un her köşesinde yaşayan, yaşatılan hafızalarımız var. Ülker Sokağı yaşamış “99 altın kelebeği”, Avcılar Meis Sitesi’ndeki arkadaşlarımızın direnişini nasıl unuturuz! Gezi Parkı’nın, Başkurt Sokağın, Pürtelaş’ın, Küçük Bayram Sokağın, Kazancı Yokuşu’nun dili olsa da konuşsa! Ya Boğaziçi Köprüsü’nden sallandırdığımız o dev gökkuşağı bayrağı, Fındıklı salı pazarı yokuşunda gökkuşağı renklerine boyadığımız o merdivenler… İzlerimizi nasıl sileceksiniz?! İstiklal Caddesi, Tünel… ah çok özledik. 80’lerde Gezi Parkı merdivenlerinde hayat bulan, 90’larda görünürlük kazanan, 2003’ten bu yana İstiklal’de eşitlik ve özgürlük diye haykıran ve her geçen gün bir araya gelerek güçlenen varlığımızla işte tam buradayız.
LGBTİ+’ları söylemsel şiddetle tektipleştirme, şeylere indirgeme, karikatürize etme, bizi alışılmış düşünce ve temsil kalıplarının içinde tutsaklaştırma çabalarına karşı “LGBTİ+’ların içinde olmadığı, sözümüzün ve eylemlerimizin dikkate alınmadığı bir anayasal ve toplumsal düzen oluşturma planı ancak ve ancak başarısızlıkla sonuçlanacaktır. LGBTİ+ hareketi bu ülkenin eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi yolunda olmazsa olmaz parçalarından biridir” diye seslenen komite açıklamasını şöyle sürdürdü:
Biz birlikte yaşamı hem mümkün kılacak hem perçinleyip güzelleştirecek şiddetsizliğe, türcülükten uzak, ekolojik, anti-militarist, ırkçılık karşıtı, hak odaklı bir demokrasi zeminine inanıyor, bunu dayanışmamızla örmeye çalışıyoruz. Pusulamız kesişimsel kuir, trans-feminist politikalar. Gücümüz birbirine karışan düşüncelerimiz, sorularımız, seslerimiz, sessizliklerimiz… Bizi biz yapan onurumuz. Tekrar ediyoruz: baskı ve ayrımcılık kimden gelirse gelsin reddedeceğiz. Bizi eşitleri olarak görmeyenlerle de eşitliği lütuf gibi sunanlarla da mücadele edeceğiz. İsteseniz de istemeseniz de eşitleneceğiz.
Beyoğlu’nun sokaklarını gezerek Onur Yürüyüşü tarihini anlatan LGBTİ+’lar basın açıklamasını binanın çatısından sallandırdıkları gökkuşağı bayrağı ve “28. Onur Haftamız ve 18. Onur Yürüyüşümüz hepimize kutlu ve mutlu olsun” ifadeleriyle sonlandırdı.
Basın açıklamasının videosu için tıklayınız!
Sendika.Org