Devletin kaynak yetersizliği tartışmaları üzerine Hazine garantili KÖİ projelerinde “mücbir sebep” işletilerek derhal feshin mümkün olduğunu söyleyen Çiğdem Toker, 15 Nisan tarihinde yapılan bir yasa değişikliği ile şehir hastanelerine ilişkin uyuşmazlıklarda Türkiye yargısının devredışı bırakıldığını duyurdu. Düzenlemeye ilişkin komisyon tutanakları ise TBMM sitesinden kaldırıldı
AKP/Saray iktidarının yoksul halk kesimlerine ve işçi sınıfına dönük pandemi önlemlerinin yetersiz kalması üzerine “kaynak yetersizliği” tartışmaları gündeme gelirken, Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker kamu-özel işletmelerindeki (KÖİ) “mücbir sebep” maddesi işletilerek derhal feshin mümkün olduğunu ve böylece Hazine garantili projelere milyonlarca lira akıtılmasının önüne geçilebileceğini savunmuştu.
“Mücbir sebep” maddesinin gündeme gelmesi üzerine Saray iktidarı yasal bir düzenleme yoluna gitti. 15 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla şehir hastaneleri ile ilgili kanun maddesinden dört sözcük çıkarıldı. O dört sözcük “ve davanın Türkiye’de görülmesi” idi.
Düzenleme ile devletin olası bir hukuki ihtilaf durumunda Türkiye’deki mahkemeleri yetkili olmaktan çıkardığının altını çizen Toker, Sağlık Bakanlığı ile herhangi bir müteahhidin arasındaki sözleşmelerde Londra mahkemelerinin tek yetkili hale getirildiğini kaydetti.
Toker, şehir hastaneleri ile ilgili yasa TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken neden böyle bir madde getirildiğini soran komisyon üyesi vekillere dönemin Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’nın yanıtını da aktardı:
Projeye kredi açacak yabancı şirketlerin şöyle bir tereddüdü var. Devlet de bir anlamda projeye taraf olduğu için olur da bir anlaşmazlık yaşanırsa, Türkiye’de görülecek davalara siyasi baskı olacağı ve davaları kaybedebileceklerini düşünüyorlar. Onun için de tahkim merkezinin Türkiye’de olması şartının yasadan çıkarılmasını, davaların Türkiye yerine yabancı bir tahkim merkezinde görülmesini istiyorlar.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tutanaklarına ilişkin dikkat çeken bir ayrıntıyı daha paylaştı Toker:
Hukuki bir zorunluluk olmasına ve 24 ile 26. dönemlerin tutanakları bulunmasına karşın şehir hastaneleri yasasının görüşüldüğü 25. dönem tutanakları TBMM’nin internet sitesinde yer almıyor.
KÖİ projelerinin bir ana damarının şehir hastanesiyken diğer ana damarının ulaştırma projeleri olduğunu belirten Toker, yazısının son bölümünde ise ulaştırma projelerindeki benzer düzenlemelerden söz etti.
Osmangazi Köprüsü’nün de içinde yer aldığı Gebze-İzmir Otoyol Projesi sözleşmesinde yaşanacak uyuşmazlıkların çözümünün Türk hukukuna tabi olduğunu aktaran Toker, 3. Köprü’nün yer aldığı Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı gibi büyük KÖİ altyapı projelerinde geçerli yargı yerinin neresi olduğunu da ilerleyen zamanlarda paylaşacağını ifade etti.
Yazının tamamını okumak için tıklayın!
Sendika.Org