Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) son Küresel Makro Görünüm raporuna göre, salgının tüm ekonomileri baskılamasına paralel, gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışlarında ikinci bir dalga gelebilir. IIF Başekonomisti Robin Brooks ve IIF Ekonomisti Jonathan Fortun tarafından kaleme alınan 2 Nisan tarihli raporda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son parasal gevşeme adımlarının geçtiğimiz haftalarda sermaye çıkışlarını bir nebze yavaşlattığına […]
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) son Küresel Makro Görünüm raporuna göre, salgının tüm ekonomileri baskılamasına paralel, gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışlarında ikinci bir dalga gelebilir. IIF Başekonomisti Robin Brooks ve IIF Ekonomisti Jonathan Fortun tarafından kaleme alınan 2 Nisan tarihli raporda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son parasal gevşeme adımlarının geçtiğimiz haftalarda sermaye çıkışlarını bir nebze yavaşlattığına dikkat çekiliyor ancak şu uyarı yapılıyor:
Kötü haber ise, piyasalar COVID-19’un gelişmekte olan ekonomilerde büyümeye etkisinin ne olacağına tekrar odaklanabilir. Bu da -ilk çeyrekte daha önce benzeri görülmemiş bir çıkış gerçekleşmiş olsa da- ikinci dalga sermaye çıkışlarını başlatabilir.
Dünya’dan Halil Sarı’nın haberine göre, ilk çeyrekte gelişen ekonomilerin hisse ve tahvil piyasalarından çıkışlar 62 milyar doları buldu. B oran 2008 yılındaki çıkışların iki katına yakın bir değere denk geliyor. Kuruluşun bir yıl önce geliştirdiği veri tabanındaki portföy hareketlerine göre, yıl başından bu yana yaşanan çıkışlar daha önce görülmemiş düzeylerde.
Raporda şimdiye kadar piyasaların COVID-19’un gelişmiş ekonomilerdeki etkilerine odaklandığı hatırlat��ldı. Ancak bu odağın gelişen ülkelere kayma riskinin güçlü olduğu ifade edildi. Rapor konu ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
İlk çeyrekte daha önce benzeri görülmemiş hızda sermaye çıkışlarına rağmen, odağın gelişmekte olan ülkelere kayması sermaye çıkışlarında ikinci dalgayı başlatabilir.
Allianz Grup iştiraki alacak sigortası şirketi Euler Hermes de 2020 Ekonomik Görünüm Raporu’nda borsaların henüz Covid-19 etkilerini tam olarak fiyatlamadığı belirtilerek “Kısa vadeli oynaklıkların hisse senedi piyasalarını yüzde 10 – 20 arası daha aşağı çekmesini bekliyoruz” ifadeleri kullandı. Rapora göre uzun dönemli ulusal tahvil getirilerinde ise 30 ile 50 baz puan arası aşağı yönde düzeltme olması bekleniyor. Kuruluşa göre sadece Avrupa ekonomilerinin sekteye uğraması nedeniyle 65 milyon çalışan yardıma muhtaç kalabilir.
Gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde 2020 yılının ilk yarısında COVID-19 salgını nedeniyle keskin bir resesyon yaşanacağının belirtildiği rapora göre, yılın tamamında dünya genelinde iflaslar yüzde 14 artacak. Raporda ayrıca, COVID-19 salgını nedeniyle başta Çin, ABD ve Avrupa olmak üzere tüm dünyada yaşanan talep şokunun yatırım harcamalarını olumsuz etkilediği belirtilerek, dünya ekonomisinde toparlanmanın ise salgını sınırlama önlemlerine bağlı olarak yılın ikinci yarısında başlayabileceği vurgulanıyor. 200 binden fazla KOBİ ve orta ölçekli şirketin değerlendirdiği raporda hangi Avrupa ülkesinde şirketlerin ne kadarının risk altında olduğuna ilişkin öngörüler de paylaşıldı. Buna göre; Fransa’daki şirketlerin yüzde 10’u Almanya’daki şirketlerin yüzde 9’u, İtalya’daki şirketlerin yüzde 5’i, İspanya’daki şirketin yüzde 6’sı, Belçika’daki şirketlerin yüzde 8’i, Hollanda’daki şirketlerin ise yüzde 3’ü Covid-19 kaynaklı nakit akışı sıkışıklığı nedeni ile risk altında. En fazla risk altındaki sektörler de inşaat, tarım-gıda ve hizmet sektörü olarak gösteriliyor. Fransa ve Hollanda’da hizmet sektörü riskli olarak belirtilirken, Almanya, İtalya ve Belçika’da inşaat sektörü risk taşıdığı vurgulanıyor.
Sendika.Org