AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı ceza infaz paketi TBMM’de görüşülmeye devam edildi. 17 maddenin kabul edildiği pakete ilişkin konuşma yapan TİP milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu “Gazeteciye, yazara, siyasetçiye, muhalif öğrenciye indirim yok. Çocuklu annelere indirim yok. Siyasi tutuklu ise hasta ve yaşlılar yok” diyerek teklife tepki gösterdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 7 Nisan Salı gününden beri görüşülen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk 17 maddesi kabul edildi. TBMM’deki görüşmelerin bugün de süreceği belirtildi.
AKP ve MHP’nin hazırladığı kanun teklifinin kabul edilmesiyle 100 bin civarındaki tutuklu ve hükümlünün tahliye edileceği öngürülürken kanun teklifinin siyasi tutukluları, gazeteciler kapsamamasına muhalefet, hukukçular ve hak savunucularından itiraz geldi.
Barış Atay’ın konuşması iktidar vekillerini çok kızdırdı
‘Gazeteciye, öğrenciye ceza indirimi yok, Soma’nın failleri çıkacak!’Videonun tamamı için: https://t.co/1OQ2GA3Kvv pic.twitter.com/DL0UHAGaHv
— İleri Tv (@ileritv) April 11, 2020
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu 11 Nisan’da TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayla ceza infaz yasasındaki değişikliği şu sözlerle eleştirdi:
Şimdi infaz indirimi adı altında bir af getirmeye çalışıyor iktidar. Niçin?. Korona için. 300 bin kişi cezaevlerinde istiflenmiş. Bu yasayla rahatlayacakmış içerisi. Fakat iktidar hesap kitap da bilmiyor anladığım kadarıyla. Bir yandan cezaevlerini boşaltacağız diyor. Bir yandan bir yıl ceza alana bile daha önce yatmazken 5 ay yatacaksınız diyor. Peki bu yasa düzenlemesinde ne yok? Tutukluların salıverilmesi yok. AKP genel başkanına hakaretten tutuklu bulunanlara indirim yok. Gazeteciye, yazara, siyasetçiye, muhalif öğrenciye indirim yok. Çocuklu annelere indirim yok. Siyasi tutuklu ise hasta ve yaşlılar yok. ‘Terör örgütüne üye olmamakla beraber propagandasını yapmak’ suçlamasıyla tutuklananlara indirim hiç yok. Bu uyduruk yasa herkese eşit uygulansa sizin yüzde doksanınız şu an terör örgütü dediğiniz eski yol arkadaşınıza yardım ve yataklıktan, propaganda yapmaktan içeri girerdiniz haberiniz olsun. Pakette neler olduğuysa günlerdir konuşuluyor. Ali İsmail’in, Berkin’in, Abdullah’ın katiline af var. Soma’nın, Çorum’un, Ermenek’in, Aladağ’ın faillerine af var. ‘Kadın cinayetleri kapsam dışı’ diyordunuz. Kadın cinayeti diye bir suç tanımı yok ortada. Berfin’in yüzünü kezzapla yakan adama geri dönmek zorunda hissetmesi size ne kadar güvendiklerinin karşılığı. Bizim size dediğimiz net. Bu bir salgın ve cezaevlerinin tümünü ceza erteleyip boşaltmak ve çıkardığınız insanların takibini yapmak. İktidar milyonlarca emekçiyi binlerce mahkumu aynı yerde yaşamaya zorunlu kılıyor. Ama vekillere kutu kutu maske, dezenfektan gönderiyor. Biterse yeniden gönderiyor. Bizim sağlığımız milyonlarca emekçiden daha mı kıymetli?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ise kabul edilen 2. maddeye ilişkin maddedeki ceza artırımının sadece çeteleri kapsamadığını, TCK 220/6 ve 7 nedeniyle “örgüt üyesi olmasalar bile örgüt üyesi olarak cezalandırılır” hükmünden yargılananları yani basın açıklaması, protesto eylemi, tweet atmak, yazı yazmaktan yargılananları da kapsadığını ifade etti.
2010 referandumuyla beraber yargının tabutuna çakılan çivinin infaz düzenlemesi de yapılıyor.
Siyasi iktidarın bir dediğini ikiletmeyen ve talimatla işleyip karar veren yargı, 220. madde ile muhalif kesimlere; iktidarın politikalarını eleştiren herkese karşı uygulanmaktadır. pic.twitter.com/6anRhAkwqU— Oya Ersoy (@OyaErsoy) April 10, 2020
Son olarak kabul edilen yedi madde ile birlikte toplam 17 madde şöyle:
- ‘Kasten yaralama’ suçunun canavarca hisle işlenmesini suçun nitelikli halleri arasında yer alacak. Temel cezaya uygulanacak arttırım miktarının yarı oranı yerine, bir kat olacak.
- ‘Örgüt kurmak, yönetmek’ ve ‘örgüte üye olmak’ suçlarının hapis cezalarının alt ve üst sınırları arttı. Buna göre, örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
- Tefecilik suçlarının hapis cezasının üst sınırı ile adli para cezasının alt sınırı arttırıldı. Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacak.
- Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği tam teşekküllü devlet hastanelerinin, eğitim ve araştırma hastanelerinin, üniversite hastanelerinin sağlık kurullarınca düzenlenen rapor uyarınca tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı yıl geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol şartlarından yararlanabilecek.
- Düzenlemeye göre, hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de adli kontrol kararı verebilir.
- Adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili merci kararı hemen tutuklama kararı verebilecek. Şüpheli ve sanık huzurda ise tutuklama kararı, değil ise yakalama emri verilecek.
- Niteliği itibariyle hafif olması nedeniyle istinaf kanun yolu kapalı olan mahkumiyet hükümlerinin, tekerrüre esas alınmayacak.
- İnfaz Hakimliği Kanunu’nda değişiklik yapılarak infaz hakimliğinin mevcut görevleri arasına Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan şikayetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hakim veya mahkeme tarafından verilmesi gereken tüm kararları vermek ve işleri yapmak görevleri de ekleniyor. “Bu Kanun, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemlere veya bunlarla ilgili faaliyetlere ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara yönelik şikayetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hakim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hakimliklerine ilişkin hükümleri kapsar” diye değiştirildi.
- İnfaz Hakimliği Kanunu ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek amacıyla her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak, belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) olumlu görüşü alınarak, Adalet Bakanlığınca infaz hakimliği kurulacak.
- Ağır ceza mahkemeleri ile büyükşehir belediyesi bulunan illerde, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki il ve ilçenin adı ile anılan infaz hakimliğinin yargı çevresi, il veya ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine HSK tarafından belirlenecek. Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir infaz hakimliğinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine HSK tarafından karar verilecek.
- İnfaz hakimliğinin yetkisi, hükmün infazına ilişkin işlemin yapıldığı yere göre belirlenecek. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında idarece yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere ilişkin yapılan şikayetler bakımından işlemin yapıldığı veya faaliyetin gerçekleştiği ceza infaz kurumunun bulunduğu yerde infaz hakimliği yetkili olacak. İnfaz hakimliğinde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel bulunacak.
- Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararların kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu karar, işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün, her halde yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabilecek.
- İnfaz hakiminin kararlarına karşı şikayetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren yedi gün içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilecek. Kanunlarda infaz hakiminin onayına tabi olduğu belirtilen hususlarda da bu hüküm uygulanacak.
- İnfaz Hakimliği Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da infaz hakimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler veya infaz hakimliğine yeni görevler veren düzenlemeler, 1 Eylül 2020 tarihinden itibaren uygulanacak. Bu tarihe kadar mevcut hükümlerin uygulanmasına devam edilecek. İnfaz hakimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler nedeniyle olağan veya olağanüstü kanun yolu incelemesinde bozma kararı verilemeyecek. Kanunla yapılan değişikliklerin uygulanacağı tarihe kadar, iş ve kadro durumu dikkate alınarak değiştirilen hükümlere göre infaz hakimlikleri kurulacak ve faaliyete geçirilecek.
- Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, infaz hakimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verecek ve bu karar derhal infaz edilecek. Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, infaz hakimliğince tedbir değiştirilecek.
- Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilecek. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilecek. Koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hakimi kararıyla hükümlü, infaz kurumundan derhal salıverilecek.
- Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılamayacak.
Sendika.Org, T24