Genel-İş Sendikası belediyeler, üniversiteler, hastaneler ve konutlarda çalışan işçileri kapsayan araştırmanın sonuçlarını paylaştı. İşyerlerinde en az 3 aylık salgın planlaması yapılmasını talep etti
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) 27-28 Mart 2020 tarihlerinde sendikanın 44 şubesinde yürütülen araştırmanın bulgularını paylaştı.
Genel-İş Sendikası belediyeler, üniversiteler, hastaneler ve konutlarda çalışan işçileri kapsayan araştırmanın belirli aralıklarla yenileneceği de duyurdu.
DİSK/Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ın imzasıyla yayımlanan çalışmada “İşçilerin küresel salgın koşullarında sağlıkla çalışması kadar güvenle ve güvenceyle çalışması, gelir kaybı ve iş kaybı endişesi yaşamadan çalışması ve gerektiğinde zorunlu ve yaşamsal mal ve hizmet üretiminin işçilerin ve halkın sağlığı için durdurulması gerekmektedir. Salgınla mücadelede herkesi işini ciddiye almaya davet ediyoruz” denildi.
Önlemlerin daha çok metropol şehirlerde alındığının diğer şehirlerde ise yetersiz önlemlerin alındığının altının çizildiği açıklamada “Bu süreçte işyerlerimizde alınan en yaygın tedbirler; risk grubundaki işçilere ücretli izin uygulaması, mesai saatlerinin düzenlemesine ilişkin düzenlemeler, 12 yaş ve altı çocuğu olan işçilere ücretli izin verilmesi, işyeri ortamı ve işyerinde kullanılan araç-gereçlerin dezenfeksiyonunun düzenli olarak yapılması şeklinde olmuştur” denildi.
İşyerlerindeki ortak alan kullanımında, işçi servislerinin kullanımında ise çok ciddi eksikliklerin yaşandığına dikkat çekildi.
Genel-İş’in işyerlerinde tespit ettiği başlıca eksiklikler:
- Salgın sürecinde işyerlerimizde yaşanan en büyük problem, çalışma koşulları ve işyeri ortamının salgın tedbirleri kapsamında yeniden düzenlenmemesidir. Ayrıca belediyelerin salgın kapsamında bazı işlerdeki görev ve sorumluluklarının artması, bazı birim işlerde yakın çalışmanın ve halkla temasın fazla olması ve işyeri ve çalışma düzeninde yapılan değişikliklerin yetersizliği nedeniyle pek çok üyemiz hastalığa yakalanma riskiyle karşı karşıyadır.
- Kişisel hijyen için ayrılması gereken süre ve molaların verilmemesi ile işverence işçilere ücretsiz ve yeterli sayıda sağlanması gereken eldiven, maske ve dezenfektan gibi kişisel koruyucu ekipman konusunda aksaklıklar söz konusudur.
- İşyerlerimizde düzenli ateş ölçümlerinin yapılması, ateşi yüksek işçinin işyeri sağlık birimine ya da sağlık kuruluşuna yönlendirilmesi konusundaki tedbirler yeterli değildir.
- İşyerlerimizde, işçilere COVID-19 hakkında bilgilendirme yapılması ve işçi sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi konusunda ciddi eksiklikler vardır.
- İşyerlerimizde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları’nın işleyişi, COVID-19 salgın süreci kaynaklı bir tedbir uygulanarak yeniden düzenlenmemiş, İSG Kurulları’nın salgın sürecine uygun işlediği işyerimiz oldukça sınırlı kalmıştır. Kurullarda alınan kararların hayata geçirilmesi konusunda da aksaklıklar mevcuttur.
- Yaygın uygulamalar olmamakla birlikte, bazı işyerlerinde çalışma sürelerinin uzatılması ve fazla çalışmanın dayatılması, ücretsiz izin dayatması, kronik rahatsızlığı bulunan işçilerin ücretli izne çıkarılmaması, risk grubunda yer alan işçilerin ücretli izne çıkmalarına izin verilmemesi, hamile işçiler ve kronik hastalığı bulunan işçilerin çalıştırılmaya devam ettirilmesi, işten çıkarmalar, hastalık belirtileri gösterdiği halde işçilerin muayenesi ve test uygulanması sağlanmadan çalışmaya devam ettirilmesi gibi olumsuz uygulamalar da tespit edilmiştir.
Salgın sürecinde, başta belediye olmak üzere birim ve çalışma alanlarına özgü riskler ise şöyle raporlandı:
Temizlik İşleri, en riskli alanlardan biridir. Bu birimlerde çalışan işçilerin salgın sürecinde iş yükünün artması ve görev tanımına yeni işlerin eklenmesi, işçilere bu kapsamda bir eğitim verilmemesi, yeni görev tanımlarını gerçekleştirmeleri için yeteri kişisel koruyucu ekipmanın sağlanmaması, yakın mesafe çalışmanın yoğun olması, belediyelerin salgın kapsamındaki yeni görev ve sorumluluklarını yeni işçi istihdamı yapmaksızın var olan işçilerle sürdürmesi başlıca sorunlardır.
Fen İşleri, atölyelerde sosyal mesafe kuralına aykırı bir biçimde yakın mesafe çalışmanın olması, işçilerin ortak kullanım alanlarının yetersizliği ve sterilizasyonunun yapılmaması sebebiyle yüksek riskli alanlardan biridir.
Sağlık hizmetleri, şehir içi ulaşım ve halkla ilişkiler gibi birimlerde çalışan üyelerimiz, halkla temasın yoğun olması, sosyal mesafe kuralına aykırı çalışmanın yaygın olması sebebiyle risk altındadır.
Kamu hastanelerinde çalışan üyelerimiz; kişisel koruyucu ekipman, fazla çalışma dayatması, iş yükünün artması, sağlık personeline alınan önlem ve ödemelerin “işçi” statüsünde olanlara sağlanmaması sebebiyle yüksek risk altındadır.
Konut işçileri, koruyucu önlem alınmaması ve malzeme tedarik edilmemesi sebebiyle risk altındadır.
İşyerlerinde en az 3 aylı bir salgın süreci planlamasının yapılmasını ve “Acil Önlem Planı”nın hazırlanmasının gerekliliğine dikkat çekilen raporda, işçi talepleri şöyle sıralandı:
- İşten çıkarma, zorunlu ücretsiz izin ve zorunlu yıllık izin kullandırma gibi hak ihlalleri son bulmalıdır.
- Uzaktan çalışmanın yapılabileceği alanlarda uzaktan çalışma yapılmalı, mümkün olmayan yerlerde ise çalışma saatleri 6 saatle sınırlandırılmalı, dönüşümlü çalışma düzeni uygulanmalı ve kısmi süreli çalışma bir ücret kaybına yol açmamalıdır.
- Az işçiyle yoğun çalışmanın yapıldığı ve özellikle salgın sebebiyle iş yükü artan birimlerde yeni işçi istihdamı yapılmalıdır.
- Risk grubunda yer alan üyelerimizin ücretli izne ayrılması sağlanmalı, 12 yaş ve altı çocuğu olan ebeveynlere ücretli izin verilmelidir.
- Örgütlü olduğumuz işyerlerinde yapılan iş/birim ve çalışma ortamının birlikte değerlendirilmesiyle risk değerlendirmesi yapılmalı ve buna göre önlemler alınmalıdır.
- İhtiyaca uygun kişisel koruyucu ekipman ücretsiz ve yeterli sayıda temin edilmelidir.
- Özellikle tuvalet, yemekhane, ortak çalışma ve dinlenme alanlarının kullanımının kişi yoğunluğu ve damlacık yolu ile bulaşmadan korunmak için önerilen sosyal mesafe kuralına göre düzenlenmelidir.
- Sık ve ortak kullanılan alanların temizliği yapılmalı, kişi yoğunluğu azaltılmalı ve işçi servislerinin hijyeni sağlanmalıdır.
- Giriş ve çıkışların yapıldığı alana hijyen malzemeleri konulmalı, parmak okuma gibi temas ile bulaşma risklerinin bulunduğu sistemler iptal edilmelidir.
- Kişisel hijyenin sağlanabilmesi için verilen mola sıklıkları artırılmalıdır.
- İşçilerin sağlık kontrolü düzenli olarak yapılmalıdır. Sağlık sorunu yaşayan, hastalık belirtisi gösteren işçilere talep ettikleri an, çalışmaya devam eden işçilere ise düzenli olarak test uygulanması sağlanmalıdır.
- İşe girişlerde ve vardiya değişimlerinde ateş ölçümünün yapılmalı, ateşi yüksek işçi işyeri sağlık birimine ya da sağlık kuruluşuna yönlendirilmelidir.
Sendika.Org