Anayasa Mahkemesi, “A. Üniversitesi Rektörü E.İ”ye yönelik barış akademisyenlerini ihraç listesine koyduğu için “la tırşik ibiş ben de hayır diyorum, sen de beni kovsana okuldan” diyen Çağrı Yılmaz’a verilen adli para cezasını, ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi
Anayasa Mahkemesi (AYM), sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakaret suçundan adli para cezası verilen Çağrı Yılmaz’ın başvurusunu, ifade özgürlüğünün ihlali kapsamında değerlendirdi.
Yılmaz, 2017 yılında “A. Üniversitesi Rektörü E.İ”ye yönelik barış akademisyenlerini ihraç listesine koyduğu için “la sana diyoz tırşik ibiş, kıracaz elbet çarkını”, “Buradayız, biradayız!!! anladın sen onu ibiş”, “la tırşik ibiş ben de hayır diyorum, sen de beni kovsana okuldan” paylaşımlarında bulunmuştu.
“Rektör E.İ.”, o dönem İletişim Fakültesi öğrencisi olan Çağrı Yılmaz’a, hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebiyle dava açmış; Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi de Yılmaz’ın tehdit suçundan beraatine, hakaret suçundan 8.840 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.
Bunun üzerine Çağrı Yılmaz’ın 25 Ağustos 2017’de AYM’ye yaptığı bireysel başvuru, 13 Şubat 2020’de sonuçlandı.
Oybirliğiyle “ifade özgürlüğünün ihlali” kararı
Karar metninde, Yılmaz’ın “üniversitede bir kısım akademisyenin ihraç edilmesine ses çıkarmadığı gerekçesiyle müştekinin tutumunu eleştirir nitelikte” paylaşımlar yaptığını belirten AYM, ilk derece mahkemesinin yazılar içerisinde geçen bir kelimeyi çekerek cezalandırmayı gerçekleştirdiğini kaydetti:
“Mahkeme, başvurucunun ifade özgürlüğü ile müştekinin şeref ve itibar hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmamış; tek bir ifadeyi çekerek, yalnızca soyut bir değerlendirmeyle söz konusu paylaşımların eleştiri ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığını kabul etmiştir.”
AYM, söz konusu paylaşımlardan ötürü Yılmaz’ın adli para cezası ile cezalandırılmasının bilgilendirme ve eleştiri ortamına da zarar verebileceğini belirterek “Zira yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi vardır ve sonunda kişinin bu etki altında ileride düşünce açıklamalarından imtina etme riski bulunmaktadır. Dolayısıyla başvurucunun cezalandırılmasının, başvurucu üzerinde caydırıcı etki yaratacağı kabul edilebilir” ifadeleri kullandı ve Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi.
Sendika.Org