TTB’nin COVID-19 Pandemisi ile mücadelede kritik önemde olan sağlık çalışanlarının COVID-19 virüsüne maruz kalımını ölçmek amacıyla hazırladığı risk değerlendirmesi anketinin ön raporu açıklandı. Yanıt veren sağlık çalışanlarının yüzde 70’inin çalıştığı sağlık kurumunda birden fazla COVID-19 hastası olduğu bulgusunu ortaya koyan anket, sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu donanım konusunda hala ciddi eksiklikler yaşadığını gösteriyor
Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlık çalışanlarının COVID-19 virüsüne maruz kalımını ölçmek amacıyla hazırladığı risk değerlendirmesi anketinin ön raporunu açıkladı.
20 Mart tarihinde internet tabanlı ve öz bildirime dayalı olarak başlatılan anketi ilk iki günde 74 ilden 1820 sağlık çalışanı yanıtladı. Çalışmaya yanıt verenlerin %52’si erkek, % 48’i kadınlar oluşturdu.
Ankete yanıt veren sağlık çalışanlarının yüzde 70’inin çalıştığı sağlık kurumunda birden fazla COVID-19 hastası bulunduğunu, yüzde 6’sı bir sağlık kurumunda teyitli COVID-19 hastasıyla yüz yüze (1 metre mesafede) teması olduğunu belirtildi.
Yanıt verenlerin yüzde 48’i çalıştığı kurumda COVID-19 için ayrı bir triaj mekânı sağlanmadığını, yüzde 44’ü COVID-19 salgınında nasıl korunacağına dair çalıştığı kurum tarafından bir eğitim verilmediğini, yüzde 53’ü COVID-19 salgınında iş organizasyonuyla ilgili yapılacak değişiklikler konusunda bilgi verilmediğini, yüzde 50’si COVID-19 ile ilgili birimine özel tanı, tedavi şemalarıyla ilgili rehber vb. eğitim materyali verilmediğini ifade etti. Yanıt veren sağlık çalışanlarının yüzde 31’inin en az bir kronik hastalığı bulunuyor, yüzde 4’ü 65 yaş üzerinde, yüzde 1’i gebe.
Anket, sağlık çalışanlarının COVID-19 şüpheli ya da kesin tanılı bir hastaya hizmet verirken kişisel koruyucu donanıma erişim konusunda halen ciddi sorunlar yaşadıklarını da ortaya koydu. Ankete yanıt verenlerin yüzde 78’i N95 maske, yüzde 74’ü siperlik ya da koruyucu gözlük, yüzde 71’i tek kullanımlık önlük/tulum yüzde 60’ı tıbbi maske, yüzde 52’si önlük forma ve yüzde 38’i de eldivene erişim konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtti.
Yanıt verenlerin büyük çoğunluğunu % 76 ile hekimler oluşturdu. Hekimlerin %59’u uzman, % 31’i pratisyen, %10’u ise asistan hekim. Hekimleri %15 ile hemşire veya ebeler izledi. Ayrıca diyetisyen, diş hekimi, eczacı/eczacı kalfası, laboratuvar teknisyeni, psikolog, radyoloji teknisyeni, sağlık teknisyeni, tıbbi sekreterler de yanıt vermiştir.
Risk değerlendirmesi çalışmasına 74 ilden sağlık çalışanları yanıt verdi. Yanıt verenlerin %25’i İstanbul ’da, %23’ü İzmir’de, %9’u Ankara’daki sağlık kurumlarında görev yapmaktadır. Bu üç ili sırasıyla Bursa %5, İçel %3, Antalya %3, Adana %3, Diyarbakır %2, Gaziantep %2, Artvin %2 izledi.
Yanıt verenlerin %69’u kamu, %31’i özel sağlık kurumlarında çalışıyorlar.
Yanıt verenlerin %30’u Sağlık Bakanlığı hastanesinde, %16,8’i özel hastanede, %14,8’i Aile Sağlığı Merkezinde, %14,5’i üniversite hastanesinde görev yapmakta.
Ayrıca poliklinik/tıp merkezi, işyeri, İl/İlçe Sağlık Müdürlüğü, toplum sağlığı merkezi ve bağlı birimler, muayenehane, ortak sağlık güvenlik birimi, 112, özel laboratuvar veya görüntüleme merkezinde görev yapan sağlık çalışanları da risk değerlendirmesi çalışmasına yanıt verdi.
Yanıt verenlerin %42,2’si ayakta tedavi, %19,1 yataklı tedavi, %11,2’si ise acil servis hizmeti vermektedir. Bunları yoğun bakım, görüntüleme hizmetleri, laboratuvar ve eczanede görev yapan sağlık çalışanları izlemektedir.
Anketin sonuç bölümünde, risk değerlendirmesi çalışmasının ilk verilerinin sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu donanım ve çalışma koşulları konusunda ciddi yetersizlik ve sorunlara işaret ettiği tespiti yapılarak, bu koşulların meslek hastalığı ve iş kazası yönünden yüksek risk oluşturduğu, sağlık çalışanlarında kaygı ve korkuya neden olduğu vurgulandı.
Sağlık çalışanlarının salgın etkeni virüs ile enfekte olmasının sağlık hizmetlerinin salgına yanıt kapasitesini olumsuz etkileyeceği ve sorunun büyümesine yol açacağı tespitinin yapıldığı raporda, sağlık çalışanlarının virüsten korunması ve virüs bulaşı ile ilgili bir izleme ve değerlendirme programı oluşturulmasının hayati önemde olduğu bir kez daha hatırlatıldı ve “Türk Tabipleri Birliği olarak pandemi ile mücadelede yaşamsal öneme sahip hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özveriyle çalıştıklarını vurguluyor, sağlık kurumlarında çalışma koşullarının iyileştirilmesinin ve Kişisel Koruyucu Donanımların eksiksiz sağlanmasının gerektiğini verilerin ışığında bir kez daha belirtiyoruz” denildi.
Ön raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
Sağlık çalışanları büyük bir risk altında sağlık hizmeti sunmaktadır. Risk değerlendirmesi çalışmasının ilk verileri Kişisel Koruyucu Donanım ve çalışma koşulları konusunda ciddi yetersizlikleri ve sorunları işaret etmektedir. Bu koşullar meslek hastalığı ve iş kazası yönünden yüksek risk oluşturmakta, sağlık çalışanlarında kaygı ve korkuya neden olmaktadır. Türk Tabipleri Birliği olarak pandemi ile mücadelede yaşamsal öneme sahip hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özveriyle çalıştıklarını vurguluyor, sağlık kurumlarında çalışma koşullarının iyileştirilmesinin ve Kişisel Koruyucu Donanımların eksiksiz sağlanmasının gerektiğini verilerin ışığında bir kez daha belirtiyoruz.
Sendika.Org