COVID-19 şüphesi ile en yakın hastaneye yönlendirilen genç kadın işçi, gittiği özel hastanede kendisine yapılan testlerin ardından, test sonucu yerine yüklü bir faturayla karşılaştı. Bu konuda önceden bilgilendirilmediğini ve ödeme yapabilecek durumu olmadığını söylese de derdini dinletemedi. Tahsilata odaklanan hastane yetkilileri, test sonuçlarının internetten duyurulacağını söyledi ve sonraki sürece dair de bir açıklama ya da taahhütte bulunmadı
Sağlık Bakanlığı, COVID-19 salgını karşısında özel hastanelerin de pandemi hastanesi olarak hizmet vereceğini duyurdu. Ancak özel hastanelere COVID-19 şüphesi ile yönlendirilen hastalar, test sonuçlarını beklerken yüklü faturalarla karşılaşıyor.
Son günlerde yaygın şikayetlere konu olan bu durum dün de (29 Mart), İstanbul Kadıköy’de ikamet eden Fatoş Kaya’nın başına geldi. Kaya yaşadıklarını Sendika.Org’a anlattı.
Özel bir şirkette asgari ücrete yakın bir ücretle çalışan Kaya, 10 gündür öksürük vb. şikayetler nedeniyle idari izinli olarak istirahatteydi. Birinci derecede risk grubunda olduğu için bu süreyi sokağa hiç çıkmadan evde geçirmişti.
Kaya’nın 12 günlük idari izni bitmek üzereydi ancak öksürüğü henüz geçmemişti. Bunun üzerine bağlı olduğu özel sigorta şirketinin sağlık danışma hattını aradı.
Kendisine yönlendirilen hekimle telefonda yaptığı görüşmede durumunu anlattı ve hekim de en yakın hastaneye gitmesini, risk grubunda olduğu için yürüyerek gitmesinin daha güvenli olacağını söyledi.
En yakın hastane Koşuyolu Acıbadem Hastanesi’ydi. Kaya 20 dakikalık bir yürüyüşle hastaneye vardıktan sonra kendisiyle ilgilendiler.
Ödemeye konusunda herhangi bir açıklama yapmadan ve soru sormadan önce kan testi için kan örneği, sonra korona testi için burundan ve ağızdan örnekler alıp son olarak da tomografi çektiler. İşlemler bittikten sonra da test sonucu için üç gün beklemesi gerektiğini söyleyip 2600 TL’lik bir fatura çıkardılar.
Kaya’nın özel sağlık sigortası olduğu için masrafın çoğunluğunun çalıştığı şirket tarafından ödeneceğini, kendisinin de “cüzi bir para” ödeyeceğini söylediler. “Cüzi para” 400 TL idi.
Kaya başta kendisine ödeme ile ilgili bir bilgilendirme yapılmadığını, yanında bu kadar para olmadığını, kıt kanaat geçindiğini ve ödeme yapamayacağını söyledi. Ancak hastanede kendisine parayı ödemek zorunda olduğu, aksi takdirde tutanak tutulacağı, bunun da 400 TL değil 2600 TL’lik bir borç anlamına geleceğini söylediler.
Emekli annesini arayarak ödemeyi yaptıran Kaya’ya, test sonucunu üç gün sonra internet üzerinden öğrenebileceği, hastaneye gelmesine gerek olmadığı belirtildi.
Doktorun yönlendirmesi üzerine en yakın hastaneye gittiğini ve orada da kendisine uyarıda bulunulmadan işlemlerin yapıldığını belirten Fatoş Kaya, zor durumdaki insanların böylesi bir durumla karşı karşıya bırakılmasına tepkisini şöyle ifade ediyor:
“Sağlık Bakanlığı özel hastaneleri pandemi hastanesi ilan etti. Beni de hekim en yakın hastaneye yönlendirdi. Ama ben gittiğimde doğru düzgün bilgilendirme yapmadan, test sonucu vermeden, param olmadığı halde zorla tahsilat yapıp gönderdiler. Üstelik düşük gelirli ve zor durumda olduğumu bilmelerine rağmen. Şimdi de ‘test sonucunu internetten öğren’ diyorlar, ‘sonuç pozitif çıkarsa tedavi edeceğiz’ demiyor, sadece alacakları paraya bakıyorlar. Benim gibi zor durumda pek çok insan var, bu insanlar ne yapsın?”
Sendika.Org