Kendisine ait hayvan hastanesinde birlikte çalıştığı veteriner Ç.B.’ye cinsel saldırda bulunduğu gerekçesiyle Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Bilgili’nin tutuksuz yargılandığı davada ikinci duruşma bugün görülüyor
Kendisine ait hayvan hastanesinde birlikte çalıştığı veteriner Ç.B.’ye cinsel saldırda bulunduğu gerekçesiyle Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Bilgili’nin tutuksuz yargılandığı davada ikinci duruşma bugün görülüyor.
Dün dava dosyasına giren uzman raporunda, cinsel saldırıdan sonra Ç.B.’den alınan ve birinde sperm tespit edilen, diğerinde edilmeyen iki numuneye ilişkin değerlendirme yapılan raporda, “Nihai değerlendirmede müştekide sperm görüldüğünün bilimsel kanıta dayalı ortaya konduğu anlaşılmaktadır” denilmişti.
Dava, ilk olarak tanıkların dinlenilmesiyle başladı. Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı tanık Yalçın Köksal, Hasan Bilgili’yle ilgili 2010 yılında taciz ve operatif vakalarla ilgili şikayetlerin geldiğini ifade etti. 1 aylık soruşturma süreci sonrası meslekten kısa ya da uzun süreli ihracına yönelik Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası’na soruşturmanın sunulduğunu söyleyen Köksel, “Özellikle öğrencilere yönelik taciz vardı. Ancak şikayetçilerin yazılı ifadesini alamadım, o nedenle sadece dosyada cümleler olarak geçti” dedi.
Dava öncesinde adliye önünde toplanan Ankara Kadın Platformu, bir basın açıklaması düzenledi. “Tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin suçlularının yalnız başına failler olmadığını onları yasalarla koruyan, aile adı altında şiddeti meşrulaştıran, alanlarda sokaklarda isyanını haykıran kadınlara şiddet uygulayan, hapishanelere atan ve burada işkence ve cinsel tacize maruz bırakan erkek egemen devletin asıl suçlu olduğunu biliyoruz” denildi.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi profesörlerinden Hasan Bilgili ve ortağı Serkan Durmaz 3 Nisan 2019 günü gecesi kendilerine ait klinikte gece nöbeti görevini yapan kadın veteriner hekimi darp etmiş, çeşitli veteriner anestezi ilaçları ile bayıltmış ardından da tecavüz etmiştir. Daha sonra işbirlikçileri jinekolog Hüseyin Şenyurt’un kliniğine götürerek delilleri karartmış ve kadın arkadaşımızı ölümle tehdit etmişlerdir. Şikayetçi olan arkadaşımız karakolda ve savcılıkta kadın düşmanı davranışlarla karşılaşmış ve psikolojik şiddete maruz bırakılmıştır. Olay sonrası Şehir Hastanesi’nde alınan kan örnekleri ise 6-7 ay gibi bir süre saklanması gerekirken iki gün içinde yok edilmiş deliller bir kere daha karartılmak istenmiştir. Olay gecesi güvenlik kameraları görüntülerinde ise 1 saatlik kesinti yine tecavüzcü Hasan Bilgili ve Serkan Durmaz’ın delilleri ortadan kaldırmak için her şeyi düşündüklerinin bir ispatıdır ki bu tecavüz çetesinin ortaya çıkan mesajlaşmalarından da açıkça görülmektedir.
Şikayet ve deliler üzerine tutuklanan Hasan Bilgili 2 ay gibi kısa bir süre sonra savcı inisiyatifi ile re’sen tahliye edilmiş hakkında adli kontrol kararı bile çıkartılmamıştır. Tecavüzcüler kadınları tehdit etmeye, kendilerini teşhir eden kadınlara saldırmaya devam etmiş, sosyal medyadan ‘Tecavüzcü profesör tutuklansın!’ diyen kadınlara ve basın emekçilerine soruşturma açılmıştır. Tecavüzcü Hasan Bilgili’yi emeklilik ile ödüllendiren Ankara Üniversitesi yönetimi ise bu süre zarfında kadın düşmanlığından ödün vermemiş, mücadele eden kadın öğrencilere soruşturmalar açmıştır.
Tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin suçlularının yalnız başına failler olmadığını onları yasalarla koruyan, aile adı altında şiddeti meşrulaştıran, alanlarda sokaklarda isyanını haykıran kadınlara şiddet uygulayan, hapishanelere atan ve burada işkence ve cinsel tacize maruz bırakan erkek egemen devletin asıl suçlu olduğunu biliyoruz
Sendika.Org