30’dan fazla öğrencisini cinsel istismara maruz bıraktığı ve cinsel içerikli mesajlar gönderdiği tespit edilen Burak Ercan’ın soruşturma sonucu görevden alınmayıp İstanbul’a atanmasına tepkiler sürüyor. KESK İstanbul Şubeler Platformu, Milli Eğitim Bakanlığı’nı çocuk istismarcılarını korumak yerine bu süreçte öğrenciler lehine taraf olmaya çağırdı
Şırnak’ın Cizre ilçesinde Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı iken 30’dan fazla öğrencisini cinsel istismara maruz bıraktığı ve cinsel içerikli mesajlar gönderdiği tespit edilen Burak Ercan’ın soruşturma sonucu görevden alınmayıp İstanbul’a atanması tepkiyle karşılandı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu dün (13 Şubat) Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube’de bir basın toplantısı düzenleyerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuk istismarında bulunanları koruyan bu tutumuna tepki gösterdi.
Kamu emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Hürriyet Tarhan, Burak Ercan’ın İstanbul’a atanması ile ilgili olarak “Öyle sanıyoruz ki yüksek yerlerde birtakım tanıdıkları olan bu şahıs idari soruşturmada ödül gibi bir ceza verilerek görev yeri değişikliği ile Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul’a atanmıştır” dedi.
“Bilinmelidir ki üstünü kapattığınız, her istismar ve taciz ile bu suça ortak olmaktasınız” diyen Tarhan, Burak Ercan hakkında süren soruşturmanın takipçisi olacaklarını belirterek, benzer durumdaki öğretmenlerin derhal görevden alınmasını ve bakanlığın adli süreçlerde çocuklar lehine taraf olmasını istedi.
30’dan fazla öğrencisini cinsel istismara maruz bıraktığı ve cinsel içerikli mesajlar gönderdiği tespit edilen Burak Ercan başlatılan soruşturma kapsamında açığa alındı. Görevlendirilen müfettişler öğrencilerin ifadelerini aldıktan sonra Ercan’ı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etti. Yüksek Disiplin Kurulu ise 1 yıl kademe durdurma cezası vererek dosyayı kapattı. Cizre Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma ise hala sürüyor. Ercan bu koşullarda başka bir yaptırıma uğramadan İstanbul’a atandı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu adına açıklama yapan Hürriyet Tarhan, şöyle konuştu:
Öyle sanıyoruz ki yüksek yerlerde birtakım tanıdıkları olan bu şahıs idari soruşturmada ödül gibi bir ceza verilerek görev yeri değişikliği ile Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul’a atanmıştır. MEB Burak Ercan gibi taciz tecavüz ve istismarda bulunanları korumaktadır. Yapılması gereken bu öğretmenlerin derhal görevden alınması ve bakanlığın adli süreçlerde çocuklar lehine taraf olmasıdır.
Hiçbir nedenin istismarcının affedilmesi için bahane olamayacağını ve çocuk istismarının meşrulaştırılamayacağını belirten Tarhan, “Siyasi iktidar çocuk istismarlarını besleyen politikalar üretmek ve KHK’ler ile çocuk derneklerini kapatmak, yargı paketleri çıkarmak yerine, çocukların güven içinde kendi tercihlerini yapabilecekleri bir geleceğe kavuşmalarını sağlayacak bir ortamı tesis etmek için politikalar üretmelidir” dedi.
AKP iktidarının, ülkede yaşanan cinsel istismarların üzerini örtmeye yönelik açıklamalarının, cinsel istismar ve cinsel saldırıların artmasına yol açtığını belirten Tarhan, Türkiye’nin çocuk istismarı konusundaki kara tablosunu şöyle özetledi:
Çocuk istismarı ile ilgili resmî kurumlarca açıklanan veriler ve yine uluslararası alandaki raporlara göre çocuklar Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturuyor. Cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarı ile ilgili dava sayısı yaklaşık 3 kat arttı. TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482 binden fazla kız çocuğu devletin izni ile evlendirildi. Son 6 yılda 142 binden fazla çocuk anne oldu ve bu çocukların büyük bir kısmı dini nikâh ile evlendirildi. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünyada 3. sıradadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) suç mağduru çocukların en az yüzde 10’unun cinsel istismara uğradığını gösteriyor. Adalet Bakanlığının verileri incelendiğinde istismar davalarının yaklaşık yüzde 45’inin mahkûmiyet ile sonuçlandığı görülüyor.
Tarhan son olarak çocuk istismarına karşı taleplerini sıraladı ve konunun takipçisi olacaklarını belirtti:
Erkek şiddetine karşı kadınların ve çocukların taleplerini gören kapsamlı yasalar çıkarılmalı, çocuk istismarcıları desteklenmek yerine cezalandırılmalı, olayların üstü kapatılmamalıdır.
Bilinmelidir ki üstünü kapattığınız, her istismar ve taciz ile bu suça ortak olmaktasınız.
Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Sendika.Org