İdlip’te TSK ve Suriye ordusu arasındaki gerilim tırmanırken, Rusya’dan Türkiye’ye peş peşe İdlip uyarıları geldi. Erdoğan ise İdlip’te ‘bundan sonra atılacak adımları’ açıkladı; “Sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları artık eskisi gibi rahat hareket edemeyecekler. Karada da rejim güçlerini aynı şekilde belirlediğimiz sınırların ötesine kadar kovalayacağız” dedi
TSK ve beraberindeki cihatçı grupların, İdlip’te Suriye ordusu kontrolündeki bölgelere yönelik operasyonuyla tırmanan gerilim üçüncü gününde (12 Şubat) sürüyor.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İdlip’le ilgili temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gelirken, Rusya ve Suriye de İdlip’te yaşananlara ilişkin ortak açıklama yaptı. Moskova ve Şam, Suriye ordusunun “bölgedeki militanların provokasyonlarına” karşılık verdiği açıkladı.
Tayyip Erdoğan ise İdlip’te “bundan sonra atılacak adımları” açıkladı; “Ülkemizle birlikte mücadele eden Suriyeli kardeşlerimiz, rejimi Soçi mutabakatı sınırlarının ötesine atmak üzere hareket geçtiler. İdlip’te sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları artık eskisi gibi rahat hareket edemeyeceklerdir. Karada da rejim güçlerini aynı şekilde belirlediğimiz sınırların ötesine kadar kovalayacağız” dedi
İdlip’teki tehlikeli gerilimin 3. gününde yaşananları dakika dakika aktarıyoruz:
Londra merkezli, muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), TSK destekli cihatçıların Halep’in güneybatı kırsalında bu akşam başlattığı saldırıların başarısız olduğunu bildirdi.
Bölgede “temkinli bir sakinlik” olduğunu ifade eden Gözlemevi, operasyonların durmasında kötü hava koşulları ve şiddetli yağışların da etkili olduğunu belirtti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ayrıca, Rus savaş uçaklarının Halep’in batı kırsalı ve İdlip’in kuzeydoğusundaki bölgeleri hedef alan 97 hava saldırısı gerçekleştirdiğini kaydetti.
22.30 | Pentagon’dan İdlip açıklamasıABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), “NATO ve ABD’nin İdlip’te daha somut adımlar atması gerektiği” yönünde Washington ile Ankara arasında bir anlaşma yapılmadığını açıkladı.
PENTAGON: “TÜRKİYE VE ABD ARASINDA İDLİP’E DAİR BİR ANLAŞMAYA VARILMADI”
Ayrıca ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile ayaküstü selamlaştığını, ikili bir görüşme yapmadıklarını söyledi.
Anadolu Ajansı, iki bakanın İdlip’i görüştüğünü bildirmişti.
Ankara’da İdlip’le ilgili temaslarda bulunan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey NTV’ye konuştu:
“Türkiye’nin İdlip’teki meşru çıkarlarını destekliyoruz. Türk askeri İdlip’te kendini savunma hakkına sahip.
Türkiye’nin rejim güçlerine karşılık vermesini anlıyoruz.
ABD’nin Suriye’deki tavrı çelişkili değil. YPG, Barış Pınarı harekât bölgesinden çekildi. Türkiye ile anlaşmaya uyduk.
Suriye ve Libya’da ortak jeostratejik amaçlarımız var. Türkiye ile yakın koordinasyon ve bilgi paylaşımı önemli.
Türkiye insani felaketle tek başına mücadele edemez.
Suriye’de karışıklığı Rusya ve Esad yarattı.
Suriye’de Rusya ve İran’ın farklı amaçları bulunuyor.
Bölgede savaş olacağını düşünmüyorum. Türkiye, ABD, İsrail, Rusya’yı da katıyorum çok dikkatli davranıyor.”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Bakanları Toplantısı’nın yapıldığı Brüksel’deki NATO Karargahı’nda ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile görüştü.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Akar-Esper görüşmesinde İdlip’teki son gelişmeler konusunda hem ABD hem NATO’nun “daha somut katkılarda bulunmasının önemi” ifade edildi.
Kremlin ve Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ardından Rusya Savunma Bakanlığı da İdlip’e ilişkin sert bir açıklama yayımladı; Türkiye’nin bölgeye yaptığı askeri sevkıyatlarla İdlip’teki durumu zorlaştırdığını kaydetti.
Rus haber ajansı Sputnik’in, Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasından aktardıkları şöyle:
“Suriye hükümet güçlerinin verdiği karşılıklardan canlı kalkan kullanarak korunan terör örgütlerinin İdlip gerilimi azaltma bölgesindeki provokasyonları nedeniyle bugün sivil halk acı öekiyor.
Türkiye-Suriye sınırı üzerinden gerilimi azaltma bölgesine silah ve mühimmat sevkıyatı yapılması ve Türk zırhlı araçları ile askerlerin İdlip’e girmesi durumu önemli derecede zorlaştırıyor.
İdlip’teki krizin ana nedeni, Türkiye’nin ılımlı muhalifleri bu bölgelerde varlık gösteren El-Nusra ve Hurras ed-Din örgütü üyesi teröristlerden ayırma yükümlülüklerini yerine getirmemesidir.”
Muhaliflere yakın kaynaklar, TSK ve “Suriye Milli Ordusu” (SMO) adlı cihatçı çatı örgütünün Halep’in güneybatısındaki Kefer Halep’e operasyon başlattığını bildirdi.
Kefer Halep’e yönelik saldırıya ilişkin sosyal medyada birçok video paylaşıldı.
Kefer Halep’e yönelik saldırıya ilişkin bir başka video.
Görüntüleri kaydeden kişi, TSK’nin Suriye ve Rus güçlerini roketlerle hedef aldığını söylüyor.https://t.co/e3jAkoWiWh pic.twitter.com/a9FUXUZZXu
— sendika.org (@sendika_org) February 12, 2020
TSK ve SMO’nun Kefer Halep saldırısıyla eşzamanlı olarak Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) da Miznaz’ı vurmaya başladı. Fotoğraflar, örgütün haber ajansı İba tarafından paylaşıldı. HTŞ bir süre sonra da bombalı araç saldırısı eşliğinde bölgede saldırıya geçti.
Londra merkezli, muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye ordusu ve müttefiklerinin Şeyh Ali, Arada ve Ernaz köylerini kontrol altına alarak Halep’in güneybatı kırsalındaki ilerleyişini sürdürdüğünü bildirdi.
Suriye ordusunun hedefinde Urma eş-Şuğra, Urma el-Kubra, Kefer Cum ve El-Muğayr var.
Öte yandan Etarib’in güneybatısındaki 46. Alay’da Suriye ordusu ile cihatçı gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Muhaliflere yakın kaynaklar, TSK’nin roket atışlarıyla cihatçılara destek verdiğini öne sürdü.
https://twitter.com/mohmad_rasheed/status/1227605032092213248?s=20
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İdlip’teki gerilimin nedeninin, Ankara’nın yükümlülüklerini “kronik bir şekilde” yerine getirmemesi olduğunu söyledi.
Rus haber ajansı Sputnik’in, Zaharova’nın açıklamalarından aktardıkları şöyle:
“Önümüzdeki dönemde Rus ve Türk temsilcilerin İdlip sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için çalışmalarına devam etmelerini bekliyoruz. Rus heyeti geçtiğimiz günlerde Ankara’daydı. Şu anda kurumlar arası yeni temasların takvimi oluşturuluyor. Bununla ilgili açıklama yapılacak.
Moskova, mevcut koşullar altında, en önemli görevin sahadaki gerilimin azaltılması, garantör ülkelerin gerilimi azaltma bölgesi içindeki ve dışındaki askerlerinin güvenliğinin sağlanması ve düşünülmeden gerçekleştirilen güç eylemleri sonucu silahlı çatışma yaşanmasının önlenmesi olduğunu düşünüyor.
Mevcut gerilimin nedeni olarak, Türkiye’nin 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı’ndaki yükümlülüklerini kronik olarak yerine getirmemesini ve Ankara’nın kontrolü altında tuttuğu sözde ılımlı, silahlı muhalif grupları Suriye’nin kuzeydoğusuna ve Libya’ya göndermesini görüyoruz.
[Erdoğan’ın açıklamaları] Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Biz tutumumuzu ortaya koyuyoruz. Tarafların farklı görüşleri var ve bilhassa bunun için iki ülkenin temsilcileri arasında istişareler gerçekleştiriliyor.
(Fransa Cumhurbaşkanı) Sayın Macron’un dediği gibi bu örgütün beyin ölümünün gerçekleştiği dikkate alınırsa, oraya başvurmadan önce iki kez düşünülmesi gerektiği kanısındayım. Fakat bu harika örgütün üyelerinin ne yapacaklarına karar vermek, kendilerinin haklıdır.
Hangi amaçla başvurulacak? NATO bu bölgedeki krizleri çözmek için gerekli potansiyele sahip olsaydı, bu potansiyelin çoktandır devreye alınmış olacağını düşünüyorum. Fakat böyle bir potansiyel yok. Evet, böyle bir potansiyel yok.”
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Erdoğan’ın Suriye ordusuna yönelik tehditlerine ilişkin açıklama yaptı
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’ya konuşan Suriye Dışişleri’nden bir kaynak, “Suriye Arap Ordusu askerlerini vurma tehdidi, olaylar ve gidişat bakımından akıl almazdır ve sadece kendi cehaletini göstermeye yaramaktadır” dedi.
Erdoğan’ın ‘içi boş ve tutar yanı olmayan’ açıklamalar yaptığını kaydeden Suriye Dışişleri yetkilisi, “Suriye Arap Cumhuriyeti, topraklarındaki her Türk gücünün uluslararası hukukun ağır ihlali şeklinde yasadışı mevcudiyet olduğunu, buna yönelik misillemelerden ve sonuçlarından tümüyle Türk rejiminin sorumlu bulunduğunu teyit eder” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve beraberindeki heyetin, Dışişleri Bakanlığı’ndaki temasları yaklaşık 1,5 saat sürdü. ABD heyetinin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile görüştüğü bildirildi.
Anadolu Ajansı’nın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, yaşamını yitiren Türk askerleri için ABD hükümetinin taziye dileklerini iletti ve ABD’nin “NATO müttefiki Türkiye’nin yanında olduğunu” tekrarladı.
Bakan Yardımcısı Büyükelçi Önal’ın da İdlip’teki son durum ve gelişmeler hakkında ABD heyetine bilgi verdiği ve Türkiye’nin, İdlip’te Astana ve Soçi kapsamında varılan mutabakatların uygulanmasına atfettiği önemi vurguladığı kaydedildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Departmanı Başkanı Petr İlyiçev, Türkiye’nin Soçi Mutabakatı’yla üstlendiği yükümlülükleri yerine getiremediğini söyledi.
Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığına göre, İlyiçev “Türk partnerlerimizin karşılaştığı zorlukları anlıyoruz. Ancak Suriye birlikleri, Rus birlikleri, Hmeymim üssüne yönelik İHA saldırıları gibi her gün ateş altında. Öylesine oturup İdlip’te ne olacak diye bekleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
Tayyip Erdoğan’ın Suriye ve Rus güçlerini İdlip’te sivilleri hedef almakla suçlamasına Kremlin’den yanıt geldi.
Rus haber ajansı Sputnik’in haberine göre, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın toplantısı sırasında Erdoğan’ın sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Kremlin, taraflara belirli yükümlülükler yükleyen Soçi mutabakatlarına bağlılığını koruyor. Özellikle Türk tarafı, İdlip’te yoğun şekilde konuşlanan terör örgütlerinin etkisiz hale gelmesini sağlamayı taahhüt etmişti. Rus tarafı, bu örgütlerin İdlip’ten Suriye ordusuna ve Rus askeri tesislerine saldırılar düzenlediğini üzülerek ifade eder” ifadelerini kullandı.
İdlip’deki mevcut durumun “kabul edilemez” olduğunu ve Soçi mutabakatlarıyla aykırı düştüğünü kaydeden Peskov, Putin ve Erdoğan’ın, iki ülke temsilcilerinin bu soruna ilişkin yoğun temaslarına devam etmelerini kararlaştırdığını aktardı.
Peskov, “(Putin ve Erdoğan) İdlip’le ilgili konuları konuştular. Bölgede durum son derece gergin, endişe yaratmaya devam ediyor. Liderler, telefon görüşmesi sırasında iki ülke temsilcilerinin bu soruna ilişkin yoğun temaslarına devam etmelerini kararlaştırdı” diye konuştu.
Tayyip Erdoğan, Putin’le yaptığı telefon görüşmesine ilişkin, AKP’nin Meclis Grup Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada “İdlip’te devam eden süreci Sayın Putin ile değerlendirdik. Bu değerlendirmede özellikle askerlerimizin, rejim güçleri hatta hatta Rusya’nın vermiş olduğu hasarları ele aldık” ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tiran’da Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakan Vekili Gent Cakaj ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’den bir heyetin Rusya’ya giderek İdlip konusunda görüşmeler yapacağını bildirdi.
Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Tayyip Erdoğan’ın İdlip’teki son gelişmelerin ele alındığı bir telefon görüşmesi yaptıklarını açıkladı.
Rus haber ajansı Sputnik’in aktardığına göre, Kremlin’den yapılan açıklamada, Türk tarafının inisiyatifiyle gerçekleşen görüşmede Putin ve Erdoğan, özellikle İdlip gerilimi azaltma bölgesindeki durumun kötüye gitmesi bağlamında Suriye krizinin çözümüne ilişkin çeşitli hususlar konusunda istişarelere devam etti.
“Liderler, 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı da dahil olmak üzere mevcut Rus-Türk mutabakatlarının tamamen uygulanmasının önemli olduğunu vurguladı” denilen açıklamada, bu amaç doğrultusunda ilgili kurumların ilave görüşmeler yapmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.
Tayyip Erdoğan, AKP’nin Meclis Grup Toplantısı’nda “İdlip’te bundan sonra atılacak adımları” açıkladı:
Bu son saldırıyla, bugüne kadar İdlip’te verdiğimiz şehit sayısı 14’ü, yaralı sayısı 45’i buldu.
İdlip’te rejim ve onlarla birlikte hareket eden Rus güçleriyle, İran destekli militanlar sürekli sivil halka saldırıyor, katliam yapıyor, kan döküyorlar.
Şubat ayı sonuna kadar rejimi Soçi Muhtırası sınırları dışına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız.
Son günlerde İdlip’teki askeri gücümüzü ciddi oranda tahkim ettik. Bölgedeki muhalif gruplardan, başıbozuk hareket ederek, rejime saldırı bahanesi verenlere de artık tavizsiz davranacağımızın mesajını ilettik.
Ülkemizle birlikte mücadele eden Suriyeli kardeşlerimiz, rejimi Soçi mutabakatı sınırlarının ötesine atmak üzere hareket geçtiler.
İdlip’te sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları artık eskisi gibi rahat hareket edemeyeceklerdir. Karada da rejim güçlerini aynı şekilde belirlediğimiz sınırların ötesine kovalayacağız. Adana Mutabakatı’nın gereği bu.
Bu süreçte gözlem noktalarındaki veya diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde, bugünden itibaren İdlip’le ve Soçi muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum.
Türkiye’yi hedef alan herkes, bunun bedelini sadece saldırı alanında değil her yerde ödeyeceğini bilmelidir.
Rusya ve Suriye koordinasyon merkezleri başkanları, Rusya Savunma Bakanlığı Ulusal Savunma Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev ve Suriye Şehircilik ve Çevre Bakanı Hüseyin Mahluf İdlip’le ilgili ortak açıklama yaptı.
Rus haber ajansı Sputnik’in aktardığına göre, ortak açıklamada, “İdlip’teki gerilimi azaltma bölgesinde durum hâlâ çok zor. Bölgede militanların terör eylemleri nedeniyle insani bir felaket yaşanması riski yüksek. Heyet-i Tahrir’uş Şam ve onunla bağlantılı oluşumların eylemlerini arttırması Rusya ve Suriye’nin bölgedeki gerginliği düşürmeye yönelik çabalarına engel oldu” ifadeleri kullanıldı.
Amerikan haber ajansı Associated Press’e konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlip’teki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada “NATO ülkeleri, NATO, Avrupa ve dünya, bu konuya daha yakından bakmalı ve ciddi, somut destek sağlamalıdır. Evlerini ve ailelerini kaybeden insanlar çaresizlik içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ve bu da radikallerin ellerini güçlendiriyor. Ve öyle ya da böyle radikalleşmenin önünü açıyor” ifadelerini kullandı.
Suriye ordusunun, İdlip’teki gözlem veya askeri noktalara karşı herhangi bir eylem yapması durumunda askerlere ‘daha güçlü şekilde misilleme yapma’ talimatı verildiğini aktaran Akar, sözlerinin devamında “Türkiye, İdlip’teki 12 gözlem noktasından hiçbirini boşaltmayacak” dedi.
Türkiye’nin, Rusya’ya Şam yönetimi üzerindeki etkisini kullanması konusunda baskı yaptığını kaydeden Akar, “Rejim unsurlarının M5 otoyolundan derhal geri çekilmelerini istedik ve bunu istemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin çeşitli birliklerinden gönderilen obüs, komando ve zırhlı personel taşıyıcılarının bulunduğu konvoy, İdlip’teki gözlem noktalarına gönderilmek üzere sınır birliklerine yönlendirildi.
İlgili haberler:
Sendika.Org