Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunduğu günün akşamı TV5’te Ankara Bürosu programına katılan Bülent Arınç, “Herkesin bildiğini benim söylememe gerek yok. Ankara’da kimin kimlerle ne yaptığını veya ne yapmadığını bilir insanlar. Bunun için benim ayrıca parsel numarasını, ada paftasını vermeme gerek yok. Bunlar yargıya da taşınmış şeyler” diye konuştu
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildikten sonra Melih Gökçek döneminin defterlerini açan Mansur Yavaş, halk sağlığının tehlikeye atılmasına ve imar-rant yolsuzluklarına ilişkin suç duyurularının ardından “FETÖ” ilişkilerini de yargıya taşıdı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), aralarında Gökçek’in de bulunduğu 7 kişi hakkında “terörizmin finansmanı”, “suç örgütüne yardım etme” ve “görevi kötüye kullanma” gerekçeleriyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör suçları Soruşturma Bürosu’na suç duyurusunda bulundu.
Melih Gökçek ile belediye başkanlığından azledilmesi öncesinde büyük bir gerilim yaşayan, iktidarın rant ve yolsuzluk politikalarını özetler nitelikteki “Parsel parsel sattı” sözlerine imza atan ve halen Saray’da Yüksek İstişare Kurulu’nda görev alan Bülent Arınç da suç duyurusunun akşamında ekran önündeydi.
TV5’te Ankara Bürosu programına katılan Arınç, 2015 seçimleri sürecindeki gerilimi hatırlatırken “Herkesin bildiğini benim söylememe gerek yok. Ankara’da kimin kimlerle ne yaptığını veya ne yapmadığını bilir insanlar. Bunun için benim ayrıca parsel numarasını, ada paftasını vermeme gerek yok. Bunlar yargıya da taşınmış şeyler” dedi.
ABB, Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunurken Arınç da susmadı: “Herkes biliyor, parsel numarası vermeme gerek yok”https://t.co/BqG0UlqYr7 pic.twitter.com/dPjGkgFWXR
— sendika.org (@sendika_org) February 27, 2020
ABB’nin suç duyurusunda, Gökçek yönetiminin kamuya ait taşınmazları bilinçli ve planlı bir şekilde, hukuka aykırı belediye meclisi kararları ve imar değişiklikleri ile “FETÖ” mensuplarına tahsis ettiği belirtilerek 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte “FETÖ”ye maddi menfaat sağlandığı ifade edildi.
Suç duyurusundaki aktarıma göre; Emniyet Genel Müdürlüğü 2008 yılında eğitim tesisi kurmak amacıyla Keçiören ilçesinde bulunan Saray Beldesi’nde kamuya ait bir alanı talep etti. Saray Beldesi, TOKİ’ye bir yazı yazarak alanın bir kısmının kendilerine devredilmesini, diğer kısmının ise Emniyet’e verilmesini kabul etti. Ancak bu işlem yazıya karşın hayata geçirilmedi. Bahsi geçen alan, TOKİ tarafından ihale edilerek “Aygen Konut Yapı Kooperatifi” ve “İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Kooperatifi”ne satıldı.
Aygen Konut Yapı Kooperatifi’nin yöneticileri arasında, başkanlığı döneminde Gökçek’in çok sayıda dosyasını akladığı bilinen ancak sonrasında “FETÖ” suçlamasıyla yargılanıp ceza alan Yargıtay eski Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez ile eski savcılar Şadan Sakınan ve Mustafa Bilgili yer aldı.
İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetiminde en dikkat çeken isim ise “FETÖ”nün ünlü firarilerinden Önder Aytaç oldu.
İki kooperatifin aldığı alanın imar işleri ise “FETÖ”nün İç Anadolu Bölgesi mali işler sorumlusu olduğu ileri sürülen Rahmi Bıyık’ın kurduğu Doğukan İmar İnşaat Şirketi’ne verildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, bahsi geçen kamu alanında tarihleri tek tek belirtilerek toplam 7 kez imar değişikliği yapıldığına ve bulunduğu bölgedeki emsal alanlardaki yapılardan daha fazla inşaat yapma hakkı tanındığına dikkat çekildi.
“FETÖ” mensuplarının haksız menfaat ve kazanç elde ettiği, bu kazançların örgüte finansman sağladığı dile getirilen suç duyurusu dilekçesinde, 23 yıl boyunca kenti yönetmiş olan Gökçek’in ve belediye yetkililerinin sorumluluğunun da altı çizildi.
Dilekçede Gökçek’in “FETÖ” mensuplarına ilişkin kamuoyuna da yansıyan “Benim bunlarla üst düzey ilişkim oldu” sözleri de dayanak olarak gösterildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Gökçek döneminde “FETÖ”ye rant ve menfaat sağlayan dosyaların incelemesine ve gerektiği hallerde yargıya taşımaya devam edeceği belirtildi.
Sendika.Org