Eskişehir’de kadınlar, 23 kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen eski eşi tarafından katledilen Ayşe Tuba Arslan için adliyenin önünde eylem yaptı
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, 11 Ekim 2019 tarihinde Yalçın Özalpay tarafından katledilen Ayşe Tuba Arslan için adliye önünde eylem yaptı. “Erkek adalet değil, gerçek adalet! #6284’üUygula #İstanbulSözleşmesiYaşatır” yazılı pankart açan kadınlar, ayrıca “Kadın cinayetleri politiktir”, “Tesadüf değil, erkek şiddeti”, “Koruma, aklama, yargıla”, “Boşanmayı değil, cinayetleri engelle”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” yazılı dövizler taşıdı.
Kadınlar adına konuşan Av. Pınar Çelik Arpacı, Ayşe Tuba Arslan’ın eski eşine yönelik 23 kez suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, “Evet, tam 23 kez hayatta kalmak için çığlık çığlığa yardım istedi, aman diledi, kendisine yaşatılan korkunun cezalandırılmasını bekledi bu sarayın kapısında. Ayşe Tuba, yaşadıkları karşısında isyan ettiği bir pazar günü dahi babasıyla geldiği bu kapının önünde savcıyla görüştü, açtırdığı kapının ardında hayatta kalabilmek için içerideki bütün kapıları zorladı. Ancak ismiyle müsemma bu adalet sarayının kapısına Ayşe Tuba’nın yürekleri dağlayan hikâyesi ve cansız bedeni düştü” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ayşe Tuba Arslan’ın şikâyetleri sonrası dosyalarını uzlaştırma bürosuna taşıdığını belirten Arpacı, sözlerini devamında “Kimi şikâyetlerin ardından açılan davalarda 3000 TL para cezasına çarptırılan Yalçın Özalpay’ın eylemleri yanına kâr kaldı. Ama Ayşe Tuba, hep bir umutla karakol, savcılık mahkeme girdabında hayatı adına döndü durdu” dedi.
Ayşe Tuba Arslan’ın bir kitap kahramanı değil, şiddetin her türlüsüne göğüs germeye çalışan milyonlarca kadından birisi olduğunu söyleyen Arpacı, Türkiye’nin çantasından mahkemelere yazılmış “ölmek istemiyorum” dilekçeleri çıkan ölü kadınlar ülkesine dönüştüğünü ifade etti.
Ayşe Tuba Arslan’ın cenazesinin, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da toprağa verildiğini hatırlatan Arpacı, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Yasta değil isyandayız, dedik. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz, diye birbirimize söz verdik. Ölmemek için 23 kez Eskişehir Adalet Sarayının kapısını çalmış canımız kız kardeşimiz Ayşe Tuba’nın inadı, 44 gün boyunca bir hastane odasında yaşama tutunmaya çalışan mücadelesi unutulmayacak. Buradan hayatımız, kimliğimiz, özgürlüğümüz adına biz kadınlar bir kez daha haykırıyoruz: İstanbul Sözleşmesi tartışması sona erdirilsin, bir uluslararası sözleşme uygulansın. Adalet Bakanlığı, kadına yönelik şiddet suçlarında uzlaşma uygulamasından derhal vazgeçsin. 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddet Yasası’ndaki uygulama sorunları çözülsün, kolluk ve yargı alanı başta olmak üzere ilgili kurum ve görevlilere yasanın önemi, sorumluluğu anlatılsın. Kadın cinayetlerinde katillerin iyi hal ve tahrik indirimi ile cezasızlık politikası son bulsun, erkek şiddetine ağırlaştırıcı hükümler uygulansın. Erkek adaleti değil gerçek adalet istiyoruz.”
Sendika.Org