TSK ve cihatçı grupların kontrolündeki El-Bab ve Cerablus’ta petrol tankerlerinin hedef alındığı hava saldırıları gerçekleşti. Saldırının kim tarafından düzenlendiği bilinmezken, yerel kaynaklar Rusya’yı işaret etti. İlerleyen saatlerde Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, hava saldırılarının Suriye ordusu tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu
Suriye’de TSK ve cihatçı grupların kontrolündeki “Fırat Kalkanı” bölgesinde yer alan El-Bab ve Cerablus’ta dün (25 Kasım) gece saatlerinde şiddetli patlamalar yaşandı.
Lübnan merkezli El-Meyadin televizyonu, “kime ait olduğu bilinmeyen” uçakların bölgedeki petrol rafinerilerine yedi saldırı gerçekleştirdiğini aktardı.
Yerel kaynaklar ise bölgedeki petrol tankerlerinin hedef alındığını ve bu saldırılardan ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin sorumlu olabileceğini yazdı.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, El-Bab ve Cerablus’ta petrol rafinerisi ve tankerlere yönelik hava saldırılarının Suriye ordusu tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu.
Haseke’deki SANA muhabirine konuşan askeri bir kaynak, petrol rafineri ve tankerlerinin imha edildiğini ifade etti. Haberde ayrıca YPG-QSD, Cezire bölgesinden çıkarılan Suriye petrolünü tankerler aracılığıyla Cerablus ve IKBY üzerinden Türkiye’ye kaçırmakla suçlandı.
https://www.youtube.com/watch?v=5yx6cBv3YCw
Ancak saldırıdan birkaç saat sonra, ABD’den yayın yapan Defence Post internet sitesinin Pentagon muhabiri Jared Szuba sosyal medya hesabından “CENTCOM (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) sözcüsü hava saldırılarının koalisyon güçleri tarafından gerçekleştirilmediğini söyledi” paylaşımında bulundu.
A spokesperson for @CENTCOM tells me the strikes were not conducted by the Coalition @CJTFOIR. https://t.co/cYAHIuBN4c
— Jared Szuba (@JM_Szuba) November 25, 2019
YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri (QSD) bünyesinde yer alan El-Bab Askeri Meclisi de bölgedeki hava saldırılarına ilişkin açıklama yaptı.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) haberine göre, savaş uçaklarının Cerablus’un güneyi ile El-Bab’ın kuzeyine bombardıman yaptığının belirtildiği açıklamada “El-Bab kırsalındaki El-Rai ile Burc ve Ahtarin köylerine yapılan bombardımanda Türkiye’nin ‘Fırat Kalkanı’ adı altında bir araya getirdiği Ahrar’uş Şam, Ahrar’uş Şarkiyye ve Hamza Tümeni çeteleri hedef alındı. Bombardımanda çok sayıda militan öldü ve yaralandı” denildi.
Şam yönetimine yakın bir yayın politikasına sahip olan Al-Masdar’a göre, ABD’den gelen bu açıklama, El-Bab ve Cerablus’a yönelik saldırının arkasında Rus Hava Kuvvetleri’nin olduğu ihtimalini öne çıkardı.
Kuzey Suriye’den yayın yapan Rojava Network, hava saldırılarının Lazkiye’deki Rus hava üssü Hmeymim’den kalkan dört savaş uçağı tarafından gerçekleştirildiğini ve Um Susa, Kusa, Tarhin çevresindeki petrol rafinerilerinin hedef alındığını söyledi.
+++Breaking: Military observatories confirmed that the four Unidentified aircrafts that targeted the Jarablus and Al-bab area took off from the Russian military base "Hmeimim" in #Latakia countryside.#Russia #Turkey #Rojava #Twitterkurds #Syria
— Rojava Network (@RojavaNetwork) November 26, 2019
Öte yandan Rusya’dan bu saldırılara ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmedi.
El-Bab ve çevresinde petrol yatakları bulunmuyor, ancak bölge IŞİD’in kontrolünde olduğu zamandan bu yana petrol ticareti için kilit öneme sahip.
Türkiye’nin bir Rus savaş uçağını düşürdüğü 24 Kasım 2015’ten tam 8 gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Antalya’daki G20 Zirvesi’nde Suriye’deki petrol kaçakçılığına ilişkin dosyayı açmıştı. Uçak krizinden sonra ise Moskova, “Suriye’den yasadışı şekilde satılan petrolün ana güzergâhı Türkiye” demiş ve bu ticarete Erdoğan ve ailesinin de dahil olduğu iddia etmişti. Putin de “Türkiye’de çalıntı petrolle kimlerin ceplerini doldurduğunu ve kimin terör örgütleri için militan topladığını biliyoruz” demişti.
Bu açıklamalarla yetinmeyen Rusya, Türkiye sınırı yakınlarında IŞİD’e ait petrol tankerlerini vurmaya başlamıştı.
RUSYA 12 BİN TANKER TESPİT ETTİ: “IŞİD-TÜRKİYE PETROL TİCARETİ SÜRÜYOR”
Ruslar, Suriye’de AKP’nin hizadan çıktığı her dönemde petrol dosyasını açmayı sürdürdü.
Son olarak İdlip mutabakatının iyice kırılganlaştığı ve ABD’nin “Astana’nın fişini çekmemiz lazım” dediği bir dönem olan Aralık 2018’de, Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’dan “Suriye’den Türkiye’ye düzenli olarak tankerler giriyor” açıklaması gelmişti.
El-Bab ve Cerablus’a yönelik hava saldırıları, Tayyip Erdoğan’ın “Operasyon devam edecek” açıklamalarını sürdürdüğü, TSK ve beraberindeki cihatçı grupların “güvenli bölge” dışındaki alanlarda çatışmalara devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 18 Kasım’da Rusya’ya yönelik “Mutabakatın gereğini yapmadılar” sözlerine Moskova’dan tepki ve uyarı gelmiş, daha sonra Rus tarafı Türkiye’nin operasyona yeniden başlamayacağı konusunda kendilerine güvence verdiğini açıklamıştı.
Ateşkes anlaşmalarına rağmen TSK ve beraberindeki cihatçılar Tel Tamer’i hedef almayı sürdürmüş, bunun üzerine Ruslar bölgenin güvenliği konusunda Kürtlerle anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşma Tel Tamer’e yönelik saldırıları durdurdu ancak cihatçıların başka bölgeleri hedef almasını engellemedi. 23 Kasım’da bu defa Ayn İsa kasabasına taarruz başlatan TSK ve cihatçılara, YPG-QSD ile Suriye ordusu birlikte karşılık verdi.
El-Bab ve Cerablus’a yönelik hava saldırılarını Rusya’nın gerçekleştirdiğinin doğrulanması halinde, bunun AKP’ye bir ihtar olduğu açığa çıkıp, Suriye’nin kuzeyindeki operasyonların sürdürülmesi durumunda Rusların daha sert yanıtlar üreteceği öngörülebilir.
RUS UÇAKLARI TSK’Yİ “YANLIŞLIKLA” VURDU, SURİYE ORDUSU ÖSO’YLA ÇATIŞIYOR
Sendika.Org