DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu İŞKUR’un Ankara’da düzenlediği 10. Genel Kurulu’na katıldı. Genel Kurul kapsamında yapılan forumda konuşan Çerkezoğlu “İŞKUR ciddi bir idari vesayet altındadır. İşsizlik Sigortası Fonu yanlış kullanılmaktadır. İşsizlik teknik bir mesele değil, esaslı politika değişiklikleri gerektiren bir meseledir” dedi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bugün Ankara’da düzenlenen Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) 10. Genel Kurulu’na katıldı.
Genel Kurul kapsamında düzenlenen forumda konuşan Çerkezoğlu, “Ekonomik kriz koşullarında giderek daha vahim hale gelen işsizlik sorununun enine boyuna tartışıldığı ve çözümlerin üretildiği bir forum olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
1946 yılında faaliyete geçen İŞKUR’un kuruluş amacının iş ve iş bulma faaliyetinin devlet tarafından yürütülecek bir amme hizmeti olduğunu, iş ve işçi bulma faaliyetinden kazanç amacı güden özel istihdam bürolarını yasakladığını” belirten Çerkezoğlu, “İşin adını doğru koymak lazım. Burası gerçek anlamda bir genel kurul değil. Bu yaptığımız toplantı bir danışma toplantısıdır” dedi.
Başkanlık Rejimi ile birlikte İŞKUR’a ilişkin mevzuatın Cumhurbaşkanı’nın yetki alanının içine alındığına dikkat çeken Çerkezoğlu, “Bu değişikliği yanlış bulduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
İlgili mevzuata göre “İŞKUR özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz, idari ve mali bakımdan özerktir” ifadesine karşın, bu tanımın gerçeği yansıtmadığını söyleyen Çerkezoğlu, “İdari ve mali bakımdan özerk olduğu iddia edilen kurum özerk olmak bir yana ciddi bir idari vesayet altındadır. Kurumla ilgili hayati kararlar siyasi irade ve yürütme tarafından verilmektedir. Sosyal tarafların rolü yok denecek kadar azdır” dedi.
Mevzuatta genel kurula tanınmış bir yetki olmadığını sadece görevlendirmenin söz konusu olduğunu ifade eden Çerkezoğlu “Herhangi bir yetki tanınmayan Genel Kurulumuza Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre verilen görevlere bakalım” diyerek mevzuatta belirtilen görevleri sıraladı.
“Devletin ekonomik ve sosyal politikalarına uyumlu ulusal istihdam politikasının oluşturulmasına yardımcı olmak”, “İstihdamın geliştirilmesine ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve önerilerde bulunmak” ve “Kurumun hizmetlerini iyileştirici önerilerde bulunmak” gibi ifadeleri sıraladıktan sonra Çerkezoğlu şöyle konuştu:
Görüldüğü gibi bize tevdi edilen görevler yardımcı olmak, değerlendirmek, önerilerde bulunmak, görüşmek gibi fiillerle ifade edilen istişari konulardır. Her ne kadar Genel Kurul kararlarının Kurum ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların politika oluşturma ve uygulamalarında “öncelikle dikkate alınacağı” belirtilse de bu konuda hiçbir bağlayıcı düzenleme yoktur. Görüldüğü gibi Genel Kurulun yönetim kurulunu ibra yetkisi yoktur. Bağlayıcı karar alması mümkün değildir. Oysa Genel Kurul, Türk Medeni Hukukuna göre tüzel kişiliğin en yüksek karar organıdır. İş Kurumu Genel Kurulu ise sadece ve sadece bir istişare kuruludur.
Genel Kurul’un bir istişare (danışma) kurulu olarak dahi demokratik olmadığını söyleyen Çerkezoğlu, “DİSK olarak Türkiye İş Kurumu Genel Kurulunun gerçek bir genel kurul olmasını istiyoruz. Genel Kurulun ibra yetkisi olmasını, genel kurul kararlarının bağlayıcı olmasını ve genel kurul bileşiminin demokratikleştirilmesini istiyoruz” dedi.
İŞKUR’un en temel faaliyeti olan İşsizlik Sigortası Fonu’nun gelirlerinin dörtte üçünün işçilerden ve işçiler adına işverenlerden kesilen primlerden oluştuğunu söyleyen Çerkezoğlu, “Bu tabloya rağmen Yönetim Kurulunun altı üyesinin üçü yürütme tarafından atanmaktadır. Bu tablo değişmelidir. İŞKUR yönetiminde işçi temsilcileri çoğunlukta olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sözlerine “Primlerin çoğunluğunu biz ödeyeceğiz, davul bizim boynumuzda ama tokmak idarenin elinde olacak, bu kabul edilemez” diye devam eden Çerkezoğlu, “Türkiye İş Kurumu’nun ve Genel Kurulunun demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturulmasını ve bir idari vesayet organı olmaktan çıkarılmasını” talep etti.
“Konfederasyonumuzun Araştırma Merkezi DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı Temmuz 2018’de 6 milyon 130 bin iken Temmuz 2019’da 1 milyon 54 bin artışla 7 milyon 364 bin oldu. Geniş tanımlı işsizlik oranı Temmuz 2019’da yüzde 21 olarak hesaplandı. Genç işsizliği yüzde 27,3’e yükseldi” diyen Çerkezoğlu, işsizliğin artışıyla aynı zamanlı bir istihdam daralmasının da söz konusu olduğunun altını çizdi. Sigortalı işçi sayısında da son bir yılda 500 bin azalma olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “İstihdamın 921 bin, sigortalı işçi sayısının 500 bin azaldığı bir tabloyu kimse bir başarı olarak sunamaz” dedi.
Türkiye’nin vahim bir işsizlik tablosu ile yüz yüze olduğunu ve İŞKUR’un tek belirleyeni olan siyasal iktidarın işsizlikle mücadelede başarısız olduğunu belirten Çerkezoğlu, “Nitekim AKP hükümetleri öncesi dönemde, 1988-2002 arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 8 iken, 2002 sonrasında, yani AKP hükümetleri döneminde yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 11’e yaklaşmıştır. Gerçekler bu kadar berraktır” dedi.
DİSK olarak İŞKUR’un işsizlikle mücadelede başarısız bir faaliyet yürüttüğünü düşündüklerini ifade eden Çerkezoğlu, “Mızrak çuvala sığmaz, veriler ortada. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan aktarılan devasa kaynaklar ortada, işsizlikte devam eden vahim tablo ortada. Bize göre Fon kaynakları yanlış kullanılmaktadır. Hükümet İŞKUR’u adeta bir işveren teşvik kurumu haline getirmiştir” dedi.
İşsizliğin Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırarken İşsizlik Sigortası Fonu’nun “işverene destek fonu” olarak kullanıldığının altını çizen Çerkezoğlu, “Ocak-Eylül 2019 dönemi işveren teşvikleri (işbaşı eğitimleri dahil) 13 milyar TL’yi aştı. Aynı dönemde işsizlere yapılan işsizlik ödemesi ise 7,5 milyar TL’de kaldı” dedi.
Temmuz 2019’a kadar Fon Portföyü’nün getirisini gösteren tablonun İşsizlik Sigortası Bülteni’nde yer aldığını ifade eden Çerkezoğlu, “Bu tablondan fon kaynaklarının enflasyon karşısındaki getiri durumu (getirisi ve zararı) görülüyordu. Anlaşılmaz bir biçimde bu tablo son iki aydır İşsizlik Sigortası Bülteni’nden çıkarıldı. Gerçekleri neden saklıyorsunuz? Fonun getiri tablosunu Bülten’den çıkardığınızda gerçekler değişecek mi?” diyerek kurum yönetimini sosyal tarafların ve kamuoyunun bilgi edinme hakkına saygı göstermeye ve bilgi saklama tutumundan vazgeçmeye çağırdı.
16 Kasım 2018 yılında “Fon kaynaklarının bazı bankalara düşük faizle tahsisi” iddialarını DİKS olarak İŞKUR’a yazılı şekilde sorduklarını belirten Çerkezoğlu hala yanıt alamadıklarını belirtti. Bir kez de Genel Kurul kürsüsünden seslenen Çerkezoğlu, “Buradan soruyorum: Sükût ikrardan mı gelmektedir?” dedi.
Toplantı öncesinde DİSK’in işsizlikle mücadele için görüş ve öneriler hazırladığını ve İŞKUR Genel Müdürlüğü’ne sunduğunu belirten Çerkezoğlu önerilerini bir kere daha maddeler halinde sıraladı:
- Çalışma sürelerinin kısaltılması
- Fazla çalışma sürelerinin azaltılması
- Yıllık ücretli izin sürelerinin artırılması
- Kamu istihdamının artırılması
- İŞKUR ve İşsizlik Sigortası Fonu yönetiminde işçi tarafının katılımının artırtılması
- İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda şeffaf ve rasyonel davranılması
- İşsizlik sigortasından yararlanma koşullarının kolaylaştırılması
- Ücret Garanti Fonundan yararlanma koşullarının genişletilmesi
Ancak DİSK’in önerilerinin hiçbirinin Genel Kurul’a sunulmak üzere hazırlanan taslakta yer almadığını belirten Çerkezoğlu, “İşsizlik sorununun özüne girmeyen, teknik bazı düzenlemeler genel kurula sunulmak üzere hazırlandı. DİSK olarak işsizlikle ilgili kalıcı ve köklü çözümler önermeyen bu öneri taslağı ile mutabık değiliz” dedi.
İşsizlikle mücadelenin teknik değil, politik öneriler gerektirdiğini ifade eden Çerkezoğlu, Genel Kurul’a “İşsizlikle mücadelede köklü önlemleri konuşma” çağrısını yineleyerek şunları söyledi:
Gelin işsizlikle mücadelede köklü önlemleri konuşalım. Gelin İşsizlik Sigortası Fonu’nun işsizlerin derdine derman olmasını konuşalım. İşsizlik Sigortası Fonu’nun ucuz iç borçlanma aracı olmaktan çıkarılmasını konuşalım. Fon’un bankalar ve işverenler için değil, işsiz işçiler için kullanımını konuşalım. İşsizlik Sigortası Fonundan yararlanma koşullarını hafifletelim. İşsizlik ödeneğinin süresini artıralım.
Önerilerini yineleyen Çerkezoğlu konuşmasını “Memleketin en vahim sorunu işsizliktir. İŞKUR Genel Kurulunun işsizlikle mücadele için gerçek sorunların konuşulduğu bir toplantı olması dileğimizi ileterek sözlerime son veriyor, Genel Kurula çalışmalarında başarılar diliyorum” ifadeleriyle sonlandırdı.
Sendika.Org