Savaşın on üçüncü, ateşkesin ise dördüncü gününe girilirken YPG-QSD, Tel Abyad-Serekaniye arasındaki bölgeden çekileceklerini açıkladı. İran da Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde gözlem noktaları kurmasına karşı olduğunu duyurdu. Suriye ordusu kontrolündeki Ayn İsa’nın kuzeyinde TSK ve beraberindeki cihatçı gruplar ile YPG-QSD arasında çatışmalar yaşanıyor
Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre Suriye’nin kuzeydoğusunda yürütülen operasyonda “silah kazası” sebebiyle Piyade Sözleşmeli Er Caner Selimoğlu hayatını kaybetti.
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) October 21, 2019
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Suriye’nin Türkiye sınırı boyunca uluslararası olarak kontrol edilen bir güvenli bölge oluşturulmasını önerdi. Kramp-Karrenbauer, “Mültecilerin bölgeye gönüllü dönüşünü de mümkün kılacak yapıları uzun vadede yaratmamız gerekiyor. Bu yüzden bu bölgede şu anki durumu aşan bir çözüme ihtiyacımız var” diye konuştu. Kramp-Karrenbauer, bu çözümlerden birinin “Türkiye ve Rusya’nın da dahil edildiği ve uluslararası olarak kontrol altında tutulan bir güvenli bölgeden” geçtiğini ifade etti.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki askeri müdahalesinin devletler hukuku açısından meşru olmadığını savundu.
DW Türkçe’nin haberine göre, Alman televizyon kanalı ZDF’de katıldığı bir programda konuşan Maas, “Bu tür bir işgalin devletler hukukunda bir dayanağı yoksa, söz konusu işgal o zaman devletler hukukuyla da uyumlu değildir” dedi.
Maas, Suriyeli mültecilerin kendi istekleri dışında oluşturulmaya çalışılan “güvenli bölge”ye götürülmeleri konusunda Türkiye ile diyaloğun gerekli olduğunu belirterek “Bizim anlayışımıza göre meşru ve yasal olmayan şeylere para ödemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Alman bakan, Avrupa Birliği içinde Türkiye’ye karşı yeni önlemler alınacağını ise tahmin etmediğini dile getirse de, “Ancak başka önlemleri, bunlar ekonomik yaptırımlar da olabilir, açık tuttuğumuzu açıkça söyledik. Bu nedenle şimdi ateşkesten sonra neler olacağını ve Türkiye’nin bundan sonra nasıl bir tutum sergileyeceğini bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye ordusu kontrolündeki Ayn İsa’nın kuzeyinde TSK ve beraberindeki cihatçı gruplar ile YPG-QSD arasında çatışmaların yaşandığı bildirildi.
Suriye hükümetine yakın bir yayın çizgisi izleyen Al-Masdar’ın haberine göre, Suriye ordusu pozisyonlarını güçlendirmek ve TSK’nin olası ilerleyişini önlemek için Tel Tamer, Kobanê, Ayn İsa ve Tabka’ya takviye kuvvetler gönderdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ile Suriye arasında diyalog kurulmasının gerekli olduğunu ve bu hususta destekleyici bir rol üstlenebileceklerini belirterek “Ankara ile Şam arasında diyaloğun, 1998’de imzaladıkları Adana Mutabakatı’na dayandırılması gerektiği açık. Nihayetinde taraflar temasları esnasında söz konusu mutabakatı bir biçimde netleştirmek ya da onda birtakım değişiklikler yapmayı gerekli görür, bunu karşılıklı olarak kabul edilir bulurlarsa, bu onların kararı olur, tabii ki biz de bunu kabul eder ve destekleriz” dedi.
Rus haber ajansı Sputnik’in haberine göre, Lavrov, Suriye topraklarından Türkiye ve diğer komşu ülkelere bir tehdit gelmemesi için, Kürtler ve Şam arasında diyalog kurulması gerektiğini belirterek “Taraflardan her ikisi de Rusya’nın onlara bu süreçte yardımcı olmasını istediklerini gösterdi” ifadelerini kullandı.
ANHA’ya konuşan QSD Genel İlişkiler Sorumlusu Redur Halil, ateşkes gereği Tel Abyad ve Serekaniye arasındaki bölgede bulunan güçlerini M4 otoyoluna kadar çekeceklerini söyledi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde gözlem noktaları kurmasına karşı olduklarını açıkladı.
Rus haber ajansı Sputnik’in haberine göre, haftalık basın toplantısında konuşan Musevi, “Ankara’nın Suriye’de askeri gözlem noktaları kurmasına karşıyız. Bu konular diplomatik yollarla çözülmeli. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli” ifadelerini kullandı.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Türkiye’nin askeri müdahalesinden sonra Kuzey Suriye’deki olayların istenmeyen bir seyir aldığını, militanların bulunduğu hapishanelerin gözetimsiz kaldığını ve Suriye’den yayılmaya başladıklarını söyledi.
Rus haber ajansı Spuntnik’in haberine göre, Çin’in başkenti Pekin’deki Xiangshan Forumu’nda konuşan Şoygu “Türkiye ordusunun Suriye’deki eylemleri neticesinde sekiz göçmen kampı ve yabancı militanların bulunduğu 12 hapishane gözetimsiz kaldı. Bu teröristlerin tersine göçüne, anayurtlarına dönmesine yol açabilir” dedi.
Şoygu ayrıca “Teröristlerin nereye gideceğini kimse bilmiyor. Ancak işbirliğimizin taktik aşamasında bugün bize göre bu, derhal çözülmesi gereken bir sorun. Ve yalnızca Rusya, Türkiye ve ABD düzeyinde değil” ifadelerini kullandı.
Kuzey Suriye’deki ABD güçleri, bölgedeki üslerini boşaltmayı sürdürüyor.
ANHA’nın haberine göre, Kamışlı’da halk bölgeden geri çekilen ABD konvoyunun önünü kesti ve araçları taşladı.
Serekaniye’deki tüm güçlerini çektiklerini belirten QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, Türkiye’nin de anlaşma çerçevesinde bölgeden çıkmak zorunda olduğunu savundu.
El-Arabiya televizyonuna konuşan Abdi, şu ifadeleri kullandı:
Biz bu adımları atarken Türk devletinin de sınır boyunca ateşkes kurallarını yerine getirmesi gerekiyor. Biz bu noktada anlaştık. Ancak basında yer alan 13 nokta konusuna ilişkin ise hiçbir bilgimiz yok. Bu konuda herhangi bir şey söylemedik. Böyle bir şeyi kabul etmemiz de mümkün değil. Bu yüzden bölge için görüşmeler ve anlaşmalar olmalı. Bölgeye BM güçlerinin girmesi ve bölge halkına yönelik katliamların önüne geçmesi gerekmektedir. Bölgenin geleceği, genel bir çözüm çerçevesinde belirlenmelidir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Hiçbir ulusal değerlere sahip Suriyelinin bunu kabul etmesi mümkün değil, Kürtler de bunu kabul etmiyor. Türkiye’nin Rojava ve Suriye ile hiçbir ilişkisi yok. Türk devleti, bölgeden çıkmak zorundadır. Türk devleti sınır güvenliği mekanizmasından bahsediyor. Bu üzerine konuşulup anlaşmaya varılacak bir konudur. Ancak Türkiye’nin kalıcı bir işgalini asla kabul etmeyeceğiz. Her Suriyeli Türkiye’nin topraklarından çıkması için harekete geçmelidir.
TSK ve beraberindeki cihatçı gruplar ile YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye (QSD) arasında Tel Abyad’a (Girê Spî) bağlı Westa, Kafya ve Aybat köylerinde şiddetli çatışmaları yaşandığı bildirildi.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) haberine göre, çatışmalarda 8 QSD’li yaşamını yitirdi, 11 QSD’li ise yaralandı.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Savunma Bakanı Mark Esper yerine “Esperanto” yazdığı, “Ateşkes çok iyi gidiyor. Çabuk sona eren bazı ufak çatışmalar var. Kürtler yeni bölgelere yerleştiriliyor. ABD askerleri, çatışma ya da ateşkes bölgelerinde bulunmuyor. Petrolün güvenliğini sağladık. Askerlerimizi eve getiriyoruz” şeklinde paylaşım yaptı ve kısa süre sonra sildi.
Suriye ile ilgili yeni paylaşım yapan Trump, bu sefer bakanın adını “Mark Esper” diye doğru yazdı, ancak ilk mesajdaki “Askerlerimizi eve getiriyoruz” ifadesini kullanmadı:
Ateşkes çok iyi gidiyor. Çabuk sona eren bazı ufak çatışmalar var. Kürtler yeni bölgelere yerleştiriliyor. ABD askerleri, çatışma ya da ateşkes bölgelerinde bulunmuyor. Petrolün güvenliğini sağladık.
“The ceasefire is holding up very nicely. There are some minor skirmishes that have ended quickly. New areas being resettled with Kurds. U.S. soldiers are not in combat or ceasefire zone. We have secured the Oil.” Mark Esper, Secretary of Defense. Ending endless wars!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 20, 2019
http://sendika63.org/2019/10/savasin-12-gunu-ypg-qsd-serekaniyedeki-tum-guclerini-cekti-565954/
Sendika.Org