Kimi eski kuyular bugün yolların, parkların, yeşil alanların, kentlerin altında bulunuyor. Kansas’ta kapatılan bir kuyudan 11 km ötede gaz kaçağı saptanmış. Kimi kuyulardan sızan gazları ateşe verip oynayan çocukları da unutmayalım
50 yılda doğadan kaynakların istihracı 3 kat arttı. 2017 yılında, üretim için metal olmayan 44 milyon ton maden (kum, çakıl, kil), 24 milyar ton biyokütle (özellikle tarımda), 15 milyar ton fosil yakıt (petrol, kömür, doğal gaz) ve 9 milyar ton metal doğadan çekip alındı.
Doğal kaynakların işletimi, üretimde kullanımı ve tüketimi küresel ısınmanın, kirliliğin belli başlı nedeni. Bunlar arasında petrol ve gaz ise bitti bitecek derken yeni rezervler bulunmakta ve kutuplara kadar gidilmekte. Kaya gazı, bitümlü şist kaynakları ise yeni üretim olanakları.
Petrol ve gaz sanayii dünyayı kirletmeye devam ederken kapanan ya da terk edilen petrol kuyuları hâlâ kirletmeye devam ediyor.
27 Ağustos 1859 yılında Amerikalı Edwin L. Drake’in Pensilvanya eyaletinde 20 metre derinliğinde ilk petrol kuyusunu açtıktan bu yana ne kadar kuyu açıldığı konusunda kesin bir sayı yok.
Ama ilk kuyunun 347 yılına doğru Çin’de açıldığı söyleniyor. Amaç tuz kuyularını işletmek. VII. yüzyılda Japonya’da petrol “yakarsu” olarak anılıyor. IX. yüzyılda Azerbaycan Bakü’de petrol kuyularının açıldığı ve petrol sanayine yönelik neft’in işletildiği söyleniyor.
Fosil kaynaklı enerjilerin sonuna yaklaşıldığı söylenirken Çin, Alaska, Meksika, Ortadoğu’da yeni kaynaklar bulunarak “petrolün sonu” öyküsü giderek uzuyor.
Kuyuların %75’i karada olup kalanı deniz ve okyanuslardadır.
2018 yılı itibarıyla üretilen petrol miktarı 100 milyon varil/gün (bir varil 158, 987 litredir) olup yaklaşık %43’ü OPEP (Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü) üyeleri tarafından üretilmektedir.
Ne kadar kuyunun işletildiği bilinmediği gibi kapatılan kuyu konusunda da kesin bir bilgi yok.
Bugün dünyada terk edilmiş petrol ve gaz kuyularının yaklaşık 20-30 milyon arasında olduğu söyleniyor ve bu terk edilen kuyuların %5 ila %30’u kaçak metan gazı salmaya devam ederek dünyayı kirletiyor, kürsel ısınmayı hızlandırıyor.
Terk edilen kuyulara “yetim kuyular”da deniliyor. Çünkü hangi şirket tarafından açıldığı bilinmiyor.
İlk terk edilen kuyu 1940 yıllarının sonunda kayda geçti. Bugün terk edilen pek çok kuyunun yeri bile bilinmiyor. Yanardağlar gibi terk edildikten sonra da sessizce salım yapmaya devam ediyorlar.
Kapatılan kuyuların akıbeti konusunda yapılan pek araştırma yok. Sadece Kaliforniya’da Stanford Üniversitesi 150 yıldır gaz, petrol, kömür çıkarılan ABD’nin Pensilvanya bölgesiyle ilgili bir araştırma yürütmüş ve sadece bu bölgede 470.000 ila 750.000 arasında terk edilmiş kuyu bulunduğu saptanmıştır.
ABD’de toplam 3 milyon terk edilen kuyu olduğu söyleniyor. Meksika Körfezi’nde ise açılan kuyu sayısı 27.000 ve bunun 10.500’i terk edilmiş. 3.500 adedi ise geçici olarak kapatılmış.
Kuzey denizinde ise yaklaşık 12.000 kuyu kapatılmış. Ancak bunlar hâlâ 3.000-17.000 ton/yıl metan gazı salımına neden oluyorlar. Ayrıca hidrojen sülfür, benzen, tolüen, tuzlu su salımına neden oluyorlar.
Kanada Quebec bölgesinde 600 kadar kapatılan kuyu olduğu saptanmış.
Ortadoğu ülkeleri ve diğer petrol üreten ülkelerde terk edilen/kapatılan kuyular hakkında bilgi yok. Ayrıca buralarda yapılan araştırma da yok.
Geçici olarak kapatılan ve sonra yeniden açılıp işletildikten sonra kapatılan kuyular da çok. Petrol bulunup petrol şirketinin çıkarı doğrultusunda “petrol bulunmadı”, “kapatıyoruz” denilen ve sonra açılan kuyuları da unutmayalım. Bunun örneklerini ülkemizde de yaşadık.
Kimi eski kuyular ise bugün yolların, parkların, yeşil alanların, kentlerin altında bulunuyor. Kansas’ta kapatılan bir kuyudan 11 km. ötede gaz kaçağı saptanmış. Kimi kuyulardan sızan gazları ateşe verip oynayan çocukları da unutmayalım.
Açılması kâr beklentilerini kamçılarken kapatılması şirketlerin umurunda değil.
Her yıl terk edilen ya da kapatılan kuyulardan çıkan metan gazı 13 milyon ton. Son 20 yılda karbondioksit salımı ise 3,2-5,7 milyon ton. Bu sayılar sera etkili gaz salımında dikkate alınmıyor.
Bir kuyunun ömrü yaklaşık 20 yıldır. Ancak her kuyunun verimliliği farklıdır. Karada ve denizde (off-shore dedikleri) kuyu açmak ve kapatmak maliyet açısından farklıdır.
Kuyulardan petrol ve gaz alınıp kaynak artık sona erdiğinde kuyunun kapatılması gerekiyor. Ancak kapatma maliyetleri farklı. Denizde olanları kapatmak çok daha zaman alır ve daha pahalıdır. Ama kimse gidip denetlemediğinden aceleyle ve gerekli önlem alınmadan kapatılıyorlar.
Kuyu kapatmanın karada maliyeti 10.000-100.000 dolar arasında. Denizde ise daha pahalı. Yapılan hesaplara göre bilinen kapatılmış kuyuları gaz kaçağını önlemek amacıyla kapatmanın maliyetinin 3 milyar dolara çıkacağı hesaplanmış. Yanaşır mı petrol sanayi?
Petrol sanayine göre kapatılan kuyulardan çok azı metan gazı salmakta ve önemli bir sorun değil. Şirketlere göre %1’i, uzmanlara göre %10’u metan gazı salıyor.
Karada kuyular betonla kapatılır. 1000-2000 metre uzunluğunda tüplerin içine beton dökülür. Tüp içinde kalan gaz ve suyun etkisiyle beton özelliğini kaybeder ve gaz salmaya başlar. Denizlerde ise basınç ve tuzlu su betona zarar vererek gaz salımına neden olur.
Kimi eski kuyuların çakıl, bez, eski lastiklerle kapandığı saptanmış. Kapatılırken beton-tüp arası boşluklar oluşur, beton niteliğine önem verilmez, hatalı tüpler kullanılır, beton yanlış dökülür. İş açıkça savsaklanır.
Kuyuların kaçakları sadece yeryüzüne gaz olarak çıkmaz. Yeraltına da gider ve özellikle yeraltı sularına, yeraltı yaşamına zarar verir.
Kuyuların işletmesine son verildikten ne kadar süre sonra kapatılmalıdır? Altı ay, bir yıl?
Kuyu ve çevresinin mülkiyeti şirkete mi aittir, kiralamış mıdır?
Kapatılan kuyuların sorumluluğu kime aittir ve şirket kaç yıl sorumludur? Kaçak varsa sorumlu kimdir ve nasıl yeniden gelip kapatacaktır? Bu konuda mevzuatta boşluklar vardır. Kuyu kapatıldıktan (kuyu ve çevresindeki arazi) kaç yıl sonra devletin mülkiyetine ya da özel kişilerin mülkiyetine geçer? Geçtiği takdirde kaçak varsa ne yapılmalıdır ve maliyetini kim ödeyecektir? Önlemleri kim, ne kadar süreyle alacaktır?
Denetim konusunda da boşluklar bulunmaktadır. Özellikle denizlerde kapatılan kuyuların denetimini yapmak çok zordur ve kapatma işi petrol şirketlerinin arzularına göre yapılmaktadır. Bu arzunun en önemli güdüsü ise maliyeti azaltmaktır.
Kuyular istenirse kaçak yapmayacak şekilde kapanabilir ya da kaçak en aza indirilebilir. Bu konuda nükleer çöplerin saklanması konusunda kullanılan teknikler önerilmektedir. Bunun için gerekli denetimler yapılıp petrol şirketlerinin kuyu kapatma çalışmaları yakından izlenmelidir.
Kuyular kapandıktan sonra salım yaptığı gaz miktarı kuyu çalışırken salım yaptığı gaz miktarından daha fazladır.
Petrol ve hayaletleriyle herhalde daha çok uzun yıllar uğraşacağız.
J.Guillot-N.Mann; En cinquante ans, l’extraction des ressources a plus que triplé, Libération gazetesi, 21/3/2019.
Science et Vie dergisi, no: 217, Şubat 2019.
reporterre.net; fr.wikipedia; lelotenaction.org; aqlpa.com; rochemerre.blogspot.com; scienceetavenir.fr; blog.mediapart.fr; lemonde.fr; altermonde-sans-frontière.com; journaldelenvironnement.net; environnementvertplus.org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.