Trabzon, devletin yıllardır kolluk kuvvetleri ve baskı aygıtları aracılığıyla milliyetçiliği ve muhafazakarlığı beslediğini, kontrgerilla faaliyetlerini özel olarak örgütlediğini ve bunu daha çok yoksul mahallelerde yaşayan gençler üzerinden kurguladığını bildiğimiz bir şehir. Fakat mitingdeki genç katılımın yoğunluğu bizlere bir devrin kapanmak üzere olduğuna dair de önemli ipuçları verdi
Daha öncesinde de pek çok mitinge ev sahipliği yapan Trabzon Atatürk Alanı dün Ekrem İmamoğlu’nun hemşehrileriyle bayramlaşması adına düzenlenen mitingle hem Trabzon kenti hem de Türkiye siyaseti açısından bir kenara not edilmesi gereken önemli bir güne tanıklık etti.
Mitingin başlangıç saatinin 12.00 olarak duyurulmasına rağmen sabah çok erken saatlerden itibaren kent merkezinde yoğun bir kalabalık göze çarpıyordu. Saat henüz 12.00 olmamışken alan çoktan dolmuş, kalabalık bariyerlerin ötesine dayanmıştı. Alanın üst kısmında kalan Meydan Parkı hıncahınç doluydu. Alanı gören tüm balkonlar ve çatılar insanlarla kaplıydı, öyle ki kafamızı ne tarafa çevirsek ağaç tepelerine çıkmış insanları görüyorduk. Trabzon’un çeşitli ilçelerinden ve köylerinden katılımın da yoğun olduğu, her yaştan ve her renkten insanın umudu göze çarpıyordu. Dillerdeki sloganlar ise İstanbul seçimlerinin çok ötesindeydi; 5 Haziran’a eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi ve hakça düzen talebi damgasını vurdu.
Atatürk Alanı daha öncesinde de pek çok siyasi partinin ve liderin düzenlediği mitinglere şahitlik etti. Fakat dün düzenlenen miting AKP mitingleri de değerlendirmeye dahil olmak üzere uzun zaman sonra gerçekleşen hem en coşkulu hem de en kalabalık mitingdi. Alanı gören bir işyeri sahibinin söyledikleri ise günü özetlemeye yetiyordu: “Yıllardır burada çalışıyorum, bu meydanda kimler kimler sahneye çıktı, konuştu. Dün de Süleyman Soylu’yla Cahit Turhan buradaydı. Ben bugünkü gibi bir kalabalık hayatımda görmedim.”
Daha öncesinde defalarca deneyimlediğimiz gibi dünkü mitinge de kadın ve gençlerin yoğun bir katılımı mevcuttu. Köylüsü kentlisi, genci yaşlısı Karadeniz’in cesur kadınları yan yanaydı.
Trabzon, devletin yıllardır kolluk kuvvetleri ve baskı aygıtları aracılığıyla milliyetçiliği ve muhafazakarlığı beslediğini, kontrgerilla faaliyetlerini özel olarak örgütlediğini ve bunu daha çok yoksul mahallelerde yaşayan gençler üzerinden kurguladığını bildiğimiz bir şehir. Fakat mitingdeki genç katılımın yoğunluğu bizlere bir devrin kapanmak üzere olduğuna dair de önemli ipuçları verdi. Mitingin genç yüzü, uzun süredir tüm zorluklara rağmen inatla ve büyük bir özveriyle Trabzon sokaklarını arşınlayanların emeklerinin boşuna olmadığının ve bu kentin kaderinin değişmeye başladığının kanıtıydı.
Bilindiği gibi önceki gün de Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan Trabzon’daydı. Süleyman Soylu havalimanında “Her şey çok güzel olacak” sloganlarıyla karşılanınca çok sinirlenmiş, alanı hızlıca terk etmiş, ardından da dün Ekrem İmamoğlu’nun da miting yaptığı Atatürk Alanı’na bayramlaşmaya geçip tehditler savurmuştu. Etnik köken, terör ve beka söylemleriyle toplumu kamplaştırma çabasına giren AKP temsilcilerinin söylemlerine en çok arka bulmaya çalıştığı bölge kuşkusuz Karadeniz ve özelinde Trabzon şehriydi. Önceki gün yaşananlar ve dünkü görüntüyse karalama kampanyalarının ve yalanların karşılık bulmadığının adeta kanıtıydı. İmamoğlu’nun Trabzonlulara seslenirken söylediği “Sizlere Diyarbakır’ın, Manisa’nın, İstanbul’un selamını getirdim!” sözleri ve Pontus iddialarına verdiği “Ekrem’in inancıyla uğraşıyorlar, etnik kökeniyle uğraşıyorlar. Benim ailemi bu şehirde yaşayan herkes bilir. Ama etnik köken üzerinden insana hakaret edilmez. Bu ülkede yaşayan Rum, Ermeni, Süryani her vatandaşa saygı duyacak, birlikte yaşayacağız!” yanıtı büyük alkış alırken, kardeşliğin dili tekrar kazandı.
Trabzon’daki mitingin ardından Giresun ve Ordu’da da mitingler düzenleyen İmamoğlu’nu bu şehirlerde de benzer kalabalıklar coşkuyla karşılarken İmamoğlu’nun Giresun’a ve Ordu’ya ulaşması pek kolay olmadı. Sık sık otobüsün önü halk tarafından kesilirken İmamoğlu yol üzerinde Beşikdüzü, Eynesil, Görele, Tirebolu, Espiye, Keşap ilçelerinde de geniş kalabalıklara seslendi.
Umut bu bölgede eskisinden daha fazla. Dün hep birlikte gördük ki Doğu Karadeniz AKP hükümetinin tüm çabasına rağmen önce kadınları ve gençleri olarak değişime kapılarını açmış, onu kucaklayacak ve örgütleyecek olanı bekliyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.