Emeklilik yaşı referandumun ardından ilk 1,5 yıl (Haziran 2019 – 31 Aralık 2020 arası) için emeklilik yaşı 67’de (66 yıl 4 ay) tutulacak. Daha sonra yükselişe geçecek. Örneğin, 2040’ta emekli olacak kişi 72 yaşında (71 yıl 8 ay) olacak…
Emeklilik yaşının 66’da tutulması ve 40 yıl çalışma süresi esas alınması için ilki 18 Mart 2019’da, ikincisi 29 Mayıs 2019’da yapılan 24 saatlik genel grevler hem ekonomik maliyeti hem de hayatın akışını durdurması ile etkili olmuş, hükümet sendikalarla görüşmeyi kabul etmişti. FNV ve CNV sendikaları ile hükümet, 5 Haziran 2019’da prensipte anlaştıkları yeni emeklilik yasası tasarısının referanduma sunulacağını açıkladı.
Bundan 11 yıl önce de emeklilik yaşını 67’ye çıkaracak olan bir yasa teklifi referanduma sunulmuştu. İşçilerin %94,6’sı “hayır” oyu kullanarak bu teklifi reddetmişti. Ne var ki FNV sendikasının yöneticileri ret oylarına karşın yasanın kabulü için hükümetle anlaştı. Tepkilerin ardından topluca istifa ederek sendikadan ayrıldılar. Yeni gelen yönetim sendikayı yeniden inşa süreci başlattı. Daha çok tabana yaslanan bir örgütlenmeye gidildi. İşçiler arasında “sendika biziz” duygusu ve sürece doğrudan katılım gelişti. Bu, işçiler arasında bir özgüvene yol açtı ve giderek tabana yaslanma, tabandan yeni üyelerle güçlenme süreci başlandı.
Yeni emeklilik yasası FNV ve CNV işçi sendikaları ile işveren FME sendikası ve de hükümet konuyu çeşitli maddeler halinde basım yayım TV, radyo, gazete, sosyal medya vb. alanlarda tartışmaya sunuldu. Bölgelerde yapılan işçi toplantıları ve işyerlerindeki toplantılarda tartışmalar hararetli bir şekilde ilerledi. 5 Haziran 2019’da başlayan süreç 15 Haziran 2019 saat 12.00’de tamamlandı. İşçi sendikalarından FNV üyelerinin %37’sine denk gelen 375 bin 823 kişi referanduma katılarak %76’sı “evet”, %23’ü “hayır” %1’i de geçersiz oy kullandı. CNV üyelerinin de %79’u “evet”, %21’i “hayır” dedi. Böylece yeni emeklilik yasası kabul edildi. Bu yasanın kabulü işçi sendikaları içinde, üyeler arasında ciddi tartışma ve endişeler bırakarak devam ediyor. Bu tartışmalar üzerine “hayır” diyenler yeni bir sendikal hareket arayışını başlattı. Sendika yöneticileri ise ret oyu kullananları da ciddiye alacağız ve bu uğurda gereken hassasiyeti göstereceğiz açıklamalarında bulundu.
Emeklilik yaşı referandumun ardından ilk 1,5 yıl (Haziran 2019 – 31 Aralık 2020 arası) için emeklilik yaşı 67’de (66 yıl 4 ay) tutulacak. Daha sonra yükselişe geçecek. Örneğin, 2040’ta emekli olacak kişi 72 yaşında (71 yıl 8 ay) olacak… Bazı ağır işkollarında çalışanlar 3 yıl erken emekli olacak; ağır işkollarının kapsamını belirlemek için ortak çalışma yürütülüyor.
“Hayır” oyu kullananlar genelde sendikal hareketin sokaktaki ve eylemlerdeki üyeleridir. TİS süreçlerinde ve diğer bütün eylem ve gösterilerde bu üyeler sendikal faaliyeti omuzluyor. Bunlar aynı zamanda taban inisiyatifini de elinde tutan ve sürükleyen işçilerdir. Genel grevler ve de referandum döneminde ciddi tartışmalar yaşandı. Sendika yöneticilerine ciddi uyarı ve eleştirilerde bulunuldu. İşçiler kendi aralarında, sosyal medyada ve işyerlerinde oluşturdukları platformlarda tartıştı, sorunlarını paylaştı. Ne var ki seçimler veya referandum gibi süreçlerde geçerli olan oy sayısıdır. Gerek aktif, gerekse pasif işçilerin oyları sayım anında eşittir.
2008 krizinde emeklilik fonu başta olmak üzere çeşitli sosyal fonlarda biriken milyarları batan bankalara, sigorta şirketlerine, sermayeye peşkeş çekenler bugün yine işçi ve emekçilerin haklarına saldırarak mezarda emekliliği dayatıyor. 2008’de imzalanan “67 yaşında emeklilik” anlaşması ancak 11 yıl sürdü. İşçi ve emekçiler yıllar sonra bunu tanımadı ve çöpe attı. Yeni yasanın da çok uzun ömürlü olmayacağı ve emekçilerin yeniden mücadele alanlarına ineceğinden kuşku duyulmamalı.
Bilinçli işçiler süreci tartışır, gündemi oluşturur, örgütlenir, mücadele alanlarında söylemlerine uygun davranır. Pasif ve bilinçsiz işçiler süreçle sürüklenir. Sadece ilgi alanına giriyorsa oyunu kullanır. Eleştiriler ve saldırılar karşısında karşı koyma gücü kendinde bulmaz. Daha çok kırıntılarla kazanımlara razı olur. Mücadeleyi ilerletme veya hakları için alanlara çıkma yönünde politik, sosyal, kültürel bilinçten yoksundur.
O zaman sınıfın kazanımlarını korumak ve daha ileri kazanımlar elde etmek için işçi sınıfı içinde sınıfı bilinçlendirme, ileriye taşıma, politik bir işçi hareketi yaratma görev ve sorumluluğu halen orta yerde duruyor. Aksi takdirde; boş çuval dik durmaz!
Eindhoven/ Hollanda, 22 Haziran 2019
* Ali Solmaz: FNV-DAF İşyeri İşçi Temsilcisi
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.