1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan Barış Akademisyenleri’nden Füsun Üstel,Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nden hapishaneye uğurlandı.Üstel, Sözün bittiği yerde değiliz, sözün başladığı yerdeyiz” dedi
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından 1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan Barış Akademisyenlerinden Füsun Üstel, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nden hapishaneye uğurlandı. Üstel’i uğurlamaya HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Ali Kenanoğlu, İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, TTB eski Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, akademisyenler ve üniversiteliler katıldı.
Füsun Üstel adliye önünde yaptığı açıklamada, durumunun çok özel olmadığını ve çok sayıda akademisyenin yalnızca barış talebi üzerinden sesini duyurmak istediği belirterek sözlerine şunları ekledi:
Bu ses sanırım bazı çevreler açısından çok rahatsız ediciydi. Ama sözün bittiği yerde değiliz, henüz sözün başladığı yerdeyiz. Sözümüzü yükselteceğiz. Vatandaş olarak, haklarımız ve barış içinde yaşam talebimizi yükselteceğiz.
Barış Akademisyeni Füsun Üstel, hapishaneye uğurlandı: “Sözün bittiği yerde değiliz, sözün başladığı yerdeyiz”
[Video: @kaldiracuni ]https://t.co/T1wFNEEyfg pic.twitter.com/MhH2fj9e0r— sendika.org (@sendika_org) 7 Mayıs 2019
Barış Akademisyenleri adına yapılan açıklamayı Tül Akbal okudu. Akbal konuşmasında barış talebinin vatandaşlık ve insan sorumluluğu olduğu vurgusu yaparak şöyle konuştu:
Bu imzanın bir işaret fişeği olduğu, bugün artık gerçeğe dönüşen toplumsal tehditlere dair bir yangın alarmı olduğu bugün dünden daha da aşikar. Dün sadece Kürt illerine has diye düşünülen muktedirlerin rejimi bugün ülkenin batısında, doğusunda öğrendiklerini uyguluyor. Kayyum zihniyeti daha dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal ettirdi, granit adliye sarayları da hapishaneler de olağan sanık, tutuklu ve hükümlülerine her gün daha fazla yeni ‘düşünce suçlusu’ kattı.
Akbal, sözlerinin devamında “Bizlerin ödediği bedel çok daha büyük bir kaybın işareti ve sözcüsü. Bugün barış talebinin bedelini ödeyenlerle yan yana olmak, halklarına, kadına, işçiye, çocuğa, ormana, hayvana savaş açmış bu sistemin yıkımına karşı yangına bir damla da olsa su taşımaktır. Bu yangın yeri hepimizi yutmadan, yaşam için, barış için Füsun hocayı hapishaneye uğurluyoruz. Ertelenmemiş ceza alan diğer otuz üç meslektaşımızı düşünüyoruz. Onlar için de endişeliyiz evet, ama gerçeği dile getirmenin farkındalığıyla bir aradayız. Sanık değil, tanığız. Barış sözü suç değil, sorumluluktur, bunu savunmaya devam ediyoruz. Her hafta burada olmaya, önümüzdeki binlerce duruşmada barışın sözünü duymaya, o sesi taşımaya devam edeceğiz. Bu ülkenin barış isteyen güzel insanlarının hapishane günleri kaybımız değil, mirasımızdır” diye konuştu.
Sendika.Org