ABD ile ilişkiler ve İstanbul seçimlerine yönelik iktidarın yarattığı kriz TL’yi baskı altına alıyor. Önümüzdeki dönemde dolar kurunun düşüşe geçmesi ihtimal dışında bulunuyor
TL’de petrol fiyatlarındaki yüksek seyir, dolardaki güçlenme, ABD ile ilişkilere yönelik endişeler ve İstanbul seçimlerine ilişkin belirsizliğin baskısı devam ederken, Merkez Bankası’nın (MB) PPK metninde söylemini yumuşatması kayıpların artmasına neden oldu.
Reuters’in değerlendirmesine göre, önümüzdeki kısa dönemde dolar kurunun düşüşe geçmesi ihtimal dışında bulunuyor.
Dün PPK açıklaması öncesinde 5,89 seviyesinde olan dolar/TL 12 Ekim’den bu yana gördüğü en yüksek gün içi seviye olan 5,9820’ye kadar yükseldi. Bu seviye itibarıyla TL’nin dolar karşısında yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 11,5’e ulaştı.
Intregral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ, PPK metnindeki ifade değişikliğinin piyasada MB’nin faiz indirimine hazırlandığı algısını oluşturduğunu söyleyerek, “TL’de zaten baskı vardı, bu gelişme ise yukarı hareketi biraz daha hızlandırdı. TL’de negatif ayrışma bugün devam edebilir. Kuru rahatsız eden çok belirsizlik var ve bu baskılar sürdükçe kurun rahatlaması zor olabilir. Dolar/TL’de zaman zaman 5.90’ın altına doğru gevşeme olabilir ancak rahatlaması için 5.76 seviyesinin altına inmesi gerek” dedi.
Merkez Bankası politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 24’te sabit tutarken, gerekirse ek sıkılaştırma yapılabileceğine yönelik söylemi kaldırmak başta olmak üzere PPK metninde yaptığı değişikliklerle sıkı politika söylemini yumuşattı. MB’nin sıkı para politikası söylemini uzun bir aradan sonra yumuşatmasına karşın ekonomistler, henüz enflasyonda ve TL’de faizde bir indirim yapılabilecek iyimserliği görmüyor.
Bankacılar metin değişikliklerini para politikasında “ek sıkılaştırma ihtimalinin azaldığı” ve “faiz indirim ihtimalinin arttığı” şeklinde yorumladılar ancak kesin fikir sahibi olmak için MB’nin önümüzdeki hafta enflasyon raporu toplantısında yapacağı açıklamaları da duymak istiyorlar.
Piyasadaki beklentinin MB’nin yumuşayan söylemi ile benzerlik göstermemesi ise TL ve TL cinsi yatırım araçlarında sert değer kayıplarını beraberinde getirdi. Bir bankacı “MB’nin metinden bu ifadeyi çıkarması önümüzdeki dönemde TL’de baskının süreceği anlamına geliyor ki dolar/TL’de hedef 6,20 seviyesi” dedi.
Bankacılar kurun her gün yukarı hareketini sürdürdüğünü belirtirken, mevcut riskler devam ettikçe yükselişin önümüzdeki dönemde de sürmesini bekliyor.
TL’yi son dönemde baskılayan ana unsurlar olarak; YSK tarafından değerlendirilen AK Parti’nin İstanbul seçiminin tekrarlanması talebi, ABD’nin İran’dan petrol ithalatına tanıdığı muafiyetleri sona erdirecek olması, S-400 ve F-35 konuları nedeniyle ABD ile yaşanan gerginlik, MB’nin rezervlerine ilişkin endişeler öne çıkıyor. Bankacılar MB rezervlerinde düşüş yaşanmasını “izaha muhtaç” olarak özetliyorlar ve sürece ilişkin MB’den bilgilendirme beklemeye devam ediyorlar.
ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’dan petrol ithal eden ülkelere yönelik yaptırım muafiyetlerini Mayıs’ta süreleri dolduktan sonra yenilememe kararı alması piyasalarda endişe unsuru. Zira aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler ithalatı kısa süre içinde durdurmamaları halinde yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklar. Bu gelişmeler petrol fiyatlarında da yükseliş neden olurken, Türkiye gibi petrol ihracatçısı ülkeleri de olumsuz etkiliyor.
Sendika.Org