İletişim Başkanlığı, yabancı gazetecilerin %80’inin akreditasyonunu yenilemedi. Başvuruları reddedilen ZDF İstanbul Bürosu Şefi Jörg Brase ile Tagesspiel Türkiye muhabiri Thomas Seibert ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Gazeteciler hukuksuzluğa ve baskıya dikkat çekerken, Almanya Dışişleri Bakanlığı durumu “kabul edilemez” olarak niteledi
Süddeutsche Zeitung, ZDF, Tagesspiegel ve ARD Radio muhabirleri basın kartları için zamanında başvurularını tamamlamalarına karşın akreditasyonlarının yenilenmediği gerekçesiyle İstanbul’da düzenlenen AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı’na alınmamış, Bakan Berat Albayrak ise basın toplantısında gündeme gelen konuyu son derece olağan karşılamıştı.
İSTANBUL’DAKİ AB ZİRVESİNE AVRUPALI GAZETECİLER ALINMADI, ALBAYRAK ‘OLAĞAN’ KARŞILADI
Toplantıdan bir gün sonra ZDF İstanbul Bürosu Şefi Jörg Brase ile Tagesspiel Türkiye muhabiri Thomas Seibert’e Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim Başkanlığı’ndan akreditasyonlarının uzatılmayacağı bildirimi yapıldı.
Akreditasyonların aynı zamanda Türkiye’de çalışma ve oturma izni için de gerekli olması nedeniyle Brase ve Seibert, Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı.
Alman gazeteciler Türkiye’den ayrılmadan önce Deutsche Welle Türkçe’ye konuştu.
Basın kartının süresinin neden uzatılmadığını bilmediğini, kendilerine ret kararında herhangi bir sebep sunulmadığını söyleyen Brase, “En azından adli inceleme gerektirecek bir neden yok. Benim bildiğim kadarıyla, Türkiye’deki mevcut basın yasasını da ihlal etmedim” dedi.
Türkiye’de görev yapan yabancı basın mensuplarının %80’inin 2019 akreditasyon başvurusuna halen yanıt alamadığına dikkat çeken Brase, bu belirsizliğin haberleri etkileme amacı taşıyor olabileceğini ifade etti.
Seibert de 22 yıldır Türkiye’de çalıştığını ancak bu dönem akreditasyonunun uzatılmamasının Batılı basın mensuplarına verilen bir mesaj olduğuna inandığını belirtti. Seibert, “Burada bir, iki veya üç günah keçisine ihtiyaç vardı. Ve ben de şanssızdım ki, onlardan biri oldum” diye konuştu.
Türk gazetecilerin durumlarının kendilerinden daha zor olduğuna vurgu yapan Seibert, şöyle devam etti:
Türk meslektaşlarımızın burada yaşadıkları ile karşılaştırıldığında bizim durumumuz bir lüks aslında. 130’dan fazla meslektaşımız yazdıkları veya paylaşımları nedeniyle cezaevinde bulunuyor. Jörg ve ben ise bugün uçağa biniyoruz. Arada çok büyük bir fark var, bunu açıkça söylemek gerekiyor. Ancak Türk hükümetinin ülke sınırlarının ötesinde de açıkça baskı oluşturmaya çalışması endişe verici.
Berlin hükümetinden de gazetecilerin yurtdışına çıkmak zorunda bırakılmasına tepki geldi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Tagesspiegel’e yaptığı açıklamada “Alman muhabirlerin Türkiye’de işlerini özgürce yapamaması bizim için kabul edilemez” dedi.
Sendika.Org