AİHM, Cizre’deki katliama ilişkin pilot başvuruları “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçesiyle reddetti. Aileler, AİHM’i “katliama ortak olmak” ile suçladı
AİHM, Cizre’deki katliama ilişkin pilot başvuruları “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçesiyle reddetti. Aileler, AİHM’i “katliama ortak olmak” ile suçladı
Saray iktidarının Kürt coğrafyasında yürüttüğü savaş, katliam ve yıkım politikaları kapsamında Şırnak’ın Cizre ilçesindeki bina bodrumlarında toplu bir biçimde katledilenlerin yakınlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru karara bağlandı.
Yüzlerce başvuru içinden “Ömer Elçi” ve “Tunç Ailesi” davalarını pilot olarak seçip inceleyen AİHM, başvuruları “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçesiyle reddetti.
Katledilenlerin yakınlarının avukatları, operasyonlardan 1 milyon 600 bin kişinin etkilendiğini, 500 bin kişinin göçe zorlandığını ve yaklaşık 2 bin kişinin öldürüldüğünü, sokağa çıkma yasakları nedeniyle elektrik, su ve internetin kesildiğini, sivillerin sağlık, eğitim, beslenme gibi haklarından mahrum kaldığını aktardı.
Anayasa Mahkemesi’nin Cizre operasyonlarıyla ilgili ihtiyati tedbir başvurularını reddettiği için etkin bir iç hukuk yolu olmadığını savunan avukatlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereği etkin bir soruşturma yürütülmesini de istedi.
Davaya müdahil olan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri de bölgedeki operasyonlarda birçok kişinin hak ihlali yaşadığına dönük görüş bildirdi.
AİHM ise davacı tarafın tezlerine olumlu yanıt vermedi.
Anayasa Mahkemesi’nin “etkin bir iç hukuk yolu olmadığı” savunusunda yeterli kanıt sunulamadığını belirten mahkeme, davanın esasına ilişkin verilecek kararların beklenmesi gerektiğini not etti.
AİHM buna karşın Anayasa Mahkemesi’ndeki başvuru sürecinin çok uzaması halinde davacının yeniden AİHM’e başvurabileceğini de söyleyerek Anayasa Mahkemesi’ne mesaj gönderdi.
Mahsur kaldığı bodrum katında yakılarak katledilenlerden Hacer Aslan’ın annesi Hezni Aslan ve Orhan Tunç’un eşi Güler Tunç ise AİHM kararına tepki gösterdi.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Güler Tunç, söz konusu kararın kendileri için hukuki bir nitelik taşımadığını belirtti. Cizre bodrumlarında bir insanlık suçu işlendiğinin altını çizen Tunç, daha önce verilen Roboski ve Öcalan kararlarını anımsatarak şöyle dedi:
AİHM, Türkiye’ye ‘Biz bu katliamı kabul ettik. Sen daha büyük katliamlar yapabilirsin’ mesajı veriyor. AİHM her geçen gün rol ve misyonundan uzaklaşıyor ve AKP’nin kirli siyasetinin parçası haline geliyor. Bu kararı kınıyor ve kabul etmiyoruz.
Hezni Aslan da şöyle konuştu:
Adalet ve vicdan olsaydı çocuklarımız sağ yakıldığı vakit tepki verilirdi. Herkes o insanların sivil olduğunu biliyordu. AİHM de bu katliama ortak oldu.
Sendika.Org