Zimbabve’de yapılan benzin fiyatlarına yapılan yüzde 150 zammın ardından halk sokağa indi. Hükümet, eylemleri bastırmak için şiddete başvururken ülke genelinde de internet kullanımını engelledi
Zimbabve’de Başkan Emmerson Mnangagwa, 13 Ocak’ta yatırım bulmak için Rusya, Belarus, Azerbaycan ve Kazakistan’a yaptığı turdan hemen önce benzin fiyatlarına yüzde 150 zam yapıldığını duyurdu. Zammın ardından ülke genelinde halk, ülkenin en büyük işçi sendikasının çağrısıyla sokaklara döküldü
Zimbabve Kasım 2017’de yaşanan iktidar değişimiyle gündeme gelmişti. Dönemin devlet başkanı Robert Mugambe, 37 yıl süren iktidarını görev süresi dolmasına rağmen koltuğunu bırakmayı reddetmiş, bu açıklamasından birkaç gün sonra ordunun Harare’ye yürümesi sonucunda hem koltuğunu bırakmış hem de ülkeyi terk etmişti. Mugambe’nin ayrılmasınından ardından Emmerson Mnangagwa devlet başkanlığı koltuğuna geçmişti. Mnangagwa, herkese daha iyi çalışma koşulları sağlayacağı taahhüdünü vermişti fakat halk bu taahhüdün yerine getirilmediği kanısında. Özellikle de Mnangagwa’nın, kendisini iktidara gelmesini sağlayan orduya daha iyi yaşam koşulları sağlamasıyla beraber.
Bugün ise eylemlerin işaret fişeği olarak benzin fiyatlarındaki artış görünse de temel sorun enflasyonun yüzde 31 düzeyinde yaşandığı ülkede ekonomik krizin yarattığı yıkım; her geçen gün giderek artan hayat pahalılığı ve temel tüketim malzemelerine ulaşımdaki sıkıntı. 14 Ocak’ta başlayan eylemlerin öncesinde tam da bu nedenlerle hekimler greve başladı. Bu grev hem ülkede yaşanan sorunların bir göstergesi niteliğinde hem de bugünkü eylemlerin ön adımı.
Zimbabve Hastane Doktorları Birliği (ZHDB) ücret artışı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sağlık hizmetlerine saldırı anlamı taşıyan politikaların son bulması talebiyle 40 gün süren bir grev gerçekleştirdi.[1] Grev sürerken 7 Ocak’ta Zimbabve İlerici Öğretmenler Sendikası (ZİÖS) ile hükümet arasında bir görüşme gerçekleşti. ZİOS, ücretlerini ABD doları cinsinden nakit olarak almayı ve ücretlerin artış yapılmasını talep etti fakat talepleri karşılanmayınca 9 Ocak’ta greve öğretmenler de katıldı.[2] Hekimlerin grevi öğretmenler de dahil olmak üzere diğer toplumsal kesimlerin de katılmasıyla büyüdü ve hükümete geri adım attırdı. Hekimler, hükümetten ilaç, medikal ve cerrahi malzeme tedarikinin arttırılması ve kritik önemdeki hastanelerde görevlendirme kısıtlamalarının kaldırılacağına ilişkin taahhüt almalarıyla grevi sonlandırdı.
Henüz bu grev sonlanmamışken (bugün eylemin temel sebebi olarak görülen) benzin fiyatlarına zam yapılması gündeme geldi. Mnangagwa’nın 12 Ocak’ta zammı açıklayıp ertesi gün yurt dışı seyahatine çıktı. Hekimler, taahhüt verilmesi üzerine grevi sonlandırdıklarını duyurdukları açıklamada zamma da değinerek ülkede ekonomik krizin yaşandığına ve hekim ücretlerinin düşüklüğüne dikkat çekmiş, zam nedeniyle hekimlerin işyerlerine nasıl gideceğinin tam bir bilmece olduğunu söylemişti.
Mnangagwa’nın zam açıklamasının hemen ardından ülkenin en büyük işçi örgütü olan Zimbabve İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ZİSK) “Hükümet işçi, yoksul ve halk düşmanı ideolojik pozisyonunu deklare etmiştir” diyerek 14 Ocak Pazartesi’nden başlamak üzere üç günlük ulusal grev çağrısında bulundu.
Zimbabve muhalefetinin önde gelen kurumlarından Demokratik Değişim Hareketi’nin (DDH) lideri ve 2016 yılında da hükümet karşıtı eylemlerde yer alan rahip Evan Mawarire, Zanu-PF hükümetine seslenerek “Bizi köşeye sıkıştırdınız ve başka bir çare bırakmadınız. Zimbabve’yi seven herkesin harekete geçme zamanı geldi” diyerek eylemlere katılım çağrısı yaptı. Çağrının ardından yani 14 Ocak günü, hükümet eylemlerin gerçekleşebileceği olası bölgelere polis yığınağı yaptı.
Çağrı kısa sürede tüm ülkede karşılık buldu ve 14’ünde halk neredeyse tüm kentlerde sokağa çıktı. Pek çok kentin sokakları polis ve asker ile halkın çetin çatışmalarına sahne oldu, ulaşım durdu.
14 Ocak’ta başlayan protestoların üçüncü günü itibariyle (16 Ocak) polisle yaşanan çatışmalarda 5 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi hafif, 24 kişi ise ağır yaralandı. Ayrıca yaklaşık 200 kişi de gözaltına alındı. Zimbabve İnsan Hakları için Hekimler Birliği (ZİHHB) eski başkanı Edgar Munatsi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla eylemlere katılan ve yaralananların, tutuklanma veya polis saldırısına uğrama endişesiyle hastanelere gidemediğini duyurdu.
Hastanede sağlık hizmetlerinin verilememesi üzerine ZİHHB bir açıklama yayımlayarak eylemlerde yaralanan herkese sağlık hizmeti sağlamak için harekete geçtiğini açıkladı. Ayrıca hekimler, yaptıkları açıklamada nörocerrahi de dahil olmak üzere çok sayıda çeşitli tıbbi müdahale yapmak zorunda kaldıklarını, ilgilendikleri birçok kişinin doğrudan ateşlenen ya da seken mermiler sonucunda yaralanmış olduğu kaydetti.
Ülke genelindeki eylemler şiddetli çatışmalara sebep oldu. Kadoma bölgesinde hükümet destekli Zanu-PF gençliği 14 Ocak gecesi polisin desteğiyle gece boyu ev baskınları yaparak halka saldırdı ve pek çok kişiyi yaraladı. Buna karşılık halk, saldırının sabahında Kadoma’daki Zanu-PF binalarını, Harare’de polis karakolunu ateşe verdi. Ayrıca DDH’nin Harare’de bulunan binası da kundaklandı. DDH yetkilileri bu saldırının Zanu-PF’liler tarafından yapıldığını ileri sürdü.
15 Ocak’ta ZİSK’in çağrısıyla gerçekleşen eylemlere yine polis saldırdı ve ‘şüpheli’ görülen herkes gözaltına alındı.
Kolluk kuvvetin halka uyguladığı şiddetin yanı sıra hükümet, ülke genelinde WhatsApp, Facebook ve Twitter’a erişim engelli getirdi, ardından da internetin fişini çekti. Hükümetin eylemlerin örgütlenmesi ve yayılmasını engellemek için yaptığı bu hamle sonucunda pek çok bölge elektrik faturalarını ödeyemediği için karanlığa gömüldü. Bunun nedeni halkın ödeme yapmak için kredi/banka kartı ya da EcoCash (fatura ödeme uygulaması) kullanıyor olmasıydı.[3]
Grevin son günü olan 16 Ocak’ta ise sendikaların yaptığı çağrının yankıları devam etti. Ülke genelinde okullar ve dükkanlar kepenk açmadı. Halkın bir kesimi “İşe gidecek 8 doları nereden bulabilirim, gitmem daha iyi” diyerek işe gitmezken bir kısmı ise işe gitmek istediklerini fakat ulaşım olmadığı için işe gidemediğini kaydetti.
Ayrıca DDH lideri Mawarire’nin avukat, Mawarire’nin evinin etrafının polis tarafından sarıldığını ve ardından “halkı şiddete yönlendirmek” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Benzin fiyatlarına yapılan zam hayatın tüm alanını etkilemiş durumda. Ocak ayının başından bu yana, yaşanan ekonomik krizle birlikte pek çok işyeri kepenk kapatmış haldeydi ki yapılan zam bu süreci hızlandırmış durumda. Bununla beraber benzin zammı en temel tüketim gıdalarından biri olan ekmeğin bile fiyatını arttırdı. Sağlık emekçileri ise tam da hekimlerin 10 Ocak’ta yaptığı açıklamada uyardığı gibi benzin fiyatının pahalılığından kaynaklı işyerlerine gidemiyor.
Zimbabve Sanayiciler Konfederasyonu (ZSK) Sanayi Bakanı’na yazdığı mektupta “Evde yangın var” derken, ZSK Başkanı Sifelani Jabangwe hiçbir hammaddeyi alamadıklarını, tedarikçilerin mal tedarik etmeyi kestiğini ve yeterli döviz kaynağı olmaması nedeniyle döviz ihtiyaçlarını kara borsadan karşıladıklarını söyledi.
Başkan Mnangagwa, Zimbabve’de askeri üs kurmayı düşünen Rusya’ya yaptığı ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, ülkenin ekonomik ve politik reform içerisinde olduğunu, bunun da geceden sabaha olamayacağını söyledi. Mnangagwa, benzin fiyatlarının daha önce bölgedeki en ucuz fiyat olduğunu ve yapılan zammın gerekli olduğunu söyleyerek, zam kararından geri adım atılmayacağının altını çizdi. Bazı analistler, Mnangagwa’nın bu zamla beraber ülkeye sıcak para girişini arttırmayı hedeflediğini düşünüyor.
Bununla beraber Ekonomi Bakanı Mthuli Ncube ise zollar banknotlarının yerine 12 ay içerisinde ulusal para biriminin dolaşıma gireceğini söylemekle yetiniyor.
Öte yandan hayatın yeterince pahalı olduğu ülkede yapılan zam açıklamasının ardından eylemler sırasında halk, pek çok markette bulunan temel tüketim malzemelerine el koydu. Hükümet, marketlerdeki ürünlere el koyan eylemcilerin yakalanması için çalışma başlattığını duyurdu.
ZİSK’in yapmış olduğu üç günlük grev şimdilik sonlandı fakat ekonomik krizin derinleşme ihtimali ise hâlâ sürüyor. Ekonomistler, ZSK Başkanı’nın birçok işyerinin kapanabileceği konusundaki uyarıyı doğrular nitelikte. Bu ekonomistlerden bir tanesi de John Robertson. Robertson, benzin fiyatındaki artışın kaçınılmaz olduğunu fakat bunun hayatın pek çok alanını etkileyeceğini ve enflasyonun yüzde 40-50 bandına kadar çıkabileceği görüşünde.
Hekimlerin ve işçilerin birbirini takip eden grevleri şimdilik son bulmuş olabilir fakat öğretmenlerin grevi, 7 Ocak sonrasında yapılan görüşmelerde sonuç alınamaması nedeniyle devam ediyor. Görüşmelerin ardından ZİÖS yaptığı açıklamada, öğretmenlerin haftada yalnızca iki gün okula gideceğini ve bunun hükümete bir uyarı niteliğinde olduğunu söylemişti. Aynı açıklamada taleplerinin yeniden değerlendirilmesi için hükümete iki haftalık süre vermişlerdi. ZİÖS, taleplerine olumlu bir yanıt alamadıkları takdirde diğer sendikalarla birlikte ülke genelinde greve hazırlandıklarını belirtiyor. Gözler sürenin sonlanacağı 22 Ocak’ta.
Dipnotlar:
[1] Greve katılan hekimler, işverenler tarafından hedef gösterilerek görevden uzaklaştırılma baskısıyla karşılaşmıştı. Fakat buna karşı hukuki mücadele kazanıldı. Görevden uzaklaştırılan hekimler tekrar görevlerine döndü.
[2] Zimbabve resmi para birimi olarak ABD dolarını kullanıyor. Hükümet, ülkedeki döviz rezervinin azlığından kaynaklı dolar yerine kullanılabilen zollar bastırmış durumda. 1 ABD doları 3,2 zollara tekabül ediyor. Fakat ülkedeki çoğu esnaf zolları yapılan ödemelerde kabul etmiyor. Bununla birlikte halk, elektronik para da kullanıyor.
[3] Buradaki dikkat edilmesi gereken nokta halkın teknolojiyle kurduğu “yakın” ilişkiden kaynaklı bu yolu seçmediğidir. Ülke ekonomisindeki para miktarının yalnızca yüzde 5’i nakit olarak dolaşımda. Haliyle internet kesintisi, elektronik paranın da kullanılmasını engelledi. Bu durum, işçi ve emekçilerin ücretlerinin nakit olarak ödenmesi talebiyle eylem yapmalarının da nedeni.
Sendika.Org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.