Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Çekilme sürecinin başka unsurlara yeni fırsat alanları yaratmasına izin vermemeliyiz” diyerek ad vermeden Şam’ın bölgeye girmesinden rahatsızlıklarını açığa vurdu
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, ABD heyetiyle yapılan görüşmeye ilişkin açıklamalarında Münbiç vurgusu dikkat çekti. Kalın ayrıca, “Çekilme sürecinin, PYD/YPG dahil olmak üzere, terör örgütlerine yahut başka unsurlara yeni fırsat alanları yaratmasına izin vermemeliyiz” diyerek ad vermeden Suriye hükümetinin bölgeye girmesinden rahatsızlıklarını açığa vurdu ve ABD’yle koordinasyon içinde olacaklarını kaydetti
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığındaki ABD heyetiyle yapılan görüşmelere ilişkin Saray’da bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Kalın’ın açıklamalarında, Münbiç vurgusu dikkat çekti. Münbiç’e ilişkin tarafların askeri yetkilileri arasında müzakerelerin devam ettiğini söyleyen Kalın, “Tabii çekilme süreciyle ilgili Fırat’ın doğusuna yoğunlaşırken, aynı zamanda Münbiç Yol Haritası’nın ivedilikle ve mutabık kalındığı şekilde uygulanması gerektiği konusunu gene ele aldık. Bu konuda Amerikalı mevkidaşlarımıza artık bu sürecin daha fazla uzatılmaması gerektiğini ifade ettik. Kendileri de buna zaten olumlu yaklaştıklarını söylediler. Ama sahada bunun operasyonel olarak nasıl yansıyacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz” ifadelerini kullandı.
ABD HEYETİ SARAY’DAYDI: PAZARLIKLAR VE BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Kalın, ABD’nin Suriye’den çekilme sürecine ilişkin sözlerinde ise “PYD-YPG ile başka unsurlara yeni fırsat alanları yaratılmaması” gerektiğini söyleyerek ad vermeden Suriye hükümetinin bölgeye girmesinden rahatsızlıklarını açığa vurdu:
Suriye sahasında karşımıza çıkan terör örgütlerine ve tehditlerine karşı kararlı mücadelemizin bundan sonra da devam edeceğini ifade etmek isterim. Burada çekilme sürecinin, PYD/YPG dahil olmak üzere, terör örgütlerine yahut başka unsurlara yeni fırsat alanları yaratmasına izin vermemeliyiz. Bunu konuda elbette Amerikalı müttefiklerimizle koordinasyon içerisinde olacağız. Ama görünen o ki Trump yönetiminin, Obama yönetiminden devraldığı bir mesele olan, bu YPG ve PYD’ye destek konusu Trump yönetimi için de bir sorun olmaya devam ediyor. Çekilme süreci, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve terörden arındırılması konusunda, noktasında önemli bir adım olmakla beraber YPG ve PYD konusunda bizim tavrımızın net olduğunu da bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
İbrahim Kalın, görüşmede ayrıca İdlip konusunun da konuşulduğunu belirterek şunları kaydetti:
Gene Suriye sahasındaki bir diğer önemli konu olan İdlip’teki ateşkesin sürekli kılınması ve mevcut statükonun korunması meselesini de ele aldık. Bu konuda da hem fikiriz. Türkiye’nin girişimleriyle bildiğiniz gibi İdlip’te hem büyük bir insani felaket önlendi, hem de görece güven ve istikrar ortamı İdlip’te sağlandı. Bunun devamı konusunda da Amerikalı mevkidaşlarımızla mutabık kaldık. Siyasi geçiş süreciyle ilgili olarak, özellikle anayasa komisyonun oluşturulması noktasında çabalarımıza biz edeceğiz. Bundan sonra da gerek Astana gerekse Cenevre süreçlerinde mevkidaşlarımızla ve diğer müttefiklerimizle yakın ilişki içerisinde ve temas halinde olmaya devam edeceğiz.
Suriye’de cihatçı grupların kontrolündeki İdlip ve çevresinde, 2 Ocak’tan bu yana devam eden çatışmalar sonucunda Nusra öncülüğündeki çatı örgütü Heyet-i Tahrir’uş Şam, AKP destekli grupları Afrin’e sürmüş ve vilayetin güneyine yönelmişti.
Kalın, Tayyip Erdoğan’ın Bolton’la olası görüşmesine ilişkin soruya, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Bolton’a teyitli bir randevu sözü yoktu. Böyle bir talep söz konusu idi. Ama biz bunu zaten en baştan beri teyit etmemiştik Cumhurbaşkanımızın programı çerçevesinde” yanıtını verdi.
Erdoğan’ın “Bolton’un muhatabı bellidir” sözüne dikkat çeken Kalın, “Dolayısıyla buna gerek duyulmadı. Ama bunu bir tepki gibi değerlendirmek de doğru olmaz” ifadelerini kullandı ve Bolton’un İsrail’de yaptığı açıklamalarının Türkiye kamuoyunda tepki oluşturduğunu hatırlattı.
Çekilme sürecinin detaylarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kalın, şunları kaydetti:
Asıl önemli olan buradan çekilirken geride neyin nasıl bırakılacağı, silahların toplanıp toplanmayacağı, oradaki Amerikan üslerinin akıbetinin ne olacağı ve ABD’nin artık kendileri için de ciddi bir maliyet haline gelen YPG ile angajmanlarını ne zaman ve ne şekilde sonlandıracağı meseleleridir. Fırat’ın doğusunun terör unsurlarından ve tehditlerinden bütünüyle temizlenmesi de elbette bu şarta bağlıdır.
“YPG/PYD’ye verilen silahların ABD tarafından alınmasına dönük bir taahhüt geldi mi?” şeklindeki soruya Kalın şu yanıtı verdi:
Bu silahların toplanması meselesini de gene biz bu oturumda detaylı konuştuk ama askerler ve istihbaratlar birimleri bu konuyu gene detaylı bir şekilde ele alacaklar. Bizim tabii ki beklentimiz verilen bütün silahların toplanması. Bu konuyla ilgili bir çalışma yaptıklarını bize ilettiler. Ama detayları muhtemelen önümüzdeki günlerde biraz daha ortaya çıkacak. Tabii bu silahların orada kalması sadece bizim açımızdan değil, oradaki güven ve istikrarın sağlanması açısından da bir şart. Dolayısıyla bunula ilgili bizim beklentimiz bütün silahların toplanması yönünde. Askeri üslerin de aynı şekilde boşaltılması ya da oradaki yerel unsurlara devredilmesi şeklinde. Sayın Dunford’un bize söylediği 16 tane askeri üs ve lojistik merkezi bulunduğunu ifade ettiler. Farklı rakamlar verildi biliyorsunuz; 18 dendi, 22 dendi. Kendilerinin verdiği rakam 16. Ben özel olarak sordum bu konuyu.
Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyona dair ABD’nin “Biz oradan çekilmeden Türkiye’nin böyle bir operasyon yapmasını doğru bulmuyoruz” şeklindeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Kalın, “Amerikalıların yaptığı açıklama şöyleydi; bizimle koordine olmadan bir operasyon yapılması uygun olmaz ya da doğru olmaz gibi bir ifadeleri vardı. Buna cevabımız son derece net: Biz herkesle koordinasyon yaparız ama kimseden izin almayız. Bu konuda da Türkiye kendi güvenlik ve tehdit önceliklerini esas alarak planlarını yapar. O manada Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün ifade ettiği biz her an hazırız, her türlü terör tehdidine karşı gerekli adımları her an atarız” dedi.
Kalın, “Münbiç’e ilişkin ilerleyen süreçte somut bir adım görecek miyiz?” sorusunu ise “Münbiç konusunda önümüzdeki günlerde somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Hatta şu an itibariyle bunun müzakereleri de yapılıyor askerler tarafından. Bu konuda zaten artık gecikmiş bir süreç var. Daha fazla uzatılmaması için gerekli adımların atılmasını derhal biz bekliyoruz. Tabii orada artık ortak devriyenin ötesinde bir noktaya geldik. Artık YPG’lilerin oradan tamamen çekilip yerel unsurlara Münbiç’in devredilmesi gerekiyor” diye yanıtladı.
Sendika.Org