10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenler ülkenin dört bir yanında anıldı
10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenler ülkenin dört bir yanında anıldı
10 Ekim Katliamı’nın üçüncü yıl dönümünde, katliamda yaşamını yitirenler için ülkenin dört bir yanında katliamda yaşamını yitirenler anıldı. Ankara’da katliamın gerçekleştiği noktada anma yapılırken, İstanbul’da Kadıköy’de ve İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde kitlesel 10 Ekim anması yapıldı. Mersin’de yapılan anma yürüyüşüne ise polis saldırdı, 5 kişi gözaltına alındı. İzmir, Hatay, Sinop, Samsun, Çorum, Adana, Kocaeli ve Çaycuma’da da toplumsal muhalefet katliamda yaşamını yitirenleri anmak için sokaktaydı.
Antakya Köprübaşı’nda DİSK, KESK, TMMOB VE TTB’nin çağrısıyla anma için bir araya gelen halk, katliamda hayatını yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu balonları gökyüzüne bıraktı. Basın açıklamasını okuyan SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı, 10 Ekim’de patlamadan önce güvenlik önlemi alınmadığını ve patlamanın ardından polisin ölü ve yaralıların bulunduğu alana biber gazı attığını hatırlattı ve “Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız” dedi. Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı.
Duran ailesinin çağrısıyla düzenlenen, katliamda yaşamını yitiren Necla Duran’ın mezarı başında yapılan anmaya HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Antakya Demokrasi ve Kitle Örgütleri’nden temsilciler, Haziran İsyanı’nda yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın babası Ali Atakan ile Necla Duran’nın yoldaşları ve arkadaşları katıldı.
Katliamda yaşamanı yitiren Ahmet Alkhaldi, Necla Duran ve barış mücadelesinde yaşamını yitiren herkes için yapılan saygı duruşu ardından, Duran Ailesi adına konuşan Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitinginde yaşamını yitiren yoldaşlarının düşlediği, mücadelesini verdiği barışın ülkesini kuracaklarını ifade etti ve şöyle devam etti:
10 Ekim Davası’nda yaşananlar açıktır. Bu davanın biz bitti demeden, asıl sorumlular yargılanmadan bitmeyeceğini bir kez daha ifade ediyoruz. 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yitirdiğimiz arkadaşlarımıza sözümüz var: Emeğin, barışın, laikliğin ve demokrasinin ülkesini kuracağız.
Samsun’da DİSK, KESK, TMMOB, TTB çağrısıyla barıştan yana olan, katillerden hesap sormak isteyen halk, katliamın yıl dönümünde basın açıklaması yapmak için Süleymaniye Geçidi’nde toplandı.
Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri imzasıyla yapılan basın açıklamasında “Bütün baskılara rağmen: Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” denildi ve mücadele etmekten asla vazgeçilmeyeceği vurgulandı.
Çorum’da Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir araya gelen halk, önce katliamda yaşamını yitiren Emine Ercan’ın köyünü ziyaret etti, Ercan’ın mezarına kadar sloganlarla yürüdü ve katliamda yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulundu.
Akşam saatlerinde ise Çorum Merkezi’nde yapılan anmada katliamda yaşamını yitirenler için mumlar yakıldı. Anmada konuşan KESK Çorum Şubesi Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper şunları söyledi:
Acımızı ve öfkemizi büyüten en büyük neden katliamdan sonra mevcut iktidarın tutumu ve yargı sürecidir. Katliam sonrası oyların yükseldiğini büyük bir aymazlıkla beyan eden devlet erkanı hesap vermedikçe öfkemiz dinmeyecektir. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi’nde Eğitim Sen’in çağrısıyla yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan, “Gerçek katiller dışarıda gezdiği için isyanımız her gün biraz daha büyüyor” dedi. Günsan, Ağustos ayında karara bağlanan 10 Ekim Davası hakkında şunları söyledi:
Duruşmalarda yaşananlara, siyasi iktidarın ve mahkemenin tavrına bakıldığında davanın birkaç tetikçinin, yardım ve yataklı edenlerin çeşitli cezalarla sonuçlandırılması üzerine kurgulandığı anlaşılmaktadır. Karar da buna uygun olarak verilmiştir.
Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporda adeta katillere Ankara’ya kadar bir koridor açıldığı anlaşılmasına rağmen mahkeme heyeti raporu ciddiye almadığı gibi avukatlarımızın ısrarlı talebine rağmen raporda kastı/ihmali yazılı olan kamu görevlilerini ne sanık olarak yargılamış, ne de tanık olarak dinlemiştir!
7 Haziran-1 Kasım 2015 sürecinde arka arkaya patlayan bombaların, yaşanan katliamların “ya biz ya kaos” tehdidi ile ilişkisi sorgulanmadığı sürece adalet sağlanmamış, gerçek failler ortaya çıkarılmamış olacaktır.
Günsan eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinin katliamda yaşamını yitirenlerin bıraktığı emanet olduğunu ifade etti ve “Gerçek katiller ortaya çıkarılıncaya ve gerçek adalet yerini buluncaya kadar and olsun ki durup dinlenmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, yılmayacağız. Affetmeyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Kale kapısı Attalos meydanında gerçekleştirilen anmaya yüzlerce Antalyalı katıldı. Anmada, katliamda hayatını kaybeden Emek Partisi Genel Yönetim Kurulu Üyesi Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik bir konuşma yaptı. Tedik şunları söyledi:
Korkmaz’ın her doğum gününde, her 10 Ekim’de, ‘İnsanlar hayatını yitiren 103 kişiyi unuttu mu?’ diye düşünüyorum. Ama görüyorum ki bugün 81 ilde, hayatını kaybeden 103 kişi anılıyor. Çocuğumu kaybettim ama bu ülkeye barış gelene kadar mücadelem sürecek.
Sinop, Adana, Mersin, Bartın ve Kocaeli’de de 10 Ekim’de yaşamını yitirenler için anmalar düzenlendi ve basın açıklamaları yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, katliamın yıl dönümü nedeniyle Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, 10 Ekim Davası kararının adaletsiz olduğuna dikkat çekildi ve şöyle dendi:
Herkesin malumu ki; Diyarbakır ve Suruç katliamı sonrası ortaya çıkan ve savcılıkların da dikkatine sunulan katillerin kimlikleri ve bağlantılarına dair bilgiler göz ardı edildiği için Ankara, Gaziantep ve İstanbul’da katliamlar devam etmiştir. Buna rağmen bu davalar birleştirilmemiş, örgüt bağlantıları gizlenmeye devam edilmiş, yeni katliamların yaşanmasına imkan yaratılmıştır.
“Katiller ve katliam sorumluları ila nihayet yargılanmaktan ve hesap vermekten kurtulamayacaklar” diyen İHD üyeleri, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Sendika.Org