HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, 3. Havalimanı’nda yaşanan iş cinayetlerinin ardından İGA yetkililerinin ailelere “kan parası” teklif edildiğinin araştırılması için Meclis Araştırması açılmasına dair önerge verdi
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, 3. Havalimanı’nda yaşanan iş cinayetlerinin ardından İGA yetkililerinin ailelere “kan parası” teklif edildiğinin araştırılması için Meclis Araştırması açılmasına dair önerge verdi
3. Havalimanı inşaatında her geçen gün iş cinayetlerine, iş kazalarına ve hak gasplarına bir yenisi ekleniyor. Bunun birlikte İGA yetkililerinin yaşanan iş cinayetlerine ilişkin, hayatını kaybeden işçilerin ailelerini susturmak amacıyla ailelere “kan parası” teklif edildiğine ilişkin iddialarda bulunuyor. HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, bu iddiaların araştırılması için Meclis Araştırması açılmasına dair önerge verdi.
Kenanoğlu, önergenin gerekçesinde 37 bine yakın işçinin arasında Uluslararası İşgücü Kanunu’na aykırı bir şekilde kayıtsız olarak çalıştırılan Azerbaycanlı, Nijeryalı, Vietnamlı ve Nepalli emekçilerin de olduğuna dikkat çekti. Ayrıca resmi makamlar tarafından 27 işçinin iş cinayeti sonucunda hayatını kaybettiğini belirten Kenanoğlu, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine i susturmak ve cezai yaptırımlardan kaçınmak için “kan parası” teklif edildiği iddialarını anımsattı.
Kenanoğlu, 3. Havalimanında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybeden Orhan Bingöl’ün ağabeyinin, “Hiçbir eğitim verilmemiş. İlk iş gününde sabah 08.00’dan 23.45’e kadar çalıştırılmış. Ertesi gün de çağrılmış ama gitmemiş. 22 Ocak Pazartesi günü sabah işe başlamış. Çevresinde hiçbir güvenliğin, uyarının olmadığı 8 metrelik asansör boşluğuna düşerek ölmüş. Şirket görevlileri taziye ziyaretine geldi. Çocukların eline 10 bin TL civarında para verdiler. Parayı reddettik. Dava açacağız” dediğin anımsattı.
Geçtiğimiz günlerde bir işçinin cesedinin rögarda bulunduğunu anımsatan Kenanoğlu, işçinin kimliğinin tespit edilemediğinin altını çizerek “Kimliği belirlenemeyen emekçinin kuvvetle muhtemel kayıt-dışı çalıştırılan yabancı uyruklu emekçilerden olduğu iddia edilmektedir. Bu iddialar beraberinde kayıt-dışı çalıştırılan emekçilerin daha öncesinde de benzer şekilde ölümlere maruz kaldıkları ve bu ölümlerin (kolaylıkla) gizlenebildiği yollu iddialara yol açmaktadır” dedi. Kenanoğlu şöyle devam etti:
Bir diğer deyişle, inşaat sahasındaki kayıt-dışı emekçilerin varlığı, iş cinayetlerine kurban gitmeleri durumunda, cenazelerinin gizlenmesini kolaylaştırmaktadır. Kayıt-dışı çalışan emekçilere ölümün kolaylıkla reva görülmesi yollu bir değerlendirmeyi de mümkün kılan bu durum sonucunda 3.Havalimanını toplama kampı türevi bir yer olarak adlandırmamız kaçınılmaz olacaktır.
14 Eylül’de işçilerin çalışma koşullarına, işten çıkarılmaları ve maaşlarının düzgün ödenmemesine karşı eyleme başladığına değinen Kenanoğlu, işçilerin eyleminin polisiye yollarla bastırıldığı, 5’i sendika yöneticisi olmak üzere 33 işçinin hukuk-dışı bir biçimde tutuklandığını ve işçilerin eyleminin kriminalize edildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
Bu kriminalizasyon beraberinde 3.Havalimanının bir kısmının 31 Aralık 2018’de yapılması planlanan açılışa yetiştirilmesi yönünde emekçiler üzerinde yaratılan baskıyı kamuoyunca kabul edilebilir bir hale getirmiş ve emekçilerin hukuk-dışı, güvencesiz, güvenliksiz ve sağlıksız koşullarda çalışmalarını daha da sürdürülebilir bir hale getirmiştir. Açılış baskısı ile birlikte emekçilerin vardiya ve servis sayıları artmış, mesai saatleri uzatılmıştır. Koşullar rehabilite edilmeden temponun bu denli arttırılmış olması beraberinde yeni iş cinayetlerine mahal verecektir. Diğer bir deyişle, iş cinayetlerinin ortaya çıktığı upuygun zemin böylelikle ortaya çıkmaktadır.
Halkların Demokratik Partisi grubu olarak 3.Havalimanı inşaat sahasında meydana gelen iş cinayetlerinin sebeplerinin teferruatlıca araştırılmasını ve yeni cinayetlerin önüne geçilmesi amacıyla gerekli önlemlerin alınması konusunda meclis araştırma komisyonunun kurulmasını hayati görüyoruz.
Sendika.Org